Gündem

Baklava CHP'de gündem oldu

Baklava CHP'de gündem oldu
08-06-2022 09:07
Gaziantep

Antep fıstığı ve baklavada yaşanan fahiş fiyat artışı ile kuru nanede yaşan tağşiş ürün satışını gündeme taşıyan CHP Gaziantep Milletvekili Opr. Dr. Bayram Yılmazkaya, konuyla ilgili Türkiye Büyük Millet Meclisinde, Karkamış Belediye Başkanı Ali Doğan ile birlikte basın toplantısı düzenledi. 

“Gaziantep’in en önemli markaları olan Antep fıstığı ve baklavasının yanı sıra Nizip ve Karkamış ilçemizde üretilen nane bitkimizin ülkemizde ne hale geldiğinden bahsedeceğim” diyen Yılmazkaya, konuyla ilgili yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi;
Fıstık çok önemli bir ürün olup, ağacı dikiminden 15-20 yıl sonra fıstık meyvesini veren ve aşama aşamada yaklaşık 10 yıl sonra tam verim alınabilen bir üründür.
O kadar meşakkatli bir üründür ki üreticilerimiz o ağaçlara adeta çocukları gibi bakmakta ve korumaktadır. Ülkemizdeki kuraklıktan ve susuzluktan ve birçok neden dolayı fıstık ağaçlarının varlığı ve fıstık üretimi de sıkıntılı dönemler yaşamaktadır.  
Fıstığın 2-3 dönemde bir yok yılı vardır. Yani ağaç ürün vermez. Fıstık adeta yeşil altın olup, ürün toplanıp saklanıp bir sonraki yıla 3 katı değer kazandıracak kadarda kıymetlidir.
Bazı fırsatçı tüccarlar fıstığı depolayıp, yatırım gibi değerlendirip bir sonraki yıla kat kat fiyata satabilmektedir.
Aslında biz fıstığın sorunlarının yanısıra ağız tadımız olan asıl Antep’in markası olan baklavadan bahsetmek istiyorum.
İyi bir baklava için boz Antep fıstığı, tereyağı, şeker, un temel ürenlerdir. Her şeyin fiyatı arttığı gibi bu ürünlerinde fiyatlarının yaklaşık yüzde 300’lerde artışı yanısıra enerji ve işçilikteki artıştan dolayı artık marka ürünümüz baklavanın yanına yaklaşılmaz oldu.
Tüm dünyanın yemekleri ve tatlılarıyla tanıdığı ve bildiği, baklavanın beşiği olan Gaziantep’te, fiyatlar o kadar uçmuş ki insanlar ne yapacağını şaşırmış durumda!
Geçtiğimiz aylarda fıstıkta yaşanan fahiş fiyat artışı yüzünden üreticiler durma noktasına gelen baklava satışlarını hareketlendirmek için boş baklava üretimine başlamıştı.  
Son gelen zamlarla şeker fiyatlarının uçmasıyla şimdi de şerbetsiz baklava dönemi başlayacak.
Baklavalık fıstığın 380-400 liralara satıldığı, şekerin 900-1100 TL’ye satıldığı bir dönemde baklavanın fiyatı da 250 liraları geçti.
Un fiyatlarındaki yüksek artışla birlikte, artık baklava üretimi ve tüketiminin ortadan kalkacağı bir döneme giriyoruz.
İnsanlar bırakın baklava almayı, yakında baklavayı ancak müzelerde görebilecek.
Artan hayat pahalılığı, düşen alım gücü ve yüksek maliyetler nedeniyle ucuz olsun diye üretilen, boş baklava, boş tost, boş gözlemeden sonra şimdide şerbetsiz baklava dönemi başlayacak bu gidişle…” dedi.

Bakanlık Kuru Nanedeki Sahte Üretimi Legalleştiriyor!
“Gaziantep’te yaklaşık 10 bin ton nane üretimi gerçekleşirken, bakanlık naneye katılan yaklaşık 30 bin ton yabancı katkı maddesiyle toplamda 40 bin ton nane üretimi olduğunu söylemektedir!”
Yılmazkaya, “Bir diğer ürünümüz olan Gaziantep’in Nizip-Karkamış ilçelerinde ülkemizin yüzde 40’nın üretildiği kuru nane bitkisi.
2021’de 9 TL’den satışı başlayan nane fiyatları günümüzde 30-40 TL arasında satılabilmektedir. Bu üründe tabiki emtia fiyatlarındaki artıştan etkilenmiştir. 2021 de 7 TL olan mazot şimdi 29 TL, yine aynı üre cinsi gübre fiyat artışının yanısıra işçilik ve enerji fiyatlarındaki artıştan dolayı şuanda 30-40 TL ye satılmaktadır.
Bir hekim olarak belirtmeliyim ki nane her derde devadır. Ama son dönemlerde nane üzerindeki oyunlar ve tağşişler yüzünden halkın sağlığını tehdit eder bir noktaya gelmiştir.
Naneyle ilgilide ülkemizde birçok üründe yapıldığı gibi ambalaj safhasına gelen kadar bazı hileli uygulamalar yapılmaktadır.
Çiftçinin ürettiği nanenin içerisine kurutulmuş pamuk otu yaprakları, sumak yaprağı, yonca yaprağı ve Antalya’daki seralardan elde edilen çilek yapraklarının koçanları konulmaktadır.
Bu malzemeler katılarak çiftçiden aldıkları 1 ton naneye 2 ton katkı malzemesi ekleyerek toplamda 3 tonluk ambalajlık nane ürünü elde edilmektedir.  
Sahtekarlar tarafından katkısız orijinal 1 ton naneyi 40 bin TL ye, katkı malzemesi olan 2 ton, her bir tonunu 10 TL ye aldıkları yaprakları ile toplamda 3 ton ürünün ortalaması yaklaşık 20 bin TL ye mal edilmektedir.
Bu sahtekarlıkla elde edilen ürünü piyasada 40-45 bin TL’ye satıyorlar. Oysa dürüst tüccar 40 bin TL ye aldığı naneyi 10 bin TL ambalaj-paketlemeyle birlikte yaklaşık 50 bin liraya mal edip 60 bin TL gerçek orijinal naneyi satamamaktadır.
Netice itibariyle olan köylüye olmaktadır.
Bu sahtekarlıklar yüzünden çiftçi 30 bin TL’ye mal ettiği nanesini daha fazla fiyata satamamaktadır.
İşin ilginç ve en önemli yanı ise, bölgemizde yaklaşık 10 bin ton nane üretimi gerçekleşmektedir, ancak ilgili bakanlık naneye katılan yaklaşık 30 bin ton yabancı katkı maddesiyle toplamda 40 bin ton nane üretimi olduğunu söylemektedir.
Bu yapılan sahtekarlık yüzünden hem çiftçimizin emeği hem de kazancı boşa gitmiş oluyor.
Bu sahtekarlık nedeniyle sağlıksız bir ürün piyasada dolaşmış oluyor, hem de ürünün insanlarımıza olan etkisi en az şekle inmiş oluyor.
Saf nane olmadığı için.
Bu nedenledir ki bakanlığın bu nane üretimi ve denetimini artırarak vatandaşın sağlığıyla oynayan sahtekarlıklarla ilgili gerekli adımları atması gerekmektedir” dedi.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER