Gündem

“Gaziantep Gıda İhracatının Merkezi Oldu”

Başkan Celal Kadooğlu: “Gaziantep, gıda ihracatının merkezi oldu” “Hedef pazarımız Afrika ve Uzakdoğu ülkeleri” “Cumhurbaşkanımız süreci mükemmel yönetiyor” “Tarımda ciddi tehditlerle karşı karşıyayız” “İstanbul’u dünyanın fuarcılık merkezi yapmak istiyoruz”

“Gaziantep Gıda İhracatının Merkezi Oldu”
22-08-2023 20:54
Güneydoğu Anadolu Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Celal
Kadooğlu, birliğin faaliyetleri, projeleri ve gıda ihracatının genel durumu ile ilgili basın toplantısı
düzenledi.
Başkan Celal Kadooğlu, medya mensuplarının büyük ilgi gösterdiği toplantıda, katılımcı bir yönetim
anlayış ve ortak akılla hareket ettiklerini ifade ettiklerini belirterek, “Türkiye’de 6 tane Hububat
Bakliyat Yağlı Tohumlar ve İhracatçıları Birliği bulunuyor. Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve
Mamulleri sektöründeki 6 Birlik içerisinde en büyük ihracatı yapıyor olmaktan dolayı da büyük gurur
duyuyoruz. 6 Birliğin oluşturduğu Sektör Kurulu Başkanlığının Gaziantep’ten olması da büyük bir
onurdur. Ayrıca DEİK yönetim kurulunda da temsilcimiz bulunmaktadır” dedi.
Birlik Yönetim Kurulu olarak, sorunları büyümeden tespit edip çözümü için çalıştıklarını ifade eden
Başkan Kadooğlu, Her yönetim kurulu toplantımıza bir sektör temsilcisini davet ederek sektörlerin
sorunlarını ana kaynağından öğrendik. İhracatın önünü açmak ve gelecekle ilgili konularda beyin
fırtınası yaptık. Buradan çıkan sorunları da Ticaret Bakanlığımız başta olmak üzere yetkili merciler
nezdinde çözümü için girişimlerde bulunduk. Bu anlamda çok başarılı olduğumuzu söylemek
istiyorum” şeklinde konuştu.
AFRİKA VE UZAKDOĞU ÜLKELERİ ÖNEMLİ FIRSATLAR SUNUYOR
Hububat, bakliyat ve yağlı tohumlar sektöründe Gaziantep’ten sonra en fazla ihracatın Mardin’den
yapıldığını belirten Başkan Celal Kadooğlu, bu nedenle ilk sektör buluşmasını Mardin’de
düzenlediklerini söyledi. Kadooğlu, Mardin’deki sektör buluşmasının son derece faydalı olduğunu
vurguladıktan sonra, Akdeniz Bölgesi’nde yaşanan sıkıntıların çözümü için de Mersin’de toplantılar
yaptıklarını ifade etti. Güneydoğu Anadolu Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçılar
Birliği’nin faaliyetlerini anlatan Başkan Kadooğlu şöyle devam etti:
“Birliğimiz bünyesinde alım heyetleri ve ticaret heyetleri ile ilgili önemli çalışmalar yaptık. Yönetim
Kurulumuzla birlikte dünya haritasını önümüze koyarak, hangi ülkelere ihracat yapabileceğimiz
konusunu masaya yatırdık. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın Somali ve Afrika ülkelerindeki
çalışmaları ve yatırımlarımızdan dolayı Türk ürünlerine ve Türkiye’ye karşı inanılmaz bir sempati
olduğunu gördük. Bu sempatiyi fırsata çevirmek için toplamda 130 milyon nüfusa sahip olan Somali,
Etiyopya ve Cibuti’ye bir heyet gönderdik. Heyetimizin hazırladığı raporların ardından Cibuti
Büyükelçi’sini Gaziantep’e davet ettik. Daha sonra da bu üç ülkedeki ithalatçıları Gaziantep’te misafir
ettik. Gaziantep’in yanında bölgemizdeki diğer illerdeki ihracatçılarımız burada Afrikalı ithalatçılarla
bir araya geldi. Özellikle küçük ve orta ölçekli ihracatçılarımız açısından büyük önem taşıyan bu
buluşmada, çok önemli ticaret anlaşmaları imzalandı. Bu anlaşmaların artarak devam etmesini
bekliyoruz. Diğer taraftan önümüzde Ocak ayında da Güney Kore’ye bir ticari heyet götürmeyi
planlıyoruz. Bu ikili görüşmelerin gelecekte ülkemiz ihracatının artması yönünde çok büyük faydaları
olacağına eminiz.”
