TMMOB İl Koordinasyon kurulu sekreteri Burkay Güçyetmez yaptığı açıklamada, İl Koordinasyon kurulu olarak yasaya uymayan imar değişikleriyle ilgili dava açıldığını ifade etti. Kentlerin yaşamsal niteliklerini ve geleceklerini doğrudan etkileyen imar planları da TMMOB’nin ve TMMOB’ye bağlı meslek Odaları’nın yakından takip ettiği ve kamu faydası doğrultusunda değerlendirdiği son derece önemli konulardan bir tanesi olduğunu söyledi.
İl Koordinasyon kurulu sekreteri Güçyetmez yaptığı acıkmada şöyle dedi “Gaziantep de Türkiye genelinde olduğu gibi sıklıkla imar planlarının revize edildiği bir kenttir. Ancak görülmektedir ki, bu revizyonlar çoğunlukla ilgili mevzuatın getirdiği hükümlerle, şehircilik esaslarıyla ve kamu yararı ilkeleriyle çelişmektedir. Çoğunlukla Mimarlar Odası Gaziantep Şubesi’nin öncülüğünde takip edilen imar planları, birliğimizin önemli bir parçası olan Mimarlar Odası tarafından dikkatle takip edilmeye devam edilecektir. Bu kapsamda, Mimarlar Odası’nın da talebi doğrultusunda TMMOB İl Koordinasyon Kurulu da Mimarlar Odası ile birlikte Kızılhisar ve Bağlarbaşı Mahallesi Kilis Yolu ve Çevresi Ekolojik Tabanlı Revizyon İmar Planları’nda işlemlerin iptali ve yürütmenin durdurulması için dava açmıştır. Plan değişikliği yapılması için zorunlu koşulların oluşması gerekmektedir. Eğer bu koşullar bilimsel, nesnel ve teknik gerekçelerle ortaya konulabilirse, plan değişikliği söz konusu olabilir. Ancak dava konusu işlemlerde hukuken geçerli gerekçeler sunulmamıştır. İmar mevzuatının söz konusu açık hükümlerine rağmen, davalı İdarelerin işlemleri açıkça kamu yararı ve hizmet gereklerine, şehircilik ilkeleri ve planlama tekniklerine ve imar mevzuatına aykırı olup, herhangi bir teknik neden, zorunluluk olmaksızın yapılmış olan imar planı revizyonlarının iptali gerekmektedir. Yaklaşık 2100 hektar (21 milyon metrekare) büyüklüğündeki planlama alanı Gaziantep için son derece önemli bir alandır. 50.000 konutluk Gaziantep Kuzey Şehir Projesi’nin 850 hektar (8.5 milyon metrekare) olduğu göz önüne alındığında, bu alanın ne kadar hassas bir şekilde planlanması gerektiği ortaya çıkmaktadır”
Güçyetmez, 2012 yılında hazırlanıp, 2013’de kamuoyuna lanse edildiği haliyle “Ekolojik Tabanlı Kent Planı”, Kilis Yolu ve çevresinde verimli tarım alanlarında çoğunlukla düşük ve orta yoğunluklu yapılaşmayı öngören; çağdaş ekolojik tasarım kriterlerini göz önünde bulunduran, bu yönüyle de planlama alanında yer alan verimli tarım alanlarını yapılaşma baskısı altında tutmayan bir hüviyete sahip olduğunu belirterek “ Ancak zaman içerisinde yapılan plan tadilatlarıyla ekolojik temeller adım adım zayıflatılmıştır. Mimarlar Odası’nın 2014 ve 2015 yıllarında bu tadilatlara açtığı dört davadan üçünde itirazlar haklı bulunmuş olup, bir dava halen devam etmektedir. Gaziantep Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 18.12.2015 tarih ve 772 sayılı kararı ile onaylanan revizyon ise öncekilerden farklı olarak alanın tamamında büyük bir yoğunluk artışı getirmiştir. Dayanağını bu revizyondan alan Şahinbey Belediye Meclisi de 06.09.2016 tarih ve 134 sayılı kararla revizyon uygulama imar planını yürürlüğe koymuştur. Revizyonlar neticesinde planın odak noktasında yer alan ve Kilis Yolu boyunca devam eden bağ-bahçe nizamındaki aksı çevreleyen düşük yoğunluklu konut alanlarında %25 ile %200 arasında değişen oranlarda yoğunluk artışlarına gidilmiştir. Daha önce 3 katlı yapılarla çevrelenen ve bağ evi niteliğinin korunması hedeflenen bu alanlar 5 ve 8 katlı yapılarla adeta kuşatılmış, ve orta vadede bu niteliği sürdürmeleri imkansız hale getirilmiştir. Nitelikli tarım topraklarının bulunduğu bu alanda plan tadilatı yapılması için 5403 Sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu uyarınca Gaziantep İl Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü’nden tarımdışı kullanım izni alınması gerekmesine rağmen, bu izinlerin alındığına dair hiçbir emare görülememiştir ”dedi.
Öte yandan Kilis Yolu ve Çevresinde yapılan Ekolojik Tabanlı Kent Planı, nitelikli bir imar uygulaması olarak başlamışken geldiğimiz noktada bir rant projesine dönüşmüş, ekoloji söylemi alelade bir planın maskesi haline getirilmiştir. Yapılan işlemlerde kamu yararı bulunmamakla birlikte, kentin verimli tarım toprakları geri dönüşsüz bir şekilde yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bırakılmıştır diyerek sözlerini tamamladı.