AK Parti Genel Sekreteri ve Gaziantep Milletvekili Abdulhamit Gül, siyasi parti temsilcilerinin yer alacağı Anayasa Komisyonu'na atandı.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Yasin Aktay, Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısı sonrası AK Parti Genel Merkezi'nde basın toplantısı düzenledi. Toplantıda konuşan Aktay, 15 Temmuz Darbe Girişiminin ardından yeni anayasa çalışmaları konusunda MHP ve CHP ile ortak bir çalışma yürüteceklerini ifade ederek, “MHP ve CHP ile yapılan görüşmeler sonunda yeni bir insiyatif ortaya çıktı. Bu inisiyatif doğrultusunda her partinin yürüteceği bir çalışma olacak ve bu çalışmalarda mutabık olunan maddeler üzerinde hızla yol almak suretiyle en kısa zamanda yeni anayasa çalışmalarına, mutabık olunan maddeleri TBMM gündemine getirerek bir yol katetmek düşüncesi ortaya çıkmıştır. AK Parti adına bu komisyona katılacak milletvekilimiz, Gaziantep Milletvekili ve Parti Genel Sekreterimiz Abdülhamit Gül atanmıştır” dedi.
Aktay, Türkiye’de yaşanan darbe teşebbüsünün yurt dışında ele alınmasını ve bu konularda çok olumlu olmayan yansımalarını giderebilmek açısından gerekli karşı çalışmaları yürütmeye çalıştıklarını belirterek, “15 Temmuz darbe girişimi 79 milyon halkımıza ayrım gözetmeksizin yapılmış bir saldırı. Biz bunu böyle telakki ettik, milletimiz böyle telakki etti ve dünya tarihinde belki de hiç rastlanmayacak muhteşem bir kahramanlık örneği göstererek, Sayın Cumhurbaşkanımızın sadece telefon çağrısına müthiş bir cevap vererek, onun dışında halkımızın bütün kesimleri, her partiden insanlar böyle bir saldırıyı püskürtme noktasında tam bir milli mücadele ruhu içerisinde hareket ederek buna karşılık verdiler. Bu yaşanan şey, içinden geçmekte olduğumuz bir süreç. Eminim hepimiz bunun şerefinin, onurunun idraki içerisindeyiz. Emin olun dünyada önyargılarından bir nebze sıyrılmış olan herkes bu olup bitenleri, Türkiye halkının şu çağda yaşamış olduğu, göstermiş olduğu müthiş bir destan olarak kayıtlarına geçiriyor. Onun için aslında bizde Türkiye halkı olarak verdiğimiz şehitler dolayısıyla acı içindeyiz. O şehitlerimiz Türkiye’de milli iradenin esir alınmaya çalışılması, Türkiye’nin esir alınmaya çalışılmasına karşı sergiledikleri milli müdafaa ruhuyla, ruhları şad olsun, gerçekten bize bir millet olmanın mükemmel anlamını en güzel şekliyle hissettirdiler. Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri’nin çok güzel ifade ettiği gibi, ‘Hak şerleri hayr eyler, zannetme ki gayr eyler, Arif anı seyreyler, Mevla görelim neyler, neylerse güzel eyler’ veciz ifadesinde ifade ettiği gibi bir şer hareketi olarak ortaya çıkmış 15 Temmuz saldırısından bir hayır saldırı oldu. Halk hakikaten bu şerri hayr eyledi ve karşımıza müthiş yekvücut olmuş bir millet olma tablosunu ortaya koymamıza vesile kıldı. Böyle bir hayr eyledi bu şerri. 15 Temmuz’dan itibaren görülmemiş bir manzara Türkiye’de, özlemini duyduğumuz bir milli birlik ve beraberlik tablolarını her gün büyük bir mutlulukla, büyük bir memnuniyetle hepimiz yaşıyoruz. Halkımız, siyasiler nezdinde yaşanan bu milli birlik ve beraberlik tablosundan memnuniyet ifade ettiğini her şekilde ifade ediyor” değerlendirmelerinde bulundu.
“Hürriyet ve demokrasi en çok bu millete yakışıyor”
15 Temmuz’un hemen akabinde meydanlarda sergilenen demokrasi nöbetlerinin aslında dünya demokrasi tarihine büyük bir ders niteliğinde olduğunun altını çizen Aktay, “Büyük bir örnek, bir milletin kendi demokrasisine sahip çıkmasının mükemmel bir örneğini; nesillerin, gençlerin, çocukların belki de gelecekte çok büyük bir gururla hatırlayabilecekleri, gelecek nesillere aktarabileceği mükemmel sahneler, mükemmel bir ders. Eğitim kampı gibi adeta bu meydanlar. Bu meydanlar dünyaya Türkiye halkının ne olduğunu anlatıyor, öğretiyor Türkiye’nin, Türk milletinin nasıl bir millet olduğunu öğretiyor. Bunun gururunu hep yaşayacağız. Diyebiliriz ki, demokrasiye, milli iradeye, bir bedel ödemek gerekiyorsa bu bedelin en güzelini, en şık şeklini bu halk, bu millet ödemiştir. O yüzden istiklal en çok bu millete yakışıyor. Hürriyet ve demokrasi en çok bu millete yakışıyor diyebiliriz” diye konuştu.
“Meydanları hep siyasi partilerin sembollerinden mümkün mertebe arındırmaya çalıştık”
Darbe kalkışmasına karşı gösterilen birlik ve beraberliğe değinen Aktay, “İlk günden itibaren hepimizin şahit olduğu gibi, diğer siyasi partilerle birlikte gerek parlamentoda, gerekse başka zeminlerde sergilediğimiz dayanışma, Türk milletine yapılmış bu saldırıyı beraber göğüsleme noktasında ortaya koyduğumuz bu birlik ve beraberliğin devamını hep arzu ettik ve hep bu yönde güzel çabalar ortaya koyduk. O yüzden meydanları hep siyasi partilerin sembollerinden mümkün mertebe arındırmaya çalıştığımızı daha önce ifade etmeye çalışmıştım. Daha önce CHP’nin önayak olduğu İstanbul’daki mitinge AK Parti’den katılım olacağını da söylemiştik. O katılım da gerçekleşti ve milletimiz bunu çok olumlu karşıladı” ifadelerini kullandı.
“Almanya’da yaşanan çok küçük bir hadise sonrasından Almanya’nın OHAL ilan etmesi gerçeğiyle karşılaştık”
OHAL uygulaması hakkında konuşan Aktay, şöyle devam etti:
“Bir tedbir olarak daha önce hiç başvurmadığımız, onca yaşadığımız terör olaylarına rağmen, başka ülkelerde benzeri yaşandığında müthiş tedbirlerin harekete geçirilmesine yol açan, OHAL ilan edilmesine yol açan terör olaylarının çok daha fazlasını Türkiye’de yaşamış olmamıza rağmen böyle bir uygulamaya hiçbir şekilde başvurmadık. Onu normal bir olay gibi göğüslemeye çalıştık. Ne kadar anormal bir olay olsa da, en son Ramazan ayının son günlerinde yaşadığımız Atatürk Havalimanı'nda yaşanan hadiseyi biliyorsunuz. Ona rağmen bir benzeri kısa bir süre önce Fransa’da yaşanmış bir hadisede hemen OHAL ilen edilmişti. Kısa bir süre sonra Almanya’da yaşanan çok küçük bir hadise sonrasında hemen Almanya’nın OHAL ilan etmesi gerçeğiyle karşılaştık. Üstelik çok ibretlik bir hadise bir gün önce Türkiye’yi OHAL uygulamaya kalkmakla neredeyse eleştirmişti. Bu durumda ancak takdir edersiniz ki bu darbe teşebbüsü 50 yılın birikimi ile düzenlenmiş olan, tasarlanmış olan, hesaplanmış olan ve inceden inceye işlenmiş olan bir darbe teşebbüsü ile bir ihanetle karşı karşıyayız. Bu ihanet devletin bütün kademelerine sızmış unsurlarıyla beraber kotarılmış bir ihanet şebekesi. Bu ihanet şebekesiyle baş etmek, öyle normal bir uygulamalarla çok fazla mümkün olmayacaktı. Onun için OHAL ilan edildi ve bu OHAL ilanıyla birlikte Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) uygulaması başladı. Bugün gerek MYK’da, gerek MKYK’da hükümetin çıkardığı KHK’lerin içerikleri konusunda enine boyuna tartışıldı. Genel Başkanımız Sayın Başbakanımız MKYK üyelerine bilgiler verdi. Bu bilgiler ışında gerek MKYK üyelerinden gelen katkılar, eleştiriler zikredildi.”