“İSTANBUL’U DÜNYANIN EN ÖNEMLİ FUAR MERKEZİ YAPMAK İSTİYORUZ”
Üretim ve ihracat kadar fuarcılığın da önemli olduğuna vurgu yapan Başkan Celal Kadooğlu,
İstanbul’un dünyanın en büyük fuar merkezi olacak potansiyele sahip olduğunu ifade etti. Kadooğlu,
“Uluslararası fuarlara katılıma büyük önem veriyoruz. Bu fuarlarda stant açıyoruz. Bölgemizin gıda
ürünlerini tanıtıyoruz. Ürünlerimizin tadımını yapıyoruz. Sonra oradaki talepleri sektörümüzdeki
üyemiz olan ihracatçı firmalarla paylaşıyoruz. Ne yazık ki, Türkiye fuarcılık alanında dünya çapında
istenilen bir noktaya gelemedi. Gıda sektöründe dünyanın en büyük fuarını düzenleyebiliriz. Çünkü
İstanbul gibi bir şehrimiz var. Şehir değil, ülkelerin birleştiği bir noktada bulunan, her türlü
konaklama, yeme-içme, alış-veriş, eğlence gibi altyapıya sahip bir şehir. Dünyanın hiçbir ülkesinde bu
kadar geniş imkanı bir arda bulamazsınız. İstanbul’da dünyanın en prestijli fuarını düzenlemek için de
yola çıkmış bulunuyoruz. Wordfood İstanbul ile işbirliği yaptık. Çok heyecan verici bir proje. Bu fuara
1300 firma katılacak. Bu firmaların 125’i Gaziantep’ten olacak. Bu rakam da her geçen gün artıyor.
Fuarcılık çok önemli. Nasıl ki, üreterek ve ihracatla büyümemiz gerekiyorsa fuarcılıkla da büyümemiz
gerekiyor. Bizim Dubai’den, Paris’ten hiçbir eksiğimiz yok. Fazlamız var. Her türlü altyapımız var”
şeklinde açıklamada bulundu.
BÖLGE İHRACATINA LABORATUVAR DOPİNGİ
Başkan Kadooğlu, Gaziantep 3. Organize Sanayi Bölgesi’nde yapımı tamamlanan Gümrük
Laboratuvarının yılbaşından itibaren hizmete gireceğinin de müjdesini verdi. Kadooğlu,”Bu
laboratuvarın açılması için Koordinatör Başkanımız Ahmet Fikret Kileci ve diğer başkanlarımızla
birlikte çok büyük çalışmalar yaptık. Sadece bizim sektörü değil Gaziantep’teki tüm ihracatçıları
ilgilendiren bir konu. Gümrük Laboratuvarımız bölge ihracatının artışında önemli bir lokomotif olacak.
Şimdi bir ürün ihracatı yapacaksak önce numunesini Mersin’deki laboratuvara gönderiyoruz. Oradaki
sonucun alınması ortalama 3 gün sürüyor. Böylece ihracat 3 gün bekliyor. Bu çok uzun bir süre.
Gaziantep’teki laboratuvar açılınca aynı gün içinde sonuçlar alınacak ve ihracat beklemeyecek. Bu
laboratuvar ihracatımızı minimum yüzde 10 oranında artıracak” dedi.
