Sürpriz bir şekilde CHP Şahinbey İlçe Başkanlığına atanmanız partililer tarafından şaşkınlıkla karşılandı ve spekülasyonlara neden oldu. Atanma şekliniz nasıl oldu?
Öncelikle bilinmesini istiyorum ki, ben CHP il yönetimi tarafından atanmadım. Genel merkezden, MYK tarafından atandım. Ve elimde rahatlıkla gösterebileceğim belgelerin hepsi de mevcut. MYK, CHP il yönetimine “Şahinbey’i görevden alın” diye talimat verdi. Sonrasında da benim atamam gerçekleşti.
Neden MYK böyle bir yaptırıma gerek duydu?
Gerekçeli kararlar var. Seçim sonuçları değerlendirildi.Belediye meclis üyelikleri seçiminde Gaziantep CHP çok karıştı. Başkan adayımızı bile son günde adliyede yazdık.İttifaktan dolayı uzlaşma sağlanılamadı. İki metropol ilçede hem İYİ Parti hem de biz aday çıkardık ki bu olmaması gereken bir durumdu.Netice de bu sandığı yansıdı. O dönemde ben dahi görevde olsam, bunun sorumlusu o dönemdeki yöneticilerdir.Sorumluluktan kimse kaçmasın. Genel merkez de düşük oy aldığımız illerle ilgili çalışmalar yapıyor. Bir ay önce de bunun incelemesi için bir heyet gelmişti. Ve bu denetlemeler bundan sonrada periyodik olarak devam edecek.
Neden siz tercih edildiniz?
Ben partimin mutfağında yetişen sıkıntılarını da çözümlerini de çok iyi bilen bir partiliyim.İlk olarak 2005 ‘de Şahinbey’ de yedek yönetici olarak başladım. Sonrasında ilde de çeşitli görev aldım. Bir ön seçimle 3. olarak belediye meclis üyesi seçildim. Ama sözlerde durulmadığını, ön seçim yapılmadığını görüncede ben sözümde durup adaylıktan çekildim. Her zamanda ön seçimlerden yana olan birisiyim.
İlk icraatınız ne olacak?
Şimdiye kadar hep kongre siyaseti yaptık.Kongreler nasıl kazanılır? Ona yoğunlaştık. Seçim kazanma adına kongreler yapmadık.Nasıl seçim kazanılır? Kadrolar nasıl belirlenir? Önem vermedik. En büyük acısını da ben iki dönemde çektim. Mesela 2015 seçimlerinde tabanada güvenerek doktor, mühendis, mimar ve gençlerden oluşan süper bir yönetim kadrosu hazırladım. Taban da bu listeyi görüp değerlendirir diye düşündüm. Çok beğenildiği halde de ahbap çavuş ilişkisi zihniyetini aşamadı ve desteklenmedim.
Bu zihniyet bütün siyasi partilerde de yok mu?
96 yıllık siyasi geçmişi olan bir partide siyaset yapıyoruz. Sosyal demokrat, ifade özgürlüğünden dem vuran bir partide siyaset yapıyoruz. Geçmiş iktidar partileri değerlendirecek olursan onlar tabela partileri olduğundan iktidardan düştükten sonra siliniyorlar. Oysa CHP bir ideoloji partisi olduğundan halen Türkiye’nin her yerinde varlığını devam ettirmekte. Bu yüzden de sorumluluğumuz daha fazladır bizim.
Göreve başlar başlamaz mahalli temsilcilerini görevden almanız yakın olan kongre seçimleri için sizin açınızdan risk değil mi?
Görevi devraldığımda incelediğim, dokuz ayda dokuz kez ayrı listelerle parti görevlileri değiştirilmiş. Mahalle temsilcilerimiz bizim için çok önemli ve de değerlidir. Üye bulan, mahalleyi harekete geçiren, çalışmalar yapan hep mahalle temsilcilerimizdir. Sürekli bir sirkülasyon oluşmuş. Burada da yine dost ahbap ilişkisi gözetilmiş. Bu da tüzüğe göre uygun değildir.
Ama şimdi de siz görevden aldınız
Mahallede koordineli çalışma çok önemlidir.Parti temsilcisi açık olan yerlere yönlendirme yapar, destek verir. Ayrıca kendilerine destek verecek yardımcıları olur. Ben yönetim olarak onun iradesi dışında bir atama yaparsam çatışma olur. Bu dedikoduların önüne geçebilmek için bütün partililerimizi toplayıp hepinizi görevden alıp tekrarında bir görevlendirme yapacağız, dedik. Ana kriterimizde tüzüktür; “Seçim bölgesinde ikamet eden kişiler mahalle temsilcisi olabilir. Delege yazılabilir” Bunlar önceden uygulanmadı.
Siz nasıl bir yol izleyeceksiniz?
Genel merkezden yapılan kayıtların güncel listelerini bekliyorum. Listeler geldikten sonrada üzerinde çalışıp ikametine ve oy kullandığı seçmen çevresine göre tamamen ön yargısız ve tamamen partinin çıkarları doğrultusunda görevlendirmeler yapacağımızdan hiç kimsenin kuşkusu olmasın.
“Aradığımız kriter liyakat”
Ayrıca partinin toplantılarına, etkinliklerine resmi bayramlara faal olarak katılan herkesi şunun bunun adamı demeden parti görevlisi yapacağız.Aradığımız kriter liyakattir.Ve bunu delege belirmelerinde de arayacağız.Ben de tamamen tüzüğü uygulayacağım.Bu lafta değil uygulamada olacak ki hep beraber göreceğiz.Zaten partiye üye kaydı yaptırdığınızda tüzüğünü de kabul etmiş oluyorsunuz. Tüzükten gelen talimatlara da partilinin riayet etmesi gerekir.
