Ünsal Ören Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı Ünsal Ören, Gaziantep eğitimine ilişkin gazetemize açıklamalarda bulundu. Gaziantep’in Marka bir kent olduğunu ancak eğitimde arka sıralarda kaldığını söyleyen Ören, “Gaziantep, sanayi, ticaret, sağlık, gastronomi ve kültür turizmi ile önemli bir marka değere sahip olmasına rağmen eğitimde arka sıralarda kalıyor. Gaziantep’te söz sahibi olan insanlar Gaziantep eğitimine yeterince sahip çıkmıyor” diye konuştu.
!#**h10636**#!
“GAZİANTEP BÜROKRATI GAZİANTEP EĞİTİMİNE DAHA FAZLA SAHİP ÇIKMALI”
Türkiye’de 18 kez eğitim sisteminin değiştiğini söyleyen Ören, “ Eğitim bir devlet politikası olmalı, bir hükümetinde politikası olabilir. Eğitimde uygulanan sistem siliniyor sil baştan yeni bir sistem uygulanıyor. Gaziantep özeline baktığımızda Gaziantep’in bürokratı Gaziantep’e daha fazla sahip çıkmalı. Gaziantep’in söz söyleyen insanları Gaziantep eğitimi konusuna yeterince sahip çıkmıyor. İstatistik tarihini hatırlamıyorum ancak Kahramanmaraş’ın nüfusu Gaziantep’in yarısı kadar iken öğretmen sayısı Gaziantep’in iki katı idi. Gaziantep çok göç alan bir kent, bu insanların kente entegre edilmesi elbette eğitim ile sağlanıyor" şeklinde ifade etti.
“GAZİANTEP TERCİH EDİLMİYOR”
Gaziantep’in hayat pahalılığı nedeniyle tercih edilmediğini ifade eden Ören, “Gaziantep’i insanlar tercih etmiyor, bunu zaman zaman bizlerde yaşıyoruz. Gaziantep’te nitelikli öğretmen sıkıntısı var. Nitelikli öğretmenleri bizimle çalışması için çağırdığımız zaman Gaziantep’e hayat pahalılığı nedeniyle gelmek istemiyorlar. Başka şehirlerde 500 lira kira ile yaşanabiliyorken Gaziantep’te bu bedel bin liranın üzerine çıkabiliyor. Bu durumu alınan göçlere bağlayabilirsiniz, fırsatçılığa bağlayabilirsiniz ancak böyle bir gerçek var. İnsanlar gelmediği için bir süre sonra şehir körlüğü oluşuyor. Eksiklik ve aksaklıkları bir süre sonra görmemeye başlıyorsunuz” dedi.
“EĞİTİMDE İSTİKRAR ÖNEMLİ”
Gaziantep eğitiminde istikrarın önemli olduğunu söyleyen Ören, “Kentte bulunan il Milli Eğitim Müdürleri değişiyor. Bir Milli Eğitim Müdürünün iş yapabilmesi için en azından bir yıl gibi süre geçmesi gerekiyor. Siyaset, Milli Eğitim içerisinde olduğu sürece zaten Milli Eğitim sağlıklı bir şekilde devam edemiyor. İstikrar çok önemli. Belediye başkanlarımız, eğitime katkı sunuyorlar. Gaziantep’te derslik sayısının artırılması konusunda Bakanlarımız, milletvekillerimiz, hayırsever vatandaşlarımızı da teşvik ederek, çalışmalar yapıyorlar” diye konuştu.
“GAZİANTEP’TE TEŞVİK ALAN ÖĞRENCİ SAYISI AZ”
Özel okulların tercih edilmesi noktasında teşvikler verildiğini ifade eden Ören, “Türkiye genelinde özel okulların oranı yüzde 4 civarında bulunuyor. Devlet politikası olarak bunu yüzde 15’lere çıkarılma hedefi var. Bu yönüyle velilere 3 yıldır teşvik veriliyor. Bu teşvikler illerdeki özel öğretim kurumları baz alınarak veriliyor. Bu nokta Gaziantep’in Milli Eğitim Bakanlığında lobisi olmadığı için teşvik alan öğrenci sayısı çok az. Milli Bakanlığı döneminde Nabi Avcı’ya bunu ilettim. Son noktada bin 18 kadar öğrenci teşvik aldı. Bu oranın daha yüksek olduğu illerde var. Gaziantep’te tek katlı kurumlar bulunmuyor, kurulan dershaneler bina şeklinde yerlerde dershanecilik yapılmış. Bu durumda Gaziantep’te 50 kadar kurum varken İzmir’de 300 kurum bulunuyor. Kurum sayısına göre teşvik verildiği için buna göre dağılım yapılıyor. Bunları anlatacak, dillendirilecek kimseler yok” şeklinde konuştu.
