Gaziantep MHP İl Başkanı Yard. Doç. Dr. A. Muhittin Taşdoğan, “Emniyet birimlerimizce, Gaziantep’te çalışan gazete ve televizyonların asayiş haberlerine bakan muhabirlerine ‘çelik yelek’ verilmeli” diye konuştu. Basın toplantısında gündeme ilişkin partisinin görüşlerini açıklayan Taşdoğan, ülkenin olağanüstü günlerden geçtiğine dikkat çekti.
Taşdoğan basın toplantısında, “Öncelikle İstanbul’da yılbaşı gecesinde katliam yapan caniyi yakalayan güvenlik güçlerimizi en samimi duygularımla kutluyorum. Bir yandan önemli şehirlerimizde bu hadiseler yaşanırken, Gaziantep’teki hainlerde boş durmuyor. Bu hainlerden biri kısa bir süre önce Gaziantep Emniyet Müdürlüğü’ne saldırmış ve güvenlik güçlerimizin dikkati sonucunda emeline ulaşamadan etkisiz hale getirilmiştir. Bir polisimiz yaralanmış, hayati tehlikesi olmadan, tedavisi devam etmektedir. Kendisine, ailesine, şehrimize ve silah arkadaşlarına tekrar geçmiş olsun. Bu meczup saldırının şifreleri en kısa sürede çözülecek, hainlerin planları kafalarına geçirilecektir. Burada bir hususu dile getirmeden geçemeyeceğim, olay günü çatışma esnasında vatandaşlarımız olay yerine yönelmiştir. Vatandaşlarımıza sesleniyorum, duyarlılığınızı anlıyorum, fakat sizin olay yerine yaklaşmanız güvenlik güçlerimizin işini zorlaştıracaktır. Bu tür hadiselerde lütfen güvenli yerlere geçelim ve güvenlik güçlerimizin müdahalesini bekleyelim. Önemli bir husus da; siz basın mensupları, arkadaşlarımın güvenliğine yönelik olacaktır. Emniyet birimlerimizce, Gaziantep’te çalışan gazete ve televizyonların asayiş haberlerine bakan muhabirlerine ‘çelik yelek ’ verilmeli. Olayları takiple görevli basın mensupları arkadaşlarımızın can güvenliği için tedbir alınması noktasında, devletimizin böyle bir katkıda bulunması yerinde olacaktır” diye konuştu.
“ÜLKEMİZ OLAĞANÜSTÜ GÜNLER YAŞIYOR”
Taşdoğan açıklamasını daha sonra şu şekilde sürdürdü;
“Ülkemiz olağan üstü günlerden geçiyor. İçte ve dışta hain çetelerle amansız bir mücadele veriyoruz. Bu mücadelede; doğu ve güneydoğuda ki kahraman emniyet mensuplarımıza, ayrıca Fırat Kalkanı Operasyonu’nda Milletimizin bekasının bekçileri, bölünmez bütünlüğümüzün teminatı, barışın dünyada ki yegane temsilcisi, huzurun güvencesi TSK mensuplarına görevlerinden başarılar diliyorum. Her gün bir başka acıyla kavrulduğumuz şehitlerimize Allah’tan rahmet, ailelerine ve milletimize başsağlığı dilerim. Gazilerimize acil şifalar dileyerek sözlerime devam etmek isterim. Gaziantepli mücadele ruhuna sahip bir şehirdir. Tabi ki bu mücadelemizi her alanda yapmamız gerekiyor. Bu alanlardan biride şüphesiz ki spor. Gaziantep’e ve Gaziantepspor’a yakışan bir stat bu hafta Antalyaspor müsabakasıyla hizmete girdi. Hayırlı uğurlu olsun, emeği geçenlerden Allah razı olsun. Gaziantepspor’un ligdeki durumuna yorum yapmıyor, sadece üzülüyorum. Buradan ilgili kişilere sesleniyorum, “ mücadele ruhunu yitirmeyip yeniden; Gaziantep Kurtuluşu Mücadelesi Azmi ile titreyip kendinize dönününüz.” Bu konuya artık daha fazla kulak tıkamayınız. Gaziantep Büyükşehir Futbol takımındaki yönetime de dikkatle bakınız. Milyonlar harcandı sonuç ortada. Sayın Başkan Fatma Şahin’i; etrafında, bu konuya danışmanlık veren kişileri yeniden değerlendirmesini ve orada ki paraların hepimizin vergileri olduğunu hatırlatmayı görev biliyorum. Bize sorarsanız; Gaziantep’in öz evlatlarından layıkıyla yapacak kadro vardır.”
“TÜRK MİLLETİNE KARŞI SORUMLULUĞUMUZ VAR”
Taşdoğan açıklamasında, “Ayrıca MHP olarak Türk Milleti’ne ve gençliğimize karşı sorumluluklarımız vardır. Toplumu içten içe kemiren, yaşamın tadını solduran, genç beyinleri uyuşturup sünepeleştiren, bilinçleri dağıtan uyuşturucu ile mücadele de bize düşen her şeyi yapmaya hazırız. Uyuşturucu veya uyarıcının her türlüsü, hem kişiye hem topluma zarar verir. Bir takım bilinçlendirme ve bağımlılıların tedavisi için gayretimiz sürmektedir. Ancak bu topyekün mücadele gerektirmektedir. Temininden dağıtımına, kullanımından tedavisine, zor ve zahmetli bir mücadeledir. Tüm sorumluluk sahibi kişiler, sorumluluk almalıdır. Sadece polisiye tedbirler yetmez. Polisiye tedbirler; alınmalıdır, alınmaktadır ve hatta arttırılmalıdır. Okullar ve çevreleri kontrol altına alınmalıdır. Aileler, çocuklarını ve çocuklarının arkadaşların sıkı takip etmelidir. Benim çocuğum yapmaz psikolojisinden çıkıp benim çocuğumda bir insan, ya karşılaşmışsa! demelidir. Karşılaşanlar gizlememeli, bu saklandıkça daha kötüye gidecek bir süreçtir. Saklamak yerine tedavisi için gerekli çaba göstermeliler. Bizler de böyle bir hastalığın pençesine düşen insan gördüğümüzde, kınamak yerine yardım etmekte yarışmalıyız. Bir olursak, inanırsak üstesinden gelemeyeceğimiz sorun yoktur. Bu illetle mücadele topluma hepimizin borcudur” şeklinde konuştu.