Avan, özellikle 2013 yılından sonra işini ne kadar kötü yapan, ehliyetsiz liyakatsiz yandaş varsa milli eğitimde yönetici yapıldığını ve bu yandaşların milli eğitime dayatılmasında dini grupların etkisinin olduğunu belirtti.
8 Haziranda sona erecek 2017-2018 öğretim yılı nedeniyle Türk Eğitim Sen Gaziantep Şube Başkanı Bekir Avan, açıklama yaparak göndermelerde bulundu. Avan, sözlerine şöyle devam etti:
“Bir eğitim-öğretim yılının daha sonuna gelmiş bulunmaktayız. 8 Haziran 2018 Cuma günü Gaziantep’te anaokulu, ilkokul, ortaokul ve liselerde eğitim gören yaklaşık 630 bin, Ülke genelinde ise yaklaşık 18 milyon öğrenci karnelerini alacaktır. Öğrencilerimiz 8 Haziran 2018 Cuma günü karnelerini alarak 17 Eylül 2018 tarihine kadar tatile girecekler. Öğretmenler ise Haziran ayı sonuna kadar yapılacak seminer çalışmalarından sonra 1 Temmuz’da tatile girecekler.”
4+4+4 BİR DAYATMADIR
FATURA, ÖĞRETMEN VE ÖĞRENCİLERE KESİLDİ
“2017-2018 eğitim öğretim yılı MEB’de nitelik tartışmalarının tavan yaptığı bir yıl oldu. Yıllardır şu kadar okul, şu kadar derslik, şu kadar öğretmen ataması yapıldı diye milli eğitimi adeta sayıdan ve nicelikten ibaret gören siyasi iktidar anlayışı, niteliğin önemli olduğunu geç de olsa anlamak zorunda kaldı. Yıllardır eğitimde yandaşlaşmak ve kendi zihniyetini dayatmak için sistem tartışmaları yürütülmektedir. Milli eğitimdeki sistem tartışmaları 2011 yılındaki 4+4+4 sistem dayatmasıyla kuşatmaya dönüşmüştür. İşte kuşatılan milli eğitimde müfredat dayatmalarıyla kuşatmanın tamamlanmaya çalışıldığı günümüzde eğitimde niteliği bitirdiklerini fark ettiler. Fark ettiler fark etmesine ama eğitimi yıllardır kendi zihniyetlerini hakim kılmak için yandaş kampına çevirenler, kuşatanlar hiç aynaya bakmadılar faturayı yine öğrencilere, öğretmenlere kesmeye çalıştılar.
2017-2018 eğitim-öğretim yılı niteliği artırılması için sınav sisteminin akşamdan sabaha değiştirilmek istenmesiyle öğrenciler kobay yerine konularak ilk fatura öğrencilerimize kesilmiştir. 2 Haziran 2018 tarihinde yapılan LGS sınavından 1 milyon öğrenci ağlayarak çıkmıştır. Sınav sistemi dayatmalarından sonra bu sınava neden giriyorsunuz, soruları zorlaştırarak sizi sınava girdiğinize pişman ederiz dercesine öğrenciler adeta cezalandırılmıştır. MEB sınav sonuçlarını 22 Haziran 2018 tarihinde açıklayacağını daha öncesinden ilan etmesine rağmen 24 Haziran 2018 tarihinde yapılacak seçimler nedeniyle sınav sonuçlarının açıklanması 26 Haziran 2018 tarihine ertelemiştir. 1 Milyon öğrencinin girdiği sınav sonuçları bile siyasi manevra yapılarak, faturayı ben ödemem, öğrenciler ve veliler ödesin noktasına getirilmiştir.”
MEB’DEKİ ZİHNİYET EZİYETE DÖNÜŞMÜŞTÜR
“LGS sınavları açıklandıktan sonra ise yine büyük sıkıntıların yaşanacağını şimdiden söyleyebiliriz. Herkes evine en yakın okula gidecek anlayışı ve sloganıyla yeterli puan alamayıp nitelikli okullara gidemeyen öğrencilerin evine yakın ve adrese dayalı okullara kayıtları sırasında tam olarak kaos yaşanacaktır. Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımız her ilde nitelikli okullardan sonra başarılı olan Anadolu Liselerine girmek için yarışacaklardır. Milli Eğitim Bakanlığı nitelikli okul kavramıyla beraber kayıt döneminde yaşanacak yeni bir kaos ve huzursuzluğunda kapısını açmış bulunmaktadır. İstediği okula gidemeyen öğrenciler ise özel okullara zorla yönlendirilmiş olacaklardır. MEB’in bu anlayışını kabul etmiyoruz. Çocuklarımızın umutları karartılarak gelecek planlaması yapılamaz. Milli Eğitim Bakanlığı çocuklarımızın mutsuz ve umutsuz olduğu bir Türkiye istiyorsa, bunu asla kabul edemeyiz. Milli Eğitim Bakanlığı anlayışı ve zihniyeti artık eziyete dönüşmüş görünmektedir. Milli Eğitim Bakanlığı, kadro ve zihniyet olarak tepeden aşağı değiştirilmelidir.
Yine milli eğitimdeki adrese teslim şube müdürlüğü, okul müdürlüğü, müdür yardımcılığı sınavlarıyla eğitim yönetimi yandaşlara teslim edildi. Özellikle 2013 yılından sonra işini ne kadar kötü yapan, ehliyetsiz liyakatsiz yandaş varsa milli eğitimde yönetici yapıldı. Bu yandaşların milli eğitime dayatılmasında dini grupların etkisini ve nüfuz alanlarını da unutmayalım.”
PERFORMANS DAYATMASI
Yıllardır çalışan öğretmenlerin alacağı başarı, üstün başarı ve ödüllerin büyük çoğunluğu yine yandaşlara verildi. Çalışan öğretmenlerin ödüllerinin yönetici olması için ödül alması gerekiyor düşüncesiyle sürekli yandaşlara ve ekseriyetle de yandaş yöneticilere verilmesi öğretmenleri olumsuz etkilemeye devam etmektedir. Eğitimde başarıyı arttırmak yerine, ayrımcılıkta, ötekileştirmede, yandaşlaşmada zirve yapılmaya devam edilmektedir.
Sonuçta eğitimde başarısızlığın sebebi olan Milli Eğitim Bakanlığı Merkez ve taşra teşkilatları, yandaş okul yöneticileri el birliğiyle faturayı öğrencilerden sonra öğretmene kesmeye çalışmaktadırlar. Bunun içinde “Öğretmen performans değerlendirme sistemini” öğretmenlere dayatmaya çalıştılar. İşte yapılan eğitim öğretim çalışmaları yanında, faturayı öğrencilere kesmek için lise ve üniversiteye geçişler için yapılan sınav sistemi değişiklikleri ve “Öğretmen performans değerlendirme sistemi” dayatmaları 2017-2018 eğitim-öğretim yılına damgasını vurmuştur.
Yine sonuçları daha önce açıklanması gereken şube müdürlüğü mülakatları 26 Haziran 2018 seçimleri sonrasına alınmıştır. Okul müdürlüğü, okul müdür başyardımcılığı ve okul müdür yardımcılığı mülakat sonuçları Mayıs ayı içinde açıklanması gerekirken yine 24 Haziran 2018 seçimleri sonrasına açıklanacaktır. Nisan ayı içinde yapılan 20 bin öğretmen alımı için yapılan mülakat sonuçları 24 Haziran 2018 seçimleri sonrasına alınmıştır. Tüm bu sınavlara baktığımızda yıllardır yandaş kayırmanın yapıldığı, eğitim çalışanları arasında ayrımcılık yapılan sınavlardır bu sınavlar. Milli Eğitim Bakanlığı özellikle mülakatlı yapılan bu sınavlarda yapılan ayrımcılığı ve yandaş kayırmayı gizlemek için sonuçları 24 Haziran seçimlerinden sonra açıklamak istemektedir. Çünkü bu sınavlar yıllardır şaibeli sınavlar olmuştur. Bu sınavlarda utanılacak şeyler yapılmıştır. Türk Eğitim-Sen olarak bu sınavları bazen ülke genelinde bazen Gaziantep’te bazen ise diğer illerde haksızlık, ayrımcılık ve hile yapılması nedeniyle iptal ettirmiştik. Bu sınavlar ve sonuçları incelendiğinde Türkiye’nin parti devletine götürüldüğü ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle Milli Eğitim Bakanlığı bu sınavların seçimler öncesi açıklanmasından oy kaygısı nedeniyle çekinmektedir.”
60.000 EK ÖĞRETMEN ATAMASI YAPILMALIDIR
“Türk Eğitim-Sen Gaziantep Şubesi olarak bizler Gaziantep’te, Sendikamız ve Şubelerimiz Ülke genelinde haksızlıkları, hukuksuzlukları önleyerek, geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızın daha iyi yetişmesi için mücadele vermekteyiz. Türkiye genelinde 201 bin 480 üyemizle ve tüm eğitim çalışanlarıyla birlikte çocuklarımızı yarınlara hazırlıyoruz.
Eğitim gelecektir, Ülkemizin geleceği, çocuklarımızın, insanlarımızın göreceği eğitime bağlıdır. Bu nedenle eğitim milli olmalı, eğitimde atılan her adım ve yapılan her iş milli olmalıdır. Sendika olarak yapılan her işi ve atılan her adımı takip etmekteyiz.
Ülkemizi yönetenlere, Milli Eğitim Bakanlığı ve tüm taşra teşkilatlarına sesleniyoruz:
Sözleşmeli öğretmen ve memur atamasına son verilmeli, kamudaki tüm sözleşmeli öğretmen ve memurlar kadrolu yapılmalıdır.
Öğretmen ve memur atamaları mülakatla değil, KPSS sınav puanıyla eşit ve adil bir şekilde yapılmalıdır.
24 Haziran 2018 seçimlerinden önce Öğretmenlere 3600 ek göstergeyle ilgili KHK çıkarılmalıdır. Ek göstergeden yardımcı hizmetler sınıfı da yararlandırılmalıdır.