“Bu sürecin beraber yürütülmeye çalışılacağını şimdiden ifade etmek isteriz”
OHAL sürecinin muhalefet partileriyle birlikte yürütülmeye çalışılacağını vurgulayan Aktay, “Sayın Genel Başkanımız pazartesi günü CHP Genel Merkezi'ni ziyaret ederek, Genel Başkana, daha sonrada TBMM’de Devlet Bahçeli ile görüşerek KHK’ların muhtemel sonuçları hakkında, kamuoyuyla paylaşılmış bir takım kaygıları da giderebilmek amacıyla bir toplantı düzenledi. Bu ziyaretlerinde netice itibariyle bu KHK’lar yaşamakta olduğumuz ve bütün ülkeyi ilgilendiren OHAL’i beraber göğüslemek adına yürütülen bir paylaşım. Bunun daha devamının da geleceğini, bu sürecin beraber yürütülmeye çalışılacağını şimdiden ifade etmek isteriz” şeklinde konuştu.
“Yenikapı’da değil, 81 vilayetimizde düzenlenmesi kararı alındı”
7 Ağustos’ta İstanbul Yenikapı’da yapılması planlanan mitingdeki değişiklik hakkında bilgi veren AKtay, “7 Ağustos Pazar günü Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Başbakanımızın katılımıyla Yenikapı’da bir demokrasi mitingi yapılacağı ve şimdiye kadar 15 Ağustos’tan itibaren yürütülmekte olan 81 vilayetimizde ve birçok ilçemizde tutulmakta olan demokrasi nöbetlerini taçlandırmak üzere bir miting düzenlenecekti. Bu mitingin sadece Yenikapı’da değil, 81 vilayetimizde düzenlenmesi kararı alındı ve bunun organizasyonu, bunun üzerinde çalışmalar yapıldı. Aynı anda başlayacak bir miting. Yine daha önce ifade ettiğimiz gibi sadece AK Partililerin gerçekleştirmesini ummadığımız, bilakis bütün partilerden katılımı beklediğimiz bir miting olacaktır. Özellikle bu toplantıya Yenikapı’daki mitinge Sayın Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımızla birlikte diğer iki parti özellikle CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin katılımını da önemsediğimizi ifade etmek istiyorum. Kendine davet yapılmıştır. Onlar daha önce yüksek temsilci düzeyinde katılacaklarını ifade etmiş olsalar bile davetimiz bakidir” ifadelerini kullandı.
14 Ağustos’un AK Parti’nin 15’inci yıl dönümü olduğunu hatırlatan Aktay, şöyle konuştu:
“Bu yıl dönümünün anılması adına yapılacak olan çalışmalar değerlendirildi. Ankara’da düzenlenecek olan bir toplantı, bu konudaki çalışmalar ele alındı. 15 yıl oldu AK Parti kurulalı. Kurulduktan hemen sonra sadece 14 ay sonra tek başına iktidara gelecek oyu alarak o günden bugüne devam eden tek başına AK Parti iktidarının önü açılmış oldu. AK Parti bir parti olarak hep krizleri Türkiye için fırsata dönüştürerek ilerledi. İlk kurulduğunda Kurucu Genel Başkanımız, liderimiz Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan o gün yasaklıydı. O günkü şartları Türkiye için bir fırsata dönüştürdü. Demokrasi için bir fırsata dönüştürdü. O gün siyasi paradigma itibariyle Türkiye’de ortaya koyduğu vizyon, bugün halen Türkiye’nin önünü aydınlatmakta ve Türkiye için bir demokratik devrim niteliğinde adımları yenileyerek atmaya devam etmektedir. AK Parti karşısına çıkmış olan bütün bu krizleri, bütün bu açmazları bir reform fırsatına dönüştürmüş bir parti. Bugün benzersiz bir hadiseyle karşı karşıya kalmış bulunuyoruz. Ama bu hadisenin karşısında Allah’ın izniyle bu şerri hayır eyleyen yüce Allah’ın da nihayetiyle bunu ülke barışımız, ülke kalkınması, birliği, düzeni için daha iyi bir açılım fırsatına dönüştürmüş olacağız. Bu çerçevede 14 Ağustos’ta AK Parti’nin 15 yılı bütün parti teşkilatlarımız tarafından anılacaktır. Bir kutlama yapılmayacaktır. Şehitlerimize hürmeten ve ülkemizin içinden geçmekte olduğu aşamaya hürmeten ancak güzel bir AK Parti’nin felsefesinin bütün Türkiye’de tartışılabileceği bir vesile olarak değerlendirilecektir.”