“CUMHURBAŞKANIMIZ SÜRECİ MÜKEMMEL ŞEKİLDE YÖNETTİ”
Bir süre önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki heyetle Körfez ülkelerindeki
programa katılan Kadooğlu, izlenimlerini şöyle anlattı:
“Önce Suudi Arabistan’a gittik. Şu anda Suudi Arabistan ile ilişkilerimiz son derece iyi durumda. Hiçbir
olumsuz pürüz yok. Suudi Arabistan şu anda bir çok sektörde yatırımcı arayışı içinde. Çünkü sadece
petrol gelirlerine bağlı kalmak istemiyorlar. Bizim onlara ihtiyacımızdan çok onların bize ihtiyacı var.
Daha sonra Katar’a gittik. Katar’a gitmek, Gaziantep’ten sanki Ankara’ya gitmek gibi oldu. Karşılama,
ağırlama, ikili görüşmeler ve ciddiyet son derece mükemmeldi. Cumhurbaşkanımızın temaslarından
dolayı ülkemize ve Türk iş dünyasına büyük saygı, sempati ve ilgi var. Abu Dabi’ye de gittik. Geçmişte
Abu Dabi ile de bazı sıkıntılarımız vardı. Ancak Cumhurbaşkanımızın temasları sonucu bu ülke ile
ilişkilerde hiçbir pürüz kalmadığını görmek mutluluk vericiydi. Çok kıymetli görüşmelerdi. Körfez
ülkeleriyle ilişkilerdeki güzel hava ihracatımızın artışına büyük katkı sağlayacak.”
Toplantıda, gazeteciler Kadooğlu’na Tahıl Koridoru ve tarımın geleceği konusunda da sorular yöneltti.
Başkan Kadooğlu, Tahıl koridoru konusunda, “Öncelikle Sayın Cumhurbaşkanımız bu süreci çok
mükemmel yönetti. Hem Rusya hem de Ukrayna+ ile ilişkilerimiz çok iyi. Tahıl koridorunun kapanması
bizim açımızdan çok büyük sorun değil. Ancak başta Afrika olmak üzere dünya için kötü olur. Koridor
kapansa da küçük gemilerle bize yük geldiği için sorun yaşamayız. 3 bin ya da 6 bin tonluk gemilerle
ticaretimiz devam edecektir” diye yanıt verirken, gerek dünyanın gerekse de Türkiye’nin tarımla ilgili
ciddi tehditlerle karşı karşıya olduğunu savundu. Kadooğlu, şunları söyledi:
“KÖYLERİ CAZİP YAŞAM ALANLARI HALİNE GETİRMELİYİZ”
Ben sektörüm olduğu için Ayçiçek yağından örnek vereyim. Tükettiğimiz ay çiçek yağının yüzde 55’ini
yurt dışından getiriyoruz. Rusya ve Ukrayna ile ilişkilerimiz kötüleşirse bu kez Arjantin’e yönelmekten
başka şansımız yok. Tarımı yeniden canlandırmamız gerekiyor. Bunun için de köylerde yaşamayı cazip
hale getirmeliyiz. İnsanların köyden kente göçünün önüne geçmeliyiz. Köylerde gençler yaşamak
istemiyor. Bu ülkemiz için tehlikeli bir durum. Diğer taraftan biz çiftçimizi tüccar yapmışız. Çiftçi bir yıl
ektiği üründen para kazanıyor, ertesi yıl daha çok ekiyor. Bu kez köklü zarar ediyor. Böyle olunca da
üretimden uzaklaşıyor. Üretim planlamasının yapılması, çiftçinin hangi ürünü ektiği zaman o ürünü
kaça satacağının belli olması, tarım arazilerinin korunması çok önemli. Kısacası tarım sektörüne
yönelik büyük tehditlerle karşı karşıyayız. Bu tehditlerin gelecekte gıda sorunu yaşamaması için
gerekli tedbirler alınmalıdır.”
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER