Suriye’de yıllardır yaşanan iç savaşta en ağır bedeli kadın ve çocuklar ödüyor. Savaşın ortasında kimi kocasını, kimisi ise çocuklarını gözleri önünde kaybeden kadınların geride bıraktıklarını unutarak geleceğe dair yaşam savaşı veriyor. Ülkelerinde yaşanan savaşta eşlerini veya çocuklarını kaybeden on binlerce kişi Türkiye’ye sığındı. Her birinin ayrı hikayesi, her birinin geçmişe dair ayrı bir acısı var ama Türkmen İmen ve Muna Süleyman kardeşlerin hikayeleri yürek burkan türden.
TÜRKMEN İKİ KIZ KARDEŞ EŞLERİNİ AYNI ANDA KAYBETTİ
Suriye’de düzenli ve güzel bir yaşam sürdüren Türkmen İmen ve Muna Süleyman kardeşler ülkelerinde başlayan iç savaşta eşlerini düzenlenen bir saldırıda kaybettiler. Kız kardeşler çocuklarıyla birlikte ülkelerini terk ederek Gaziantep’e yerleşti. İki kardeş çocuklarıyla birlikte Gaziantep’te ayakta kalma mücadelesi vermeye başladı. Derme çatma bir evde aylık 500 TL kira bedeli ile yaşamlarını sürdürmeye çalışan Süleyman kardeşler terlik yüzü dikerek ayakta kalmaya çalışıyorlar. Kocalarını savaşta kaybetmelerine rağmen çocuklarının geleceği için Gaziantep’te terlik yüzü dikerek günlük 10-15 lira para kazanan kardeşlerden İmen Süleyman, “Ben kocamı bu kirli iç savaşta kaybettim. Kız kardeşimde aynı şekilde kocasını kaybetti. Bizde çocuklarımızı alarak dost ülke Türkiye’ye sığındık. Suriye’de güzel ve rahat bir yaşamımız vardı. O yaşamı tabi Gaziantep’te bulmak şansımız yoktu. Bu nedenle bazı dost Türk kardeşlerimizin sayesinde terlik yüzü işi almaya başladık. Bugün terlik yüzü dikerek günlük 10-15 gibi bir para kazanıyor ve çocuklarımızın geçimini sağlamaya çalışıyoruz” diye konuştu.
“SAVAŞ KAN VE GÖZYAŞINDAN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİL”
Suriyeli kadınlar her savaşta olduğu gibi Suriye'deki savaşta da en ağır bedeli çocuklarıyla beraber kadınların ödediğini belirten kardeşler, Türkiye'de bir yanda acılarını unutmaya çalışırken bir yandan da çocuklarının geçimini sağlamak için hayatla mücadele ettiklerini söylediler. Ülkelerinde 7 yıl önce başlayan iç savaştan kaçarak Türkiye'ye sığınan ve savaşın en büyük mağduru olan Suriyeli Kadınlar, zor da olsa yaşamlarına devam ediyor. Savaşın, kan, gözyaşı ve acıdan başka bir şey getirmediğini belirterek, savaşın bütün Suriye halkının yanı sıra, en çok kadın ve çocukları etkilediğini söylediler. Savaşın yüreklerinde bıraktığı derin yaralar ve omuzlarındaki büyük sorumluluklarla ülkelerinden uzakta yaşama tutunmaya çalıştıklarını belirten Muna Süleyman, “Suriye'de çok zor günler yaşadık. Daha sonra buraya geldik. 4 yıldır Gaziantep'teyiz. Savaşın anlamı ölüm demektir. Çünkü savaş demek daha çok ölümler, sıkıntılar, bombalar, bomba atan uçaklar demek. Savaş bütün sivil halkı etkiledi. Bu savaşla birlikte yetim çocuk ve dul kadın sayısı çoğaldı. Yetim çocuklar küçük yaşta çalışmak zorunda kaldılar. Dul kadınlar çocuklarına bakabilmek için daha çok zor durumda kaldılar. Çocuklar eğitimden geri kaldı. En çok eziyet çekenler çocuklar ve kadınlar oldu” ifadelerini kullandı.
BAŞARILI ÇOCUKLAR KARNELERİ İLE POZ VERDİLER
Türkmen gözü yaşlı anneler İmen ile Muna Süleyman, okula giden çocuklarının oldukça başarılı olduğuna dikkat çektiler. Ekonomik olarak tüm zorluklara karşın çocukların geleceği için mücadele etmeye devam edeceklerini kaydeden İmen Süleyman, “7 kişilik bir aile olarak hepimiz 2 odalı bir evde yaşıyoruz. Aylık kira bedeli 500 lira olan bu evin fatura giderleri ise 200 lirayı buluyor. Uzun süredir Kızılay Kart almak istiyoruz ama bize vermediler. Her şeye rağmen çocuklarımız bu yoklukta bile bu yıl okullarının başarılı bir şekilde bitirdiler. Terlik yüzü dışında evimde bulunan dikiş makinasında komşulardan gelen yırtık-sökükleri dikerek birkaç kuruş kazanmaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu.