'' Hayallerinizin gerçekleşmesi için, hayalleri olmayan insanları hayatınızdan silmelisiniz '' diyen Tolga Türkmen tek başına verdiği mücadeleyi ve geldiği noktayı Hakimiyet Gazetesi'ne anlattı.
“Öncelikle Hakimiyet Gazetesin’de bana yer verilmesi,beni oldukça mutlu etti.Aslen Sivaslıyım.İstanbul’da doğdum ve burada yaşıyorum. 26 yaşındayım.Liseyi bitirdikten sonra üniversiteyi okuyamayacağımı bildiğim için, aileme okumayıp çalışacağımı söyleyerek iş hayatına atıldım . Meslek lisesi mezunu olarak klima, buzdolabı tamiri gibi işler yapabilirdim. Klimaya yöneldim biraz daha o işte çalıştım. Ama kendimi geliştirmek için çabalamadığımı fark ettim. Sonra neden kendimi geliştirmek istemediğimi ve neden yıllarca ' yardımcı eleman ' olarak görev aldığımı sorguladım..
Şunu fark ettim sonra meğersem benim yapabileceğim bir iş değilmiş bu meslek... Yazmayı sevdiğimi alfabeyi öğrendikten baya baya sonra öğrendim diyebilirim. Dedim ya gerçekten tembel birisiydim ben. Okula velimin çağrılma sebebi ya derslerde çok konuşmamdan dolayıydı, ya da derslerimin kötülüğünden dolayıydı. Canım ailem okumamı çok istediler ama okumayacağımın bilincinde birisiydim hep. durumumuzun iyi olmadığı içinde birde üniversite okurum bahanesini atıp masraf çıkaramazdım başlarına. Ahmet Selçuk İlkan'ın o zamanlar radyoda denk gelen bir şiirinden sonra yazmaya başladım diyebilirim. Şunu fark ettim, 2-3 mısra yazdığımda, yazdığımı sanmakla geçmiş birkaç senem aslında. Fakat bunları okutabileceğim bir çevrem yoktu.Tanıdıklarım vardı elbette ama güvenim yoktu. Söylemleri beni kıracak, dalga geçecekler diye. Sanırım ben fazla kırgınım... Ama başka tercihim yoktu sanırım okutmam gerekiyordu ve ilkokul, lise olmakla birlikte ve hala görüştüğüm konuştuğum canım kardeşim Tugay'a okuttum ve onun yorumlaması önemliydi. Olumlu, olumsuz her yorumu kulağımda küpe olarak kalmıştı. Ve kendimi hep geliştirmeye yönelik idealim yoktu olmamasının sebebi ise ' okumazsan hiçbir iş yapamazsın ' cümlesini her seferinde duydum. Bazen sağır olmak bile istedim bu cümle yüzünden. kendi kendime neden diyorum, neden bir insan sevdiği işi yapamasın ya da neden sadece 1 diploma her şeyi belirlesin? Meğersem belirliyorumuş çok zaman sonra öğrendim malesef, Neyse ben yazmayı bırakmadım, yazdıkça sakladım, sakladıkça sarıldım, sarıldıkça büyüdüm... Seslendirmek istiyordum artık, sesimi hiç sevmesemde, yazmış olduğum şiir'e nefes olmak hissiyatını tatmak istemiştim. Denedim, başardım, dinledim, dinlettim. Ama o ilk stüdyo hissiyatını anlatamam, yine yaşayabilir miyim sanmıyorum o ilk gün gibi heyecanım olmaz artık napalım.
Biz insanlar doyumsuz varlığız biliyor musunuz?