“EĞİTİMDE BAŞARIYI YAKALAMALIYIZ”
Siyasi parti kadrolarında eğitimci adaylara yer verilmesi gerektiğini söyleyen Ören, “ Siyasi partilerde teknik noktaları anlatacak kimseler yok. Siyasi partilerin milletvekillikleri adaylık süreçlerine bakıldığı zaman eğitimci adaylar pek yok. Partilerin işi bilen kimseleri kadrolarına almaları gerekiyor. Gaziantep Sanayi, Ticaret, Sağlık, Kültür Turizmi ve Gastronomi de önemli bir yere sahip. Sadece bu alanlarda değil eğitim anlamında da başarıyı yakalamamız gerekiyor” şeklinde ifade etti.
“EĞİTİMSİZ İNSANLAR MARKA DEĞERE GÖLGE DÜŞÜRÜR”
Eğitimin önemine değinen Ören, “Gaziantep’te bir marka değer var ancak şehirde yaşayan insanların eğitilmesi de marka olmak kadar önemli. Şehirdeki insan eğitimsiz olması o şehrin marka değerine gölge düşürecektir. Eğitim her alanda, her anlamda önemli. Şuanda maalesef ki çocukların zihnini esir alan bir televizyon, ailelerin dağılmasını provoke eden diziler, çeşitli programlar, çocukların elinin altında bulunan internet gibi faktörler var. Aileler çocuklarının geleceği için gece gündüz demeden çalışıyor. Toplumumuz gittikçe yalnızlaşan ve bireyselleşen bir hal aldı. İnsanlar arasındaki günlük iletişimler azaldı” dedi.
“GAZİANTEP’TE KENDİ EĞİTİM MANTIĞIMIZI OLUŞTURMAK İSTİYORUZ”
Gaziantep eğitimine katkıda bulunduklarını ifade eden Ören, “Ünsal Ören Eğitim Kurumları olarak Gaziantep’te kendi adımızı, eğitim mantığımızı oluşturmak istiyoruz. Zaten bu işe adımızı koymakla birlikte hayatımızı, şerefimizi bu işe adamış oluyoruz. Gaziantep’te en az 10 tane eğitim kurumu kurmak hedefiyle yola çıktık. Şuanda Gaziantep’te 8 eğitim kurumumuz bulunuyor. Bunu yaparken de en dipten, en dezavantajlı kesimden başlayalım istedik. İnancımız gereği, ‘Mağdur ve mahzun insanların yanında olmayan saltanatlar çökmeye mahkumdur’ bilinci ile Karşıyaka’da ilk semt dershaneciliğini başlatarak, ikinci şubemizi açtık. Karşıyaka Mahallesi’nde açmış olduğumuz dershanemizi FETÖ’cular yüzünden 5 yıl sonra kapatmak zorunda kaldık. Gaziantep’in ihtiyaçlarına yönelik akademi ve tüm derslerin verildiği dershaneler kurduk. Her yıl bir şube açıyorduk. Bize göre bir kurumun en fazla iki yıl içerisinde yeni kurum doğurması gerekiyordu. Üretmemiz, ortaya bir şeyler koymamız gerekiyordu. Bundan dolayı kazandığımız her kuruşu eğitime yatırarak eğitim yolculuğuna devam ettik. 2013 yılında Sağlık Meslek Liseleri gündemde iken bu imkanı değerlendirerek, dezavantajlı kesimleri düşünerek hem Gaziantep’te hem de Nizip’te iki sağlık meslek lisesi açtık. Akabinde dönüşüm sürecinde bir Temel Lise ve ortaokul açarak nihayetinde 8 eğitim kurumu, 3 bine yakın öğrencimiz ve 200 çalışanımız ile Gaziantep’in eğitim hayatına katkıda bulunmaya devam ediyoruz” şeklinde konuştu.
"ÜNSAL ÖREN EĞİTİM KURUMLARI ANADOLU’YA AÇILIYOR"
Türkiye’ye yayılan bir eğitim markası oluşturmak istediklerini söyleyen Ören, “Devlet politikası olarak okullaşmanın önü açık. Okullaşmanın önü açık olduğu için bizde rotamızı bu noktada belirledik. Amacımız öncelikle bölgesi sonrasında ise Türkiye çapında bir eğitim markası oluşturmak olacak. Şuanda ülkemizin en çok ihtiyaç duyduğu konu; Milli ruh ile yoğrulmuş bir neslin yetişmesidir. Cumhuriyetimizin değerlerine, birikimlerine sahip çıkacak, donanımlı ve sadakatli nesiller yetiştirmek. Bu noktada da ilk girişimimizi yaptık. ‘Ünsal Ören Eğitim Kurumları Anadolu Okulları’ olarak Türkiye çapında bir eğitim markası oluşturmaya çalışıyoruz. Köklerini Gaziantep’ten alarak tüm Türkiye’ye yayılan bir eğitim markası oluşturma konusunda çalışma yapıyoruz. Gaziantep birçok konuda marka ancak eğitimde arka sırada yer alıyor. Gaziantep’i eğitimdeki arka sıradan çıkartarak, buradan da bir marka çıkartılabileceğini, değer üretilebileceğini ve bunun tüm Türkiye’ye yayılabileceğini ispatlamak istiyoruz” şeklinde konuştu.
