Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, uyuşturucu tacirlerine sert çıktı. Uyuşturucuyla mücadele kapsamında İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Sağlık Müdürlüğü, İl Müftülüğü ve Büyükşehir Belediyesinin ortaklaşa başlattığı projenin tanıtım toplantısında konuşan Şahin, “Benim çocuğuma, evladıma uyuşturucu satan tacirin vatan haininden farkı yoktur” dedi.
“ÇOCUKLARIMIZI İYİ İNSAN OLARAK YETİŞTİRMELİYİZ”
“En büyük umudumuz evlatlarımız. Hepimizin muradı bizim çocuklarımızın bizden daha iyi bir dünyada yaşaması. O yüzden çok yoğun bir fedakarlık içindeyiz. Çocuklarımız bizim geleceğimiz, istiklalimiz, istikbalimiz, gözbebeğimiz. Biz onları ne kadar iyi geleceğe hazırlarsak bu dünyanın geleceği de o kadar iyi olacaktır. Şimdi kandan, gözyaşından, savaştan şikayet ediyoruz. Bunu çözmenin yolu, çocuklarımızı iyi insan olarak yetiştirmek” şeklinde konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, “Bu akşamdan sabah olmuyor, büyük emek ve gayret istiyor. Biz sizin çabanıza şahidiz. Anne babalarımızın yüreğinin evlatları için nasıl çarptığına şahidiz. Aile kurumu çok önemli. Güçlü bir millet olmak için güçlü aile olmamız gerekiyor. İşe başladığımızda bir bina kuracağız ama başında eğitim olacak, sağlık olacak, emniyet olacak, adalet olacak dedik. O yüzden bugün bütün ekip olarak buradayız. Devlet burada, millet burada, bilgi burada. Teori ile pratiği birleştirmemiz lazım. Her şeyin başı bilgi. Aileler olarak bizler bilmeliyiz ki çocuklarımızı her türlü tehlikeye karşı koruyalım” dedi.
“DÜNYADA SAVAŞLAR ARTIK TANKLA TÜFEKLE OLMUYOR”
Şahin sözlerini şu şekilde sürdürdü;
“Çocuklarımızı koruyarak geleceğe hazırlamamız lazım. Dünyada artık tankla tüfekle savaştan daha çok siber savaşlar var. Çocuklarımız internetin başına geçiyor, anne babanın dışına çıkıyor. Yeni dünya düzeninde fırsatlar ve imkanlar var. Ama biz teknolojiden istifade ederken çocuklarımızı teknoloji bağımlısı yapmayacağız, internet kafelerde çürütmeyeceğiz. Onun için annenin babanın çok bilinçli olması lazım. İş işten geçtikten sonra geri dönüşü çok zor oluyor. Çocuklarımız bir maden, cevher. Çocuklarımızla ilgilenmezsek onları kötü emelleri olan insanların eline bırakmış oluruz. Şikayet etme makamında değiliz, şikayet etmeyeceğiz. Herkes görevini yapacak. Emniyet buna ulaşımı zorlaştıracak. Adalet sistemimiz caydırıcı olacak. Eğer kanunlarımızda bir eksiklik varsa, satıcı 3 gün sonra çıkıyorsa buna müsaade edemeyiz. Adalet Bakanımızla görüşeceğiz, ulaşımı zorlaştıracağız. Benim evladımı zehre bulaştırmaya çalışan adam, vatan hainidir. En ağır cezayı alması gerekiyor. 2 milyon nüfustan sorumlu olarak biz, ev yaparken içindeki gönülleri yapmamız lazım. Koruyucu önleyici tedbir için buradayız. Dizimizi dövmeden önce, keşke demeden önce bugün yapmamız gerekenler var.”
“PROTOKOL ÇERÇEVESİNDE ÇALIŞMALARIMIZI SÜRDÜRECEĞİZ”
Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Serdar Tolay konuşmasında şu ifadelere yer verdi;
“Protokol yaptık. Valilik bünyesindeki İl Milli Eğitim Müdürlüğü, İl Sağlık Müdürlüğü, Müftülüğümüz gibi işbirliği çerçevesinde bu projeyi başlatmış bulunuyoruz. Bu proje ile Gaziantep, Türkiye’ye örnek bir model olacak. Zaten 18 yaş altı dönemde Türkiye’ye örnek bir modelimiz var; Oya Bahadır Gençlik Merkezimiz ev madde bağımlılığıyla ilgili rehabilitasyon merkezimiz. Aslında madde bağımlılığı bir suç olarak görülmemeli. Madde bağımlılığı diğer hastalıklar gibi bir beyin hastalığı, bir bağımlılık. Bunları etrafınızda, yakınlarınızda varsa, suçlamayın. İlgili yerler olan İl Sağlık Müdürlüğü’ne, Büyükşehir Belediyemize müracaat ederek nasıl tedavi ettirebiliriz, bu bizim temel amacımız. Buna mukabil de İl Emniyet Müdürlüğümüzün çok güzel çalışmaları var. Maddeye ulaşımı engelleme yönünde arkadaşlarımız gayret gösteriyorlar. Esas suç unsurlarını teşkil edecek tacirleri yakalıyorlar bu anlamda tacirler suçlu durumdalar. Maddeye bulaşmış kişiyi hor görmemek gerekiyor. Onlar tedavi edilmekle yükümlüler. Gaziantep bir örnek olsun. Gaziantep’te madde bağımlılığı yüksek olduğu için başlatmadık bu projeyi. Biz sadece Türkiye’ye farkındalık yaratmak adına başlatıyoruz. Temel amacımız kurumlar arası işbirliği ile araştırma merkezlerinde belirlediğimiz 20 mahalleyi kamu kurumlarıyla beraber sahaya inerek farkındalık oluşturacağız. Bir kişiyi maddeden arındırmak bile bizim için çok önemli.”
“MAHALLELERİMİZDE BU İLLETİ ANLATACAĞIZ”
Yeşilay Gaziantep Şube Başkanı Fatih Tamer; “Bugün burada gerçekten Türkiye’de bir ilki başlatıyoruz. Mahalle sakinlerimizle, belki de bu bağımlılık probleminin en acı yaşandığı bölgelerde bir hareket başlatmaya çalışıyoruz. Şunu çok iyi bilmeniz lazım, çocuklarınızı soğuktan nasıl koruyorsanız, onun ruh sağlığıyla da ilgilenmeniz gerekiyor. Onun bağımlı olup olmadığına dair bir şüpheniz varsa bununla da ilgilenmeniz gerekiyor. Bu sebeple önce aileler ilgili olursanız çocuklarımızı bu büyük sıkıntıdan kurtarabiliriz” diye konuştu.
“PROJENİN EĞİTİM AYAĞINI SÜRDÜRECEĞİZ”
İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nden Şube Müdürü Nilüfer Gümüş; “Yaptığımız protokoller kapsamında projenin eğitim ayağını üstlendik. Eğitim ayağında öncelikle rehber öğretmenlerimizi eğitiyoruz. Rehber öğretmenlerimiz, okullardaki diğer öğretmenleri ve yöneticilerimiz bu konuda eğitiyorlar. Eğitim ayağının diğer bir kısmı ise çocuklar. Çocuklarımız ve ailelerimize verdiğimiz eğitimler 2017 yılından bu yana devam ediyor” diye konuştu.
KURUM TEMSİLCİLERİ PROJE HAKKINDA BİLGİ VERDİ
İl Emniyet Müdürlüğünden Narkotik Komiseri Haluk Erkuş; “Bizler işin daha çok saha kısmında görev aldığımız için kolluk kuvvetleri olarak elimizden geleni yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz. Bu anlamda muhtarlarımız başta olmak üzere mahalle sakinlerimizle görüşüyoruz. Ailelerimiz özel olarak görüşmek isterlerse kapımız her zaman açık” dedi. Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanı Dr. Emin İnce, “Gaziantep İl Sağlık Müdürlüğü olarak bu hususta elimizden geleni yapacağız. Amacımız; insanlarımız hasta olmadan önce ne yapmak gerekiyor, uyuşturucuya yakalanmadan önce ne yapmak gerekiyor hususunda görevliyiz. Gençlerimiz için ne yapmamız gerekiyorsa yapmaya hazırız” şeklinde konuştu. Gaziantep İl Müftüsü Ahmet Çelik ise sözlerine şu ifadelerle yer verdi;
“Hayırlı bir toplantı yapıyoruz. Bu can, bu tende emanettir. Emaneti teslim ederken sağlam ve temiz şekilde teslim etmeliyiz. Doğum ile ölüm arasındaki yaşantıda hem beden sağlığımızı hem de ruh sağlığımızı koruyarak emaneti geri vermek istiyoruz. Nasıl ki günahlara, haramlarla, yasaklarla mücadele ediyorsak, sağlığımızı korumayı da vazife bilmeliyiz.”