Esnaf ve Sanatkarlar Derneği (ESDER) Genel Başkanı Mahmut Çelikus, gıda ürünlerinde hileli üretim yaparak vatandaşın sağlığını hiçe sayan markaların açıklanmasının yeterli olmadığını, bu ürünlerin üretildiği firmaların kapatılması gerektiğini belirtti.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca, taklit veya tağşiş yapıldığı kesinleşen aralarında et ve et ürünleri, süt ve süt ürünleri, bitkisel yağ, bal, takviye edici gıdalar, çikolata ve kahvenin yer aldığı 96 firmaya ait 150 parti ürünün kamuoyuna duyurulduğunu belirten Çelikus duyurunun ve ifşanın firmalar üzerinde fazla etkisnin olmadığını gözlemlediğini, bu firmaların kapatılması ve üretim lisanslarının iptal edilmesi gerektiğini söyledi.
Genel Başkan Çelikus, yaptığı açıklamada, hileli üretim yapan firmaların esnaflık ahlakıyla uzaktan yakından alakası olmadığını hatırlatarak bu firmaların kamuoyuna duyurulmasının doğruluğunu ve bunun bir ahilik geleneği olan pabucun dama atılması olayı ile aynı eksende olduğunu söyledi. Çelikus “Bu firmalar yüzünden zehir giren vücutlarda kanser oluşumu çok normaldir. Günümüzde gittikçe artan kanser vakalarının nedenleri için çok da uzağa bakmaya gerek yok. Bu üretimler terör ile eş değer kapasiteye sahip olup “Gıda Terörü” olarak nitelendirilebilir.
Çelikus, “Esnaf ve sanatkarımızın ahlak temeli ahiliğe dayanmaktadır. Bu temelden yola çıkarak bugüne kadar müşterisine kendi yemeyeceğini yedirmeme, kendi giymeyeceğini giydirmeme ahlakı ile bu yola başkoyan esnafımızın adının, bu tarz sahtekar firmalar yüzünden kirlenmesi kabul edilemezdir. Vatandaşın sağlığı ile esnafımızın ise gururu ile oynayan bu sahtekarların derhal işyerleri kapatılmalı ve kara listeye alınarak üretim lisansı verilmesi engellenmelidir.” dedi.
ESDER Genel Başkanı “Ahilik teşkilatı Anadolu Selçukluları ve Osmanlı Devleti döneminde Türk esnaf, sanatkar, sanayici ve ticaret erbabını asırlarca bünyesinde barındırmış, iş ve meslek ahlakını kurup korumuştur. Ahiler, devlet düzeni içinde bu gibi teşekküller arasında kontrol mekanizmasını kurarken, tüketiciyi koruyan bir takım önlemler de almışlardır. Ahi teşkilatında, kalitesi bozuk mal üreten, tüketiciyi aldatan, yüksek fiyatla mal satan ve kurallara uymayan esnaf veya sanatkara çok ağır cezalar verilirdi. Bu cezalar para veya hürriyeti kısıtlayıcı cezalar olmamakla beraber ondan daha tesirli ve daha caydırıcı olan birlikten ve meslekten ihraç cezasıydı. Günümüzde birçok koruyucu önlem olmakla birlikte bunların ivedilikle artırılması tüketici açısından büyük önem arzetmektedir” diyerek sözlerine son verdi.
