Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Sezer Cihan, kentte kültür ve turizme yönelik çalışmaların son dönemde hız kazandığını söyledi. Gaziantep’te kültür ve turizm alanında önemli projelerin aşama aşama gerçekleştiğine dikkat çeken Cihan, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’in projelerin tamamlanmasında büyük desteğini gördüklerini dile getirdi.
“KÜLTÜR YOLU GELECEĞE YÖN VERİYOR”
Gaziantep Büyükşehir Belediyesinin projelendirdiği Kültür Yolu Projesinin önemli bir proje olduğuna dikkat çeken Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Sezer Cihan, “Tarihi Kültür Yolu’nda 22 cami, 3 kilise, 1 havra, 1 mevlevihane, 3 mescit, 21 han, 10 hamam, 4 çeşme, 2 mektep, 2 kolej, 1 hastane, 3 bedesten, 3 kahvehane, 9 çarşı, 5 türbe, 1 Kütüphane, 1 Adliye Binası, 1 Gar Binası, 1 Anıtsal Dut Ağacı, 1 Köprü, 1 Şehitler Abidesi, 1 Eski Belediye Binası, 13 müze yeri almaktadır. Kültür Yolu’nda gezi düzenleyen yerli ve yabancı turistlerimiz birden fazla mekanı görmenin heyecanını yaşıyorlar” diye konuştu. “Son 2,5 yılda (Seferpaşa ve Düğmeci Mahalleleri Sokak Sağlıklaştırma Projeleri kapsamında 7.912 metre uzunluğunda aks restore edilerek turizme kazandırılmıştır.) Bostancı, Tişlaki ve Şekeroğlu Mahallelerinde sokak sağlıklaştırma projeleri hazırlanmış, uygulamanın tamamlanmasıyla 15.776 metre uzunluğunda aks restore edildi” şeklinde konuşan Cihan, çalışmaların aralıksız şekilde süreceğini anlattı.
GAZİANTEP KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ
“1950'li yıllarda yapıldığı bilinen eski Adliye Binası, Kültür Bakanlığı tarafından mimarisi ile Cumhuriyet Dönemi özelliklerini yansıttığından taşınmaz kültür varlığı olarak tescile değer görülmüştür. Eski Adliye binası, anıtsal yapı olmasının yanı sıra belleklere kazınmış, adreslere konu olmuş yapı olarak kent merkezinde yer almaktadır. Kent kültürünü ve kent kimliğini yansıtan, kentin ulaşım ve yaşam yollarını toplayıp yönlendiren adeta kentin kalbi konumunda yer alan adliye binası olarak bilinen yapı, gelişen teknoloji ve değişen yaşam standartlarına inat kent merkezi olma özelliğini korumuştur” şeklinde konuşan Cihan sözlerini şu şekilde sürdürdü;
“1950’li yıllardan itibaren yapı, hükümet konağı, emniyet müdürlüğü ve adliye sarayı olarak kullanılmış, 2008 yılından itibaren ise metruk bir halde bulunmaktaydı. 2014 yılında ihalesi yapılan binanın renovasyon işlerine 2015 yılının ilk aylarında başlanmıştır. Statik açıdan güçlendirilme çalışmaları devam ederken, fonksiyona yönelik ortak akıl çalıştayları yapılmıştır. Kamu, yerel ve sivil işbirliği doğrultusunda şehrin tüm organlarıyla alınan kararlarla, kent merkezinde kendini anlatan, sosyal sorumluluk bilincine sahip, doğa dostu, kadın istihdamını destekleyen, büyükşehirlerde şehircilik bilincini destekleyici, kentimizin kültürüne ve sanatına destek verecek, sanat altyapısını geliştirecek bir fonksiyon yüklenmesi fikri ortaya konmuş ve benimsenmiştir. 2015 yılı Aralık ayı itibari ile statik, restorasyon ve renovasyon projeleri ve uygulamaları tamamlanan bina, geçmişten günümüze yüklendiği tüm fonksiyonlarını, koridorlarında, duvarlarında, avlusunda görsel, işitsel sanat öğelerinin yorumları ile geçmişten geleceğe aktarmaktadır. Kendini anlatan bina; uyguluma tekniğindeki kullanılan malzemeler teknolojinin de katkısı ile insan sağlığına zararlı olmayan kimyasallarla geçmişini pasla, özgürlüğü formu ile, kırılan kalemleri ise statiği ile asma tavanlarına yansıtmış bir yandan da serbestliğin mutluluğunu, adaletin umudunu ve heyecanını renkli döşemesinde anlatmaya çalışmaktadır. Belediyemizin Rehabilitasyon Merkezi'nde madde bağımlılığı tedavisi görmüş gençlerin ve “Kadın Sığınma Evi”ndeki kadın misafirlerin sosyal hayatla barıştırma hedefi doğrultusunda, renkli cam kırıkları ile mozaiğin yeninden yorumlanarak sanata dönüştürülmesi ve uygulamasının yapılarak, sosyal sorumluluk bilincine sahip olduğunu göstermektedir. Mozaik yapım eğitimi almış bir ustanın yapabileceği motifleri döşemeye aktaran gençlerimizin ve kadınlarımızın doğaya dönüşümü olmayan lamine ve temperli cam atıkları ile sanat icra etmişler ve Türkiye'de, dünya'da örneği olmayan bu uygulama ile yapı, çevre dostu, doğaya saygılı bir bina olma özelliğini göstermiştir. Ayrıca yapının döşemesi ve çeşitli mahallerinde yaklaşık 5000 m2'lik alanda 100 ton civarında atık cam değerlendirilerek renkli camlar sanata dönüştürülmüştür. 12 Kadın misafirimize ve geleceği emanet edeceğimiz 16 gence sanat öğretmenin yanı sıra meslek kazandırılması ve sigortalı olarak çalışmaları ve bölgeye öncülük yapması projenin en önemli çıktılarındandır. 10.000 m2 kapalı alan, 1.000 m2 açık orta avlusu ile kentteki kültürel ve sanatsal etkinliklerin tanıtımı ve koordinasyonun sağlandığı merkeze başlıca; Kent Arşivi ve Araştırma Merkezi, Kent Araştırma Komisyonu, Kent Kütüphanesi, Sanat Galerileri ve Sergi Salonları (1.350 m2), Kafe-Restoran, Çocuk Sanat Merkezi, Çocuk Tiyatroları, Çocuk Kütüphanesi, Yetenek Geliştirme Merkezleri (Müzik, Resim, Seramik, Ebru Sanatı, Tasarım Atölyesi), Turizm Enformasyon Merkezi, Halk Günleri Merkezi, Gaziantep Tasarım Atölyesi, Çok Amaçlı Salonlar, Yapının Kendini Anlattığı Mekanlar ve Güzel Sanatlar Atölyesi fonksiyonları verilmiştir. 2016 yılında ziyarete açılan merkezde; Mizyal Çocuk Resim Yarışması, Çocuk Sanat Sergisi, Gasmek Fotoğraf Sergisi, Geleneksel Türk Sanatları Sergisi, Çekül Vakfı Sergisi, Gravür Sergisi, Gasmek Geleneksel Sergisi yapılmış ve 7.500 kişi ziyaret etmiştir. Kültür ve Sanat merkezi olarak hizmet veren bina, yapımı, hikayesi, bir kentin ortak akıl kararları doğrultusunda proje ve tasarım uygulaması ile doğaya saygılı geçmişin izlerini geleceğe sanatla anlatan, kentimize ve kentimizi ziyaret eden yerli yabancı turistlerin hizmetine sunulmuştur.”
