Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Yönetim Kurulu Başkanı Tarkan Kadooğlu, Brüksel’de gerçekleşen Türkiye-AB Zirvesi ve sonuç bildirisi hakkında yazılı açıklamalarda bulundu.
AB ile yeni dönemin heyecan verici olduğunu vurgulayan TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Tarkan Kadooğlu, sürecin destekçisi ve takipçisi olacaklarının altını çizdi. Başkan Kadooğlu yaptığı açıklamada, “Türkiye- Avrupa Birliği Zirvesi’nin 11 yıl aradan sonra tekrar gerçekleşmesi hepimizi heyecanlandırmıştır. Toplantı sonrasında yayınlanan ortak bildiri hem Türkiye hem de AB açısından, dolayısıyla Avrupa’nın geleceği açısından son derece olumludur. Türkiye’nin Avrupa projesinin ve toplumunun bir parçası olduğunun bu Zirve sonucunda tekrar teyit edilmesi de gelinen aşamada değerlidir. Zira Türkiye ve AB’nin gelecekleri ortaktır. İş dünyası kuruluşları olarak Türkiye’nin AB sürecini sonuna kadar destekliyoruz ve önemsiyoruz” dedi. Ortak bildiride yer alan maddelere de değinen Kadooğlu, “Üyelik müzakereleri kapsamında "Ekonomik ve Parasal Politika” başlıklı 17. faslın Aralık ayında açılacak olması iş dünyası olarak bizleri ayrıca sevindirmiştir. TÜRKONFED, ekonomide yapısal reformların bir an önce gerçekleşmesi için her fırsatta çağrıda bulunmuştur. Müzakere zemininde gerçekleşecek olan reformlar ülkemiz için değerli bir katkı anlamına gelecektir” diye konuştu. Vizesiz Avrupa seyahatinin çok önemli olduğunu söyleyen Kadooğlu, “Özellikle iş dünyası için vizesiz Avrupa çok önemli bir gelişme olacaktır. İş insanlarımızın vizesiz seyahati ile birlikte bu çerçevede ekonomik ilişkileri zedeleyen haksızlıklara son verilecek, Avrupa ile olan ekonomik ilişkilerimiz potansiyelimize uygun şekilde gelişecektir. Bu durum hem ekonomisi sıkışan Avrupa hem de yeni ticari ilişkiler arayan Türkiye için faydalı olacaktır" dedi
Terörle mücadele ve mülteciler konusunda da Türkiye ile AB’nin ortak hareket etmesinin herkesin yararına olacağını ifade eden Kadooğlu, terörle mücadele ve mülteciler konularında yüklerin paylaşılması ilkesine uygun hareket edilmesi ve savaştan kaçan Suriyeli mülteciler için herkesin eşit bir şekilde sorumluluk duyması gerektiğini vurguladı. AB ile yeni fasılların açılması ve sürecin tıkanmaması için Kıbrıs konusunun kilit bir öneme sahip olacağını belirten Kadooğlu, “Kıbrıs’ta halihazırda yürüyen müzakere sürecinin başarıya ulaşması için hepimizin, tüm tarafların yapıcı destek sağlaması gerekiyor. AB’nin sürece teknik seviyede sağladığı destek de bu açıdan değerlidir. KKTC ve Güney Kıbrıslı liderlerin girişimleri bizleri çözüm adına umutlandırmaktadır. Türkiye ile Yunanistan arasında gelişen olumlu ilişkinin de bu sürece ivme katacağını düşünüyoruz" ifadelerini kullandı. Kadooğlu, “Türkiye-AB sürecine paralel olarak, yeni bir anayasanın yapılması, çözüm sürecinin kaldığı yerden devam etmesi ve iç barışın sağlanması, demokratikleşme reformlarına hız verilmesi, ekonomik ve sosyal sorunların çözümüne yönelik adımların vakit kaybetmeden atılması belirleyici olacaktır. Tüm bu süreçler Türkiye’nin her alanda istenen, çağa uygun, küresel düzeyde rekabet edebilir düzeye ulaşması için birbiri ile doğrudan ilişkili süreçlerdir” ifadelerine yer verdi.
Kadooğlu, “2016 yılının sonunda başlatılması planlanan AB -Türkiye Gümrük Birliği Anlaşması’nın modern ticaret kurallarıyla uyumlu hale getirilmesi ve kapsamının genişletilmesini içerecek güncelleme de büyük önem taşımaktadır. Bu sürecin iş dünyasının etkin katılımıyla sürdürülmesi nihai anlaşmanın başarısında belirleyici olacaktır.İş dünyası olarak dün gösterilmiş olan siyasi iradenin önümüzdeki dönemde hızla ve kararlılıkla uygulanacak somut eylemlerle hayata geçirilmesini beklemekteyiz” dedi.
.