Yakın tarihli kongrelerde de delege belirlemesi için aynı sistemi mi uygulayacaksınız?
Delegeler içinde mahalle temsilcilerine uygulanan sistem geçerli olacak. Önceki dönemde seçmen bölgesi olmayan bölgelere delegeler yazıldı. Kim nerede oturuyorsa, hangi bölge seçim bölgesi ise oradan yazılacak. Kaydırma denilen şey söz konusu olmayacak. Partimizinde en büyük sıkıntısı buydu. Tamamen tüzüğümüzü uygulayacağız.
Şahinbey gibi büyük bir ilçe için projelerinizde neler var?
Öncelikle tüzüğümüzün dışına çıkmadan partililerimize güveni aşılayacağız. Partide bir kaynaşma ortamı da sağlayıp huzur ortamı sağlayacağız. İnsanlar bilecek ki ben çalışırsam, üretirsem, emek verirsem delegede olabilirim, yönetimlerde de görev alabilirim. Partinin kapısının önünden geçmeyen, altı okun anlamını bilmeyen, yıllarca bu partide görev yaptı. Buda diğer emekçilere karşı büyük haksızlık oluyordu.Bu nedenlede en büyük sıkıntımız güven eksikliğiydi. Tabanla tavanın arasında kopukluk vardı. Ve bizim bunları yıkacağımıza inanıyorum. Partimin her kademesinde görevler almış birisi olarak sıkıntıları çok iyi biliyorum.Tabii ki çözümlerinide biliyorum.
Şahinbey ilçesinin sorunları nelerdir?
Şahinbey yüzde seksen beşi gecekondu olan
büyük bir ilçemiz. En çarpık kentleşmede yine Şahinbey de. Kentsel dönüşümde çok yetersiz kalındı. Bu da ilçenin kentle entegre olmasına imkan vermiyor. Uzun ve zahmetli bir süreç bu. Trafik sorunlarını sürekli dillendirmekten yorulduk. Ama halen çözümsüz olarak devam ediyor. İlimiz hem sanayisi olan, hem de üreten orta ölçekli bir esnaf kentidir. Ekonomik daralmadan ve yanlış politikalardan ilimizde esnaf dediğimiz kesim bitme noktasına geldi. Bu da kentin kültürel, sosyal ve ekonomik hayatına yansıyor. Zengin ve fakir diye bir ayrışma oluştu.Kültür olarak da ne yazık ki geriye gidiyoruz.Sadece betona değil kültür alanlarına da bol bol ihtiyacımız var. Bir sanat sokağımız ya da meydanımız yok ki gençlerimiz resim, müzik yeteneklerini sergilesinler. Üreten kadınlarımız hünerlerini pazarlarda değil buralarda satıp harçlıklarını çıkarsınlar. Buda bir kentin sosyal ve kültürel gelişimden etkin rol oynar.Mevcut belediyeler bunu yeni yeni gördüler ve geç kalındığı içinde yeterli değiller. Güzelim parklarımız kafelerden ticari alanlardan geçilmiyor. Eğitim sistemimiz içler acısı ve yeniden dizayn edilmeli. En az da on yıllık master planlarının hazırlanması lazım.
Erken bir seçim olabilir mi?
Şuan için CHP olarak gündemimizde bir erken seçim yok. Buda bizim için hem avantaj hem de dezavantaj. CHP olarak hiç seçim olmayacakmış gibi hareket edip yarında olacakmış gibi hazırlıklı olmamız lazım. Ufukta iç ve dış sorunlarımızdan, ekonomik daralmadan dolayı 2020 ‘de bir seçim olacak gibi görülüyor. Biz parti olarak erken seçim olması taraftarı da değiliz.Çünkü vatandaş açısından da büyük bir maliyet ve gerilim olmakta. Biz bu dört yıllık süreci bir rehabilitasyon dönemi diye değerlendiriyoruz.Ama göstergeler çokta iyi değil. Süreç ne getirir bilinmez ama biz her daim olası bir seçime de hazırız.
Mesajınız nedir?
CHP olarak ilkelerimiz vardır. Ülkenin hukuk devleti olması, adaletli olması ve sosyal adaletini hakça bölüşen toplumlar olması lazım ki ne yazık ki bu saydıklarımızın hiç birisi yok. En acısı da adalete güven kalmadı. Sosyal adalet olmalı.Bunun en kısa sürede tesis edilmesi lazım. Milli gelir açıklanıyor; "kişi başına on iki bin TL” diye. Bunun peki halka nasıl yansıması gerekiyor? “eğitim, ısınma, barınma, gıda." Cebinde hiç parası olmayan birisinin bile madem on iki bin lirası var deniliyor, çocuğunun eğitimini devlet karşılamalı. Isınma, barınma, gıda masraflarını devlet karşılamalı. Milli gelirden de kasıt bu. Halka yansıması da yok ve çoğu vatandaşımızda bunu bilmiyor.
“Hedefimiz iktidar olmak”
CHP iktidarı çok yakında. Bu ülkenin kurtuluşu,refaha ulaşması, komşuları ile barış içerisinde yaşaması çok önemli. Bu da Atatürk ilke ve İnkılapları ile yoğrulmuş, yurtta sulh cihanda sulh ilkesi ile kurulan kadrolarla CHP ile gerçekleşebilir. Partimiz içerisinde de bana inansınlar, güvensinler, destek olsunlar. Hiç kimseye karşı bir ön yargım yok. Önceliğimizde güven ortamını sağlamaktır. CHP kurumsal bir kimliktir. Kişilere kırılıp partiye küsülmez. Varsa sorunlar gelinip eleştiriler yapılır, tepkiler gösterilir. Güzel yapılan işlerde de takdir edilir.