Hep fazlasını, hep iyisini, hep ben önde olayım özelliğiyle başbaşayız. Kendimizle değil, bize ait olmayan geçici hissiyatlarla var olmaya çalışıyoruz. Ben bu düşünceyi kırdım kendim için söylüyorum sadece nasıl mı? Bağırabilirim bende doyumsuz bir adamım diye ama... Ben yaptığım işlerde doyumsuz insanım bunu ilerleyen yazılarımda okuyacaksınızdır. Yazdıklarım bende saklı kaldı, seslerimi insanlar duydu ama yinede mutlu olamıyordum, bir yetersizlik vardı. Anladım ki benim farklı birşeyler yapmam gerektiğinin farkına vardım. Yazdıklarımı kitaplaştırdım 2014'te ' Bir Fincan Sen ' isimli bir denemede diyebiliriz. Kısa sürede basılan sayılar bitmişti ve bu beni çok mutlu etmişti. Kendime anlamsız bir şekilde özgüven geldi sonrasında, çok utangaç, çok çekingen bir adam olmama rağmen daha profesyonel mecralar aradım diyebilirim. Gazetelere başvurdum köşe yazarlığı için, Radyolara program sunuculuğu için başvurular yaptım. Ve hepsinin ortak sorusu ' tecrübe ve diploma ' bakın bir insana şans tanımazsanız tecrübe edinemez ve bir insana güvenirseniz, diplomanın üstüne çıkacaktır. Ama kimse beni dinlemedi, aralanan kapılardan içeriyi göremeden yine yüzüme kapattılar... Sosyal medyada paylaşımlarımı yapmaya devam ediyor, bir yandan umudumu kaybetmeden başvuru yapmalara devam ediyordum ve olumsuz gelen mesajlara artık sıkılmıyordum. Onları sıkana kadar yazıyordum. Neticede hepsi kapıyı bu sefer kilitledi. Dedim kaldın bir başına Tolga...
Hayalim sadece yazmak ve yazar sıfatıyla beni insanların tanımasaydı fakat o kadar olumsuz cevaplar aldım ki. Birgün kendime radyo kurabilir miyim sorusunu sordum ve çok geçmeden neden olmasın ki diyerek kollarımı sıvadım fakat hayal var sadece ne isim, ne bütçe, ne ekipman hiçbir şey yok... Dedim ya klima işinde çalışıyorum oradan aldığım parayla birşeyler yapmaya çalışıyorum kendime, ailem desteklemediği için tek başınaydım.. Ekipmanlar tamamlandı. İsim bulmam lazım ki, siteyi kuralım artık bir şekilde ve o zamanlar çevremden, ailemden de Noksan'lık görünce bu çizgide giderek ' Noksanlar Kenti ' ismini buldum. Düşünsenize hiçbir insanın hayatında hiçbir şey tam değil, olmayacakta. Altına'da iliştirdim.
' Bazı Anlar Hayata İhanettir ' diye. işte şimdi herşey tamamlandı ve ücretsiz yayın yapılan web sitelerinde yayına başladık ve ilk dinleyicim 5 kişiydi, gülmeyin 5 kişi beni dinliyor ne heyecanlıydı. Zaman geçtikçe yine acaba sorusu belirdi kafamda ve ardından birkaç sene sonra Lavinya Dergisi'ni kurdum. Amacım haftanın birkaç günü birkaç saat toplanır radyo da konuşuruz. Dergide de yazılarımı yayınlarım ve yazmayı sevenleri destekleriz.. Yıllar geçtikçten sonra Radyo ve Dergiyi biraz daha profesyonelleştirdik. Karanlık Oda Productions stüdyosunun alt çatısı olarak ekledik. Yaptıklarımı görmelerine rağmen insanların inanmamaları, gülüp geçmeleri ve geçiştirmeleri bitmiyordu. Bende onlara gülüp geçtim..
Noksanlar Kenti Radyo, kendine inanan bir adamın, tüm inanmayan insanların önüne kurulan bir duvar olarak kalbimde. Radyomuz birçok ülkede kulak verilen internet radyosu olmuştur. Haftanın belli günleri belli saatlerinde yayınlarımız vardır, dinleyebilirsiniz..
Dünya da bilinen ' Spreaker, Spotify, Deezer, Apple Podcast ' gibi uygulamalarda ise bant kayıtlarımız vardır. Kent'in adına kurulan uygulamalar harici, Yurtdışları olmakla birlikte 8 uygulamada da kent'i dinleyebilir bize kolaylıkla ulaşılabilir...
Lavinya Dergisi, birçok yazarla yoluna devam eden bir internet dergisidir. Kalemine güvenen, hayali olan herkese kapısı açıktır. Yazmayı seven herkesin yazısın kapımız aralıklıdır. Herkes girebilir. Haftanın belli günlerinde yazarlarımıza ait günlerde yazılar yayınlanmaktadır...
Noksanlar Kenti ve Lavinya Dergisi web sitelerimizden daha da iyi bizi tanıyabilirler...
Son olarak,
Size kimse inanmayacak, önünüze taş koyacaklar.
Heves bırakmayacaklar, nefesiniz tıkanacak.
Ama kimseye aldırış etmeyin ve kimseye aldanmayın.
Bu Karanlık Kent'in sokakları hepimize yetecektir...