Öğretmenlerin zorla çalıştırılmak istendiği mahrumiyet bölgelerinde öğretmenlere Zorunlu Hizmet Tazminatı verilmelidir.
2018 yılı Ağustos ayında en az 60.000 ek öğretmen ataması yapılmalıdır. Emekli maaşları iyileştirilip, emeklilik teşvik edilerek 3 yıl içerisinde ataması yapılmayan tüm öğretmenler atanmalıdır.”
SINIF MEVCUTLARI 25’İN ALTINA İNMELİDİR
“Öğretmenleri itibarsızlaştıracak ve onurumuzu kıracak bir uygulama olan Öğretmen performans değerlendirme sistemini kökten iptal edilmeli ve öğretmenlerden özür dilenmelidir.
Öğretmene ve okul ortamına yönelik şiddetin azaltılması ve ortadan kaldırılması için başta Milli Eğitim Bakanlığı ve Ülkemizi yönetenler eğitime ve eğitim çalışanlarına sahip çıkmalı, öğretmenlerin değersizleştirilmesine son verilmelidir.
Eğitime hazırlık ödeneği tüm eğitim çalışanlarına verilmelidir.
Eğitimde ve kamuda ayrımcılık ve yandaşlık bitirilmeli, ehliyet ve liyakat esas alınarak parti ve yandaş devleti uygulamalarına son verilerek kamuda nitelik arttırılmalıdır.
Okullaşmada sadece imam hatiplerin değil, tüm eğitim kurumlarının ve bütün öğrencilerin önemli olduğu,Ülkemizin tüm çocuklarını ve insanlarını kucaklayan bir dil ve anlayış ortaya konulmalıdır.
Cumhuriyetimizin kurucusu ve Başöğretmenimiz, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e, Türkiye Cumhuriyeti Devletimize, Türk Büyüklerine, Ülkemizi yönetenlere ve yönetmekte olanlara hakaretlere sessiz ve tepkisiz kalınmamalıdır. Atatürk ve Cumhuriyet karşıtları oluşmasına ve oy hesabıyla oluşturulmak istenilen cepheleşmelere son verilmelidir.
Okullara güvenlikçi kadroları tahsis edilmeli, eğitim ortamının, eğitim çalışanlarının ve öğrencilerimizin güvenliği çağın koşullarına uygun bir şekilde sağlanmalıdır.
Devlette yandaş ve paralel sendika oluşturma ve siyaseten de himaye etme anlayışına son verilmeli, devlet ve kamu şeffaflaştırılmalı, politize edilmişlik son bulmalıdır.
İl ve İlçe Milli Eğitim Yöneticileri aracılığıyla baskı oluşturarak, okullarda sınıflara kumbara konulup, öğretmenlere para toplatma dayatmasına derhal son verilmelidir.
Gaziantep’te ve Ülke genelinde il içi ve il dışı rotasyon uygulamasına son verilmelidir.
Bütün hepsinin Devletin okulları olmasına rağmen, okullar arasında bariz bir şekilde yapılan ve yapılmaya da devam edilen ayrımcılıklara son verilmelidir.
Gaziantep’e çağın ihtiyaçlarına cevap verebilecek bir öğretmenevi yapılmalıdır.
Türkiye genelinde İl ve İlçelerde öğretmen ve eğitim çalışanı sayısına oranla lojman yapılmalıdır.
Okullara memur ve hizmetli normları oluşturularak gerekli hizmetli, memur, yardımcı ve teknik personel açığı kapatılmalıdır.
Okullara yeterli ve gerekli ödenek ayrılarak, okullarda öğrenci ve velilerden para toplanması uygulamasına son verilmelidir.
Gaziantep’te eğitimin normale dönmesi, sınıf mevcutlarının 25 ve altına inmesi için türlerine göre yeterli sayıda okul ve derslik yapılmalıdır.
Gaziantep’te Milli Eğitim Müdürlüğünün yayınladığı boş kontenjanlara göre yaklaşık 4800 boş öğretmen normu bulunmaktadır. Bu sayı dikkate alınarak 2020 yılında normal eğitime geçilmesi hedeflerinin yakalanması için yeterli okul ve derslikle birlikte Gaziantep’e önümüzdeki iki yıl içinde en az 9 bin yeni öğretmen ataması yapılmalıdır.
Bir eğitim öğretim yılı daha sonuna gelmiş bulunmaktayız. Anne ve babaların öğrencilerin başarısızlıkları ve başarılarında kendilerinin de payları olduğunu bilmeleri gerekmektedir. Öğrencilerin karnelerinin değerlendirilip önümüzdeki dönemde neler yapılacağının planlanması gerekmektedir. En değerli varlıklarımız olan çocuklarımızın başarılarını alkışladığımız gibi başarısızlıklarında da sadece anne ve babalar değil toplum olarak sorumluluğumuzun olduğunu bilmeli ve çocuklarımızı daha da önemsemeliyiz.
2017-2018 eğitim-öğretim yılı sona ererken yıl boyunca çalışıp yorulan, tatili fazlasıyla hak eden sevgili öğrencilerimize ve eğitim çalışanlarına iyi tatiller diliyoruz.”