Adalet Bakanlığı, cezaevinde kalan Deniz Seki’nin, dizi için kamera karşısına geçmesi üzerine yapılan haberlere ilişkin, ceza infaz kurumlarında daha önce defalarca haber, belgesel, dizi ve film çekimi için izin verilmesine rağmen ilk defa izin veriliyormuş gibi algı oluşturulmasına yönelik maksatlı ve gerçeğe uygun olmayan haber ve yorumlar yapılmasının üzüntüyle karşılandığını bildirdi.
Cezaevinde kalan Deniz Seki’nin, dizi için kamera karşısına geçmesi üzerine bazı basın yayın organlarında yer alan ceza infaz kurumlarında çekimi yapılan televizyon programları ve yapımlarıyla ilgili gerçeği yansıtmayan haberler nedeniyle Adalet Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Ceza infaz kurumlarının sadece cezanın infazının yapıldığı bir yer olmadığı, gerek eğitim, gerek sosyal ve kültürel gerekse meslek edindirme adına yapılan çalışmalarla kişilerin 'yeniden topluma kazandırılması' noktasında çok önemli çalışmaların yapıldığı kurumlardır. Suç işlemenin sonuçlarına yönelik olarak toplumsal farkındalığın arttırılması için izin verilen televizyon programı, dizi, sinema filmi, belgesel, haber ve diğer formatlardaki yapımlar, hükümlüler için sosyal faaliyet kapsamında değerlendirilmektedir” denildi.
Açıklamanın devamında şunlar kaydedildi:
“Daha önce de ceza infaz kurumlarında haber, belgesel, dizi ve film çekimine izin verildiği gibi 2014 ve 2015 yıllarında toplamda 50'den fazla haber, belgesel, dizi ve televizyon programı çekimi için gazetelere ve televizyonlara izin verilmiştir. Çekimlerde gönüllü olmaları şartıyla sadece izin verilen programlarda hükümlüler rol almakta, tutuklulara ise hiçbir şekilde çekim izni verilmemektedir. Bu kapsamda ilgili prodüksiyon şirketinden gönüllü hükümlülerin rol alması için herhangi bir isim belirtilmeksizin izin istenmiş olup, kurumda bulunan hükümlülerin gönüllü olmaları şartı ile dilekçeleri alınarak rol almalarına izin verilmiştir. Daha önce defalarca haber, belgesel, dizi ve film çekimi için izin verilmesine rağmen ilk defa izin veriliyormuş gibi algı oluşturulmasına yönelik maksatlı ve gerçeğe uygun olmayan haber ve yorumlar yapılması üzüntüyle karşılanmıştır.”
.