Eğitim-Sen Gaziantep Şubesi, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun öğretmenlerin ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak olduğuna dikkat çekti. Kamu çalışanları düzenledikleri basın açıklamasında, "Öğretmenlik Meslek Kanunu merkezi yazılı sınavı kaldırarak yerine ‘Adaylık Değerlendirme Komisyonu’ oluşturmuş ve böylece öğretmenliğe ilk atanmada mülakatın bir benzeri siyasal ayrımcılığa yol açacak keyfi ve baskıcı bir süreci başladı" denildi.
Eğitim-Sen Gaziantep Şube Başkanı Ömer Parlakçı, “Mevcut meslek kanununun öğretmenlerin ihtiyaçlarını karşılamadığı açıkça ortada. Bundan dolayı yeni bir meslek kanunu düzenlenmek zorunda. Öğretmenler lehine bir içerik taşıması gereken meslek kanunu, ILO ve UNESCO tarafından 5 Ekim 1966’da kabul edilen ‘Öğretmenlerin Statüsüne İlişkin Tavsiye Kararına’ uygun şekilde düzenlenmeli” çağrısında bulundu.
Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun, farklı branşlarda da olsalar aynı okulda ve aynı sınıfta öğrencilerine emek veren öğretmenleri, farklı kariyerlere ayrıştırarak ve bu yapay ayrıştırmaya göre farklı maaş uygulamasını meşrulaştırmaya çalışarak öğretmenler arasında eşitsizliğe yol açan bir düzenleme olduğunu kaydeden Parlakçı, “Öğretmenlik Meslek Kanunu ile ücretli öğretmen uygulamasına son verilmesi, sözleşmeli öğretmenlerin tüm hakları ile kadroya geçirilmesi beklenirken tersine bu Kanun kadrolu öğretmenleri öğretmen, uzman öğretmen ve başöğretmen hiyerarşisine tabi tuttu. Oysa tüm öğretmenlerin asıl beklentisi, güvenceli iştir, eşit işe eşit ücrettir ve mesleki itibardır, saygı. Öğretmenlik Meslek Kanunu merkezi yazılı sınavı kaldırarak yerine ‘Adaylık Değerlendirme Komisyonu’ oluşturmuş ve böylece öğretmenliğe ilk atanmada mülakatın bir benzeri siyasal ayrımcılığa yol açacak keyfi ve baskıcı bir süreci başladı” ifadelerine yer verdi.
Parlakçı, “Öğretmenlik Meslek Kanunu ‘Sınavsız kariyer olmaz’ diyor. Kariyer basamakları arasındaki geçiş sınavlarının öğretmenler, veliler ve öğrenciler üzerinde çok olumsuz etkileri ortaya çıkacak. Öğrencilerine yıllarca emek vermesine karşın yeterlilik sınavına maruz kalan öğretmenin hissedeceği duygular eğitimin niteliğine gölge düşürecek. Ekonomik krizin derinleştiği ve eğitim emekçilerinin enflasyon karşısında ezildiği bu dönemde emekçilerin ekonomik ve özlük hak kazanımlarının kariyer basamaklarına ve sınavlara endekslenmesi asla kabul edilemez” ifadelerine yer verdi.
Kanunda özel okullarda çalışan öğretmenlere ilişkin herhangi bir düzenlemenin bulunmadığını sözlerine ekleyen Parlakçı, “Öğretmen istihdamında eşitlik ve eşit işe eşit ücret ilkesine ilişkin en önemli sorun olmayı sürdürüyor. Özel okul öğretmenlerinin Öğretmenlik Meslek Kanunu kapsamında değerlendirilmemiş olması bu meslektaşlarımızın piyasacı eğitim anlayışı içerisinde ucuz iş gücü olarak görüldüklerinin de bir kanıtı. Kapsamlı ve bütüncül bir Öğretmenlik Meslek Kanunu, tüm eğitim emekçilerinin ekonomik taleplerini ve başta iş güvencesi olmak üzere öğretmenlerin temel haklarını, sosyal, demokratik ve özlük haklarını güvenceye almak zorunda” açıklamasında bulundu.
Eğitim Sen Gaziantep Şube Başkanı Ömer Parlakçı, konuşmasını şöyle bitirdi: “Tüm eğitim ve bilim emekçileri için, hiçbir ayrım yapılmadan yoksulluk sınırının üzerinde insanca yaşanabilir bir ücret düzenlemesi ve özlük haklarının iyileştirilmesi çalışmasının ivedi biçimde yapılmasını istiyoruz. Eğitim emekçilerinin bu kanun ve yönetmelik kapsamında gerçekleştirilecek sınava da kariyer basamaklarına da karşıyız. Bu kanunun bir an önce iptal edilmesini, öğretmen emeğini değersizleştiren bu sürecin bir an önce durdurulmasını talep ediyoruz. Ekonomik, sosyal, mesleki, özlük haklarımızla ilgili taleplerimiz, eleştirilerimiz ve önerilerimiz doğrultusunda demokratik ve katılımcı bir anlayışla hazırlanacak gerçek bir meslek kanunu istiyoruz.”