Aktay, MYK ve MKYK’da TBMM’deki yasama faaliyetlerinin de gündeme geldiğini bildirdi.
“Gerek hükümette, gerek MKYK’da, gerek parti yönetiminde revizyon şuan için yok”
Gazetecilerin sorularını da cevaplayan Aktay, darbe girişimi sonrasında soruşturma ayağının devam ettiği hatırlatılarak, AK Parti MYK’sında ya da 65. Hükümet'te bir revizyona gidilip gidilmeyeceği sorusuna, “Böyle bir konu şuanda gündemde yok. Gerek hükümette, gerek MKYK’da, gerek parti yönetiminde revizyon şuan için yok” açıklamasında bulundu.
14 Ağustos’ta yapılacak AK Parti’nin anma etkinliğine kurucular listesinde yer alan isimlerin davet edilip edilmeyeceği sorusuna Aktay, “Tabi ki kurucular, milletvekilleri, eski milletvekilleri MKYK üyeleri hepsi davet edilecektir” yanıtını verdi.
“Bunlar görevden atma değildir şuan itibariyle. Bunlar ihtiyati tedbirdir”
Darbe girişimi sonrasında kamudaki görevden almaların olduğu belirtilerek, parti içinde, teşkilatlarda ve tüm kademelerde bir inceleme başlatılıp başlatılmadığı sorusu üzerine Yasin Aktay, “Bu konuda partimiz içerisinde de elbette bir çalışma yapılıyor. Varsa bu konudaki uzantıları tespit edildiğinde onlarla ilgili gerekli değerlendirmeler ve gerekli işlemler yapılacaktır. Bu konuda prensibimizi hatırlatmakta fayda var. Birisinin kardeşi, birisinin akrabası diye birilerini mağdur edecek ve birilerini töhmet altında bırakacak değiliz. Bu konudaki bağlantılar, irtibatlar, suçlar kişiseldir, bireyseldir. Bireylerin kendisini elbette bağlar. Ama bu bireyler arasında, kardeşler arasında bu suçun irtikabında bu terör örgütüne mensubiyet irtikabında eğer bir ortaklık varsa, bir dayanışma, yardımlaşma varsa bu konuda bireysel olarak değerlendirilmiş olur bu konu. O kişiler hakkında gerekli işlemler yapılır. 70 bin kişiye ulaşan bu sayı, bunların açığa alınması hususunu ifade etmek gerekiyor ki, bunlar görevden atma değildir şuan itibariyle. Bunlar ihtiyati tedbirdir. Bu rakamın bu şekilde telaffuz edilmesini çok doğru bulmuyoruz. İhtiyati tedbir olarak bunlar görevden alınıyor. İstihbarat ve incelemelere, tespitlere dayalı olarak yapılıyor olduğuna emin olabilirsiniz ancak yine de tespitler ne de olsa beşeri bir işlemdir. Bir takım hatalar yapılıyorsa, bu kişilerin bağlantılarıyla ilgili bir takım tasfiyeler de yapılır. Bu nihai bir görevden atma değil, açığa alma işlemi görevden alma işleminden farklıdır” değerlendirmesinde bulundu.