Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Paralel Devlet Yapılanması ile mücadele için talimat verdiği Devlet Denetleme Kurulu (DDK), örgütün finans ağını deşifre etti.
DDK, titiz bir çalışma sonucu Paralel Yapı ile iltisaklı 6 bin 500 şirketi tespit etti. Bu şirketlerin desteklediği Paralel Yapı'nın finans ağının 150 milyar dolarlık ekonomik büyüklüğü olduğu belirlendi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın talimatıyla devlet içindeki paralel yapı unsurlarına yönelik incelemelerini derinleştiren DDK, çalışmalarını çok yönlü sürdürüyor. İlk etapta tüm kamu kurum ve kuruluşlarına yazı yazarak paralel yapı ile mücadele kapsamında neler yaptıklarını soran DDK, devletin tüm kademelerinden Paralel Yapı'ya karşı mücadele alanını genişletti.
400'Ü OKUL SAHİBİ
DDK, kamudaki çalışmaların yanı sıra Paralel Yapı'nın finans ağını ortaya çıkartmak için çalışmalarını yoğunlaştırdı.
Yapılan çalışma sonucunda Paralel Yapı ile iltisaklı şirketler tespit edildi. Paralel Yapı'ya destek veren 6 bin 500 şirketin olduğu, bu şirketlerin mali büyüklüklerinin 150 milyar dolara ulaştığı belirtildi. DDK, bu şirketler arasında yaptığı incelemesinde eğitim kurumu sahibi olan 400'üne öncelik verdi. 14 vakıf üniversitesinde de genel inceleme başlatan DDK, bu üniversitelerde PDY'nin yapılanmasını da ayrıca ele alacak.
DDK'YA TALİMATI BÖYLE VERMİŞTİ:
Her kurumumuzu denetleyeceksin
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 26 Ocak'ta Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen Kaymakamlar Toplantısı'nda, paralel ihanet çetesinin, Millî Güvenlik Kurulu tarafından devlet ve millet aleyhine çalışan bir terör örgütü olarak tescil edildiğini hatırlatmıştı. Erdoğan, "Paralel yapıyla mücadele çalışmaları, gerek Millî Güvenlik Kurulumuz, gerekse Devlet Denetleme Kurulumuz aracılığıyla yakından takip edilmektedir. Şu anda bana bağlı olarak çalışan Devlet Denetleme Kurulu'nun en öncelikli görevi budur. 'Her kurumumuzu denetleyeceksin her kurumda bu tür kim varsa tespit edip hemen yargıda bunlar için süreci başlatacaksınız' diye talimatımı verdim. Altını çizerek söylüyorum, bu konu devletin güvenliği meselesidir. Bu konuda herhangi bir ihmali, yanlışı olan kim olursa olsun, mutlaka hak ettiği cezayı görecektir" demişti.