“GAZİANTEP BİZİM ÇIKIŞ NOKTAMIZ”
Gaziantep’in bir çıkış noktası olduğunu ifade eden Ören, “Kurtuluş Savaşı’nın buradan başladığı gibi eğitim ve cehalet ile olan savaşta buradan başlamalı. Biz Gaziantep’in bize kazandırdığı itibarın, birikimlerin bedeli olarak bu şehrin hizmetindeyiz. Gaziantep adına, Türkiye adına ve milletimiz adına yapılacak ne varsa, verilecek ne görev varsa biz bunları yapmaya hazırız. Ünsal Ören Eğitim Kurumları şuanda kendi yayınlarını hazırlayan, kendi içerisinde kurumsallaşma noktasında alt yapısını kuran ve bu yönüyle Anadolu’ya açılmak için fırsat bekleyen bir yapıyla çalışıyor. Hedefi olan, iddiası olan bir kurumuz. Bunlarla beraber şehrin eksikliklerini, Gaziantep insanının beklentilerine yıllardır vakıfız. Her yıl yaklaşık 3 bin öğrenciye dokunuyoruz. Sadece eğitim, öğretim değil, bir taraftan akademik başarıyı sağlıyoruz, diğer yandan ahlaki anlamda çocuklarımıza yardımcı olmaya çalışıyoruz. Hz. Ali’nin güzel bir sözü vardır: Çocuklarınızı gelecek çağın şartlarına göre yetiştirin, çünkü onlar o çağ için yaratılmıştır. Gelecek şartlarına baktığımızda yabancı dil bilen, teknolojiyi kullanabilen, özgüveni yüksek insanlar, girişimciler gerekiyor. Bizler bunları yetiştirmeye çalışıyoruz. Eğer biz bu insanları yetiştiremezsek egemen kültürler bunlara izin vermezler. Beyin göçünün önüne geçemeyiz. Ben Türkiye’de sistemin bu kadar fazla değişmesinde bile FETÖ’nün parmağı olduğunu düşünüyorum. Sistemin iyi işlememesi bu kesimin çarkına su akıtacaktı. Bu insanların Türkiye’nin başına dert olmasında eğitimin gücünün farkında olmalarından kaynaklandı. Eğitimin gücünün farkında oldukları için o gücü elde edip ondan sonra tüm sızmaları bu şekilde yaptılar” dedi.
“BİLDİĞİMİZ İŞİ YAPMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Eğitime yatırım yaptıklarını ifade eden Ören, “Tüm kazandıklarımızı eğitime harcıyoruz. 3 derslikli bir matematik dershanesinden 8 kuruma ulaşırken sürekli olarak, ‘eğitime yatırım, insana yatırım, geleceğe yatırım’ olarak gördüğümüz için hep eğitime yatırım yaptık. Biz iyi bildiğimiz işi yapmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
ÜNSAL ÖREN KİMDİR?
Eğitimci bir ailenin ilk çocuğu olarak, 1978 yılında dünyaya gözlerimi açtım. Öğretmen anne babanın oğlu olarak 4,5 yaşında okula hayatına başladım ve kredili sistemde 2,5 yılda liseyi bitirerek 16 yaşında İnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi Matematik Bölümünü kazandım. 20 yaşımda üniversite mezuniyetimin ardından Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Gaziantep Karkamış İlçesi Çiftlik Köyü’ne öğretmen olarak atandım. Aynı yıl stajyerliği ‘Teşekkür Ödülü’ ile kaldırılan Gaziantep’teki tek Matematik Öğretmeni oldum. 3 yıl Milli Eğitim Bakanlığında çalıştıktan sonra 19 Mayıs Lisesinde öğretmenlik görevimden istifa ederek özel sektöre geçiş yaptım. Bir dolu deneyimin ardından Türkiye’nin üçüncü matematik dershanesine ortak oldum. Bir kreş ve dershane girişimlerinin ardından edindiğim tecrübe ile 2006 yılında Ünsal Ören Matematik Dershanesi kurarak zincirin ilk halkasını kurdum.
