Gaziantep Büyükşehir Belediyesi 'Mihriban' türküsünün şairi Abdurrahim Karakoç'u andı. Usta şairin bestelenen şiirlerini Recai Ağbaba türkü olarak seslendirirken, Mehmet Zeyd Yıldız ise şiirlerini okudu. 'Şiirin Ustaları' programı kapsamında anılan usta şairin hayatından da anektodlar sunan Yıldız, Mihriban'ın hikayesinden de bahsetti. Abdurrahim Karakoç'un oğlu Türk İslam Karakoç'un ağzından bizzat duyduğunu ifade eden Yıldız, Karakoç'un, "Mihriban gerçek bir hikayedir. Ama bunun kilidi benimle beraber mezara gidecektir. Ben o şifreyi kimseye söylemem. O kilidi kimseye açmayacağım. Benden sonra bu milletten birileri çıkar ve derse ki 'Ben bu hikayeyi biliyorum. Aslı budur.' İnanmayın" dediğini söyledi.
BİR DÖNEM SİYASETE DE GİRDİ
Abdurrahim Karakoç'un şiirlerinin yanı sıra hayatından da anektodlar anlatan Mehmet Zeyd Yıldız, Karakoç'un özgeçmişi hakkında, "7 Nisan 1932 tarihinde Kahramanmaraş'ın Ekinözü ilçesinde dünyaya geldi. Dedesi, babası ve kardeşleri şair olduğu için kendisi de şair olmuş. Gençlik döneminde yazdığı şiirler iki kitap basabilecekken beğenmediği için hepsini yakmış. 1950 senesinden sonra yazdığı şiirleri 1964 senesinde Hasan'a Mektuplar ismiyle yayınlamış. 1981'de memuriyetten emekli olmuş. 1985'de gazeteciliğe başlıyor. Büyük Birlik Partisi'nin kuruluş çalışmalarına destek veriyor. İnandığı dava uğruna bir dönem siyasetin içinde olmuş. Kendisi 'Allah rızası için girdim, Allah rızası için çıktım' diyor. 2012 yılında ciğerlerindeki enfeksiyon nedeniyle hastaneye kaldırılıyor ve 7 Nisan 2012 tarihinde dünyaya veda ediyor" diye konuştu.
HER MİHRİBAN
HİKAYESİNE İNANMAYIN
Karakoç'un en meşhur eserlerinden biri olan ve Musa Eroğlu'nun bestelediği 'Mihriban'ın hikayesinden de bahseden Yıldız, Mihriban'a dair birçok hikaye anlatıldığına ancak hiçbirine inanılmaması gerektiğine işaret etti. Yıldız bu sözlerini bizzat Abdurrahim Karakoç'un ağzından duyulan ve oğlu Türk İslam Karakoç'un anlattığı şu sözlerle destekledi; "Mihriban'ın hikayesi merak edilir hep. Ancak Abdurrahim Karakoç'un oğlu bizzat diyor ki, 'Babam derdi ki, Mihriban gerçek bir hikayedir. Ama bunun kilidi benimle beraber mezara gidecektir. Ben o şifreyi kimseye söylemem. O kilidi kimseye açmayacağım. Benden sonra bu milletten birileri çıkar ve derse ki 'Ben bu hikayeyi biliyorum. Aslı budur.' İnanmayın."
DAVALARINDA AVUKAT KULLANMAYAN ADAM
Karakoç'un sevda şairi olmasının yanında bir dava adamı ve bir dava şairi olduğuna dikkat çeken Yıldız, "Bir büyüğüme sormuştum 'Hakiki aşkın karşılığında hangi bedeli ödeyeceğiz?' diye sormuştum. O da vuslattır dedi. Yani hakiki aşk için kavuşmayı defa edeceksin. Onlardan biri de Abdurrahim Karakoç'tur. Karakoç bir sevda şairi ve hem de bir dava şairidir. 30 civarında mahkemeye gitmiş ve bir kere bile avukat kullanmamış. Hep kendi kendini savunmuş ve hep de beraat etmiş" dedi.
HABER//AYSU YIKMIŞ
