Mobil

Abdulhamit Gül, “Hedefleri Türkiye’nin birlik ve beraberliğini bozmak”

AK Parti Genel Sekreteri ve Gaziantep Milletvekili Abdülhamit Gül, 17 Aralık Operasyonlarında Türkiye’nin birliğinin bozulması hedefleniyordu” şeklinde konuştu.

Abdulhamit Gül, “Hedefleri Türkiye’nin birlik ve beraberliğini bozmak”
18-12-2015 06:51
Gaziantep

AK Parti Genel Sekreteri ve Gaziantep Milletvekili Abdülhamit Gül, 17 Aralık Operasyonlarında Türkiye’nin birliğinin bozulması hedefleniyordu” şeklinde konuştu.

AK Parti Genel Sekteri ve Gaziantep Milletvekili Abdülhamit Gül, katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. 17 Aralık Operasyonlarının Türkiye’yi yönetme yetkisine sahip olmayan irregal bir yapının ürünü olduğunu söyleyen Gül, “Sandık iradesi ile devleti yönetme yetkisine sahip bir iktidara karşı darbe girişimidir. 17 Aralık Operasyonu, Abdülaziz’i tahtan indirenler, Menderes’i idam ederek darbede bulunanlar, 12 Eylül’de darbe yapanlar ve 28 Şubat’ta yaşanan post-modern darbe gibi bir başka darbe versiyonuydu. Türkiye’de17 Aralık ve 25 Aralık’a bir bütün olarak bakıldığında aslında hedefe konulan kişilerin başında dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ve siyasiler vardı. 25 Aralık sürecine bakıldığında Türkiye’de üçüncü köprüyü, havalimanını yapan ve milli sermaye anlamında kimler varsa kısacası hedefte büyümek isteyen Türkiye vardı. Türkiye’nin birliği hedefleniyordu” dedi.

“DEMOKRASİ TARİHİ AÇISINDAN YÜZ KARASI BİR OLAY”

Türkiye’de hiçbir darbenin dışarıdan destek almadan gerçekleşemeyeceğini ifade eden Gül, “Paralel Yapı’nın da dışarıdan destek alarak bir müdahale girişiminde bulunduğu açıktır. 17 Aralık başarısız bir operasyon girişimi olmasına rağmen 7 Şubat MİT Soruşturması ile bir bütün olarak düşünülmesi gerekiyor. Bu operasyonla aslında Türkiye’nin ekonomisini hedef alan vatandaşın ekonomik refah düzeyinin de bu anlamda geriye gitmesi amaçlanıyordu. Bir anlamda vatandaşın cebine de darbe vardı. Vatandaşın iradesiyle sandıktan çıkan seçilmiş hükümete de bir darbe girişimi vardı. Devletin bizzat kendisine ve bekasına yönelik bir tehdit vardı. 17 ve 25 Aralık Operasyonları girişim düzeyin de kalmış olmasına rağmen Gezi’den itibaren Türkiye ekonomisi büyük yara aldı. Bu süreçte millet kendi iradesine sahip çıkarak, AK Parti’de millet emanetine sahip çıkarak püskürtmeyi başardı. Demokrasi Tarihi açısında yüz karası bir olaydır. Bu olaya emniyet mensuplarının ve yargı mensuplarının dahil edilmesi de gerçekten vahim bir durumdur. Çok büyük bir kararlılıkla millete yapılmış bu darbeyi püskürtmüş olduk” şeklinde konuştu.

“17 ARALIK VE 27 MAYIS HUKUKU BİRBİRLERİNE ÇOK BENİZYOR”

AK Parti’nin kurulduğu dönemden bu yana birçok mücadele verdiğini belirten Gül, “AK Parti kurulduğu dönemden itibaren yasaklarla, yolsuzluklarla, yoksulla mücadele eden bir parti olmuştur. 17 Aralık Darbesi’ne bir kılıf bulunması gerekiyordu. Bu kılıf ise ‘yolsuzluk’ oldu. Yurt dışına kaçan yapının ileri gelenleri, yargılama süresinin uzun süreceğini hesap ederek, bu algıyı kullanarak iktidarı alaşağı etmeyi hesapladılar. Gezi’den itibaren Paralel Yapı’da devleti ben idare edeceğim anlayışı hakim olmaya başladı. Geçmişte Menderes için ‘yurtdışında banka hesapları var’ gibi asılsız iddialar öne sürüldü. Bu iddiaların asılsız olduğu Adnan Menderes idam edildikten sonra ortaya çıktı. 17 Aralık ve 27 Mayıs hukuku bakıldığı zaman birbirlerine benziyor” şeklinde konuştu.

“İRREGAL YAPI BAŞARILI OLAMADI”

17 Aralık Operasyonu’nun tamamıyla bir algı operasyonu olduğunu kaydeden Gül, “AK Parti olarak mecliste soruşturma komisyonu kurduk. Muhalefet yalnızca siyasi propaganda aracı olarak kullandılar. Hitler’in Propaganda Bakanı Goebbels’in de dediği gibi, ‘Büyük yalan küçük yalanlardan daha etkilidir’. Büyük bir yalan söylediler, yalan üzerine Türkiye’de 3 seçim yapılacaktı. Amaç bu süreci kullanarak hükümeti alaşağı etmekti. Ancak irregal yapı başarılı olmadı. Muhalefet bunu bir propaganda malzemesi olarak gördü ancak bir kof bir iddiadan öteye gidemedi” diye konuştu.

HAŞHAŞİ BENZETMESİ

12 Eylül 2010 Referandumu ile yargıda önemli adımlar atıldığını söyleyen Gül, “Milletimizin büyük desteği ile yargıda bulunan antidemokratik düzenlemeler daha demokratik bir yapıya büründürüldü. Yargı içerisine nüfuz etmiş paralel yapı, eski vesayet kurumlarını tavsiye ederken; kendileri bu vesayet kurumlarının yerine geçmek istediler. O zamanda yapılan tasfiyeler eski vesayetçilerin, darbecilerin heveslilerinin ortadan kalkmasına yönelik bir mücadele değildi. Demokrasi adına yapılan bir mücadele olmadığı açıkça görüldü. Amaç, bu vesayetçiler gitsin yeni vesayetçiler gelsin oldu. Sandıktan çıkamayan bu yapı devlete nüfuz etmenin yolunu arıyor. 17 Aralık’ta yapılan çalışmada emniyet içerisindeki yapı bunları planlıyor, yetkili savcı imza atıyor. Bir tuşa basılarak dönemin Başbakanı hakkında iddianameler hazırlandı. ‘Başbakana kelepçe vuracağız’ diye zafer sarhoşluğu içerisine girdi. Emniyet ve yargı içerisindeki yapılar tamamen temizlenmedi. Bu tür irregal yapılar, tarihi anlamda millete yönelik bu tür organizasyonlardan bir tanesi Hasan Sabbah tarafından devlete karşı yapılan saldırılar olmuştur. Benzer bir durumda paralel yapı meselesinde karşımıza çıkıyor. Asla pes etmemek gerekiyor, rehavete kapılmamak gerekiyor. Bu konu yalnızca AK Parti’nin değil, bu mesele ulusal güvenlik meselesidir. Yargıda ve emniyette mücadele devam edecektir” şeklinde konuştu.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER