14 Ağustos 2001'de Türk siyasi hayatında yerini alan AK Parti, 15. kuruluş yıl dönümünü hüzün ve coşku içerisinde kutladı. AK Parti Genel Merkezi önündeki kutlamalara video konferans aracılığıyla bağlanan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Dava arkadaşlarımla gönül bağım bitmemiştir, bitmeyecektir" dedi. Ak Parti Genel Merkezi önünde gerçekleştirilen sade törene Gaziantep il ve ilçe teşkilatları da katıldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz gecesi yaşananlardan sonra artık 15 Temmuz öncesi gibi davranmayacağını söyledi. AK Parti’nin 15. kuruluş yıldönümü nedeniyle AK Parti Genel Merkezi önünde düzenlenen programa İstanbul’dan telekonferans sistemi ile katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yaptığı konuşmada, 15 Temmuz gecesi yaşananlara şahit olduktan sonra 15 Temmuz gecesi öncesi gibi davranamayacağını söyledi. Erdoğan, Türkiye’nin son 14 yılının sorumluluğunu üstlenmiş iktidar partisi olarak AK Parti’nin de böyle davranamayacağını, muhalefet partilerinin de aynı anlayışta olduğuna şahit olduğunu ifade etti.
“BERABER YÜRÜĞÜMÜZ, BERABER ISLANDIĞIMIZ
BU YOLDA HEP BİRLİKTE ÇOK ŞEYLER YAŞADIK”
“Kurulduğu günden beri kaderi ülkenin ve milletin kaderi ile özdeşleşen AK Parti çatısı altında birlikte yol yürüdüğüm kıymetli yol arkadaşlarım; sizleri en kalbi duygularımla, hasretle, muhabbetle selamlıyorum” ifadeleri ile konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kurucu genel başkanı olmaktan iftihar ettiğini söylediği AK Parti ile olan hukuki bağını 27 Ağustos 2014 tarihindeki olağanüstü kongrede kopartmak zorunda kaldığını söyledi. Erdoğan “O gün tam 13 yıl sonra partimden ayrılıyor olmamın hüznünü, milletimin tamamıyla kucaklaşıyor olmamın sevincini birlikte yaşamıştım. Partim ile bağım kopmuş olsa da partiyi birlikte kurduğum, bugüne kadar birlikte yol yürüdüğüm dava arkadaşlarımla gönül bağım, mücadele arkadaşlığım asla bitmemiştir, bitmeyecektir. Hatırlayınız, 26 Mart 1999 tarihinde milletimizle birlikte Pınarhisar Cezaevine doğru yola çıkarken ‘beraber yürüdük biz yollarda, beraber ıslandık yağan yağmurda, şimdi dinlediğim tüm şarkılarda bana her şey sizi hatırlatıyor.’ Beraber yürüğümüz, beraber ıslandığımız bu yolda hep birlikte çok şeyler yaşadık. Cezaevinden çıktıktan sonra hiç vakit kaybetmeden milletimize koştuk. Ardından 3 Kasım 2002 seçimlerinde milletimiz bize ülkeyi yönetme sorumluluğunu verdi. 9 Mart 2003 tarihinde birkaç aylık gecikmeyle de olsa Başbakanlık görevini üstlenerek milletimize verdiğimiz sözleri yerine getirmek için gece gündüz çalıştık. İçeride ve dışarıda önümüze çıkan, çıkartılan tüm engellerin üstesinden birer birer gelerek ülkemizi her alanda cumhuriyet tarihinin tamamında yapılanları daha geride bırakan bütün o hizmetlerle, yatırımlarla, eserlerle donattık. Biz milletimize hizmet ettikçe milletimizde bize sahip çıktı. Her seçimde oyumuzu artırdık, her seçim döneminin ardından hizmetlerimizi katladık. Cumhurbaşkanlığı seçimleri de oldukça sancılı geçti. 2007 yılında bize cumhurbaşkanı seçtirmemek için 367 garabeti dahi oynamadık oyun bırakmadılar. Düğümü milletimiz çözdü” dedi.
“MİLLETİMİZE BEDEL ÖDETTİRDİLER”
“Bu alçaklar o gece 240 evladımızı şehit ederek, 2 bin 195 kardeşimizi yaralayarak milletimize bedel ödetmişlerdir”
Farklı vesayet odakları ile girişilen saldırılardan sonuç alamayanların 2013 yılından itibaren yeni senaryoları devreye soktuklarının altını çizen Erdoğan, “Gezi olayları ile toplumsal kaos denemesi yaptılar, tutmadı. Emniyet ve yargı içinde yuvalanmış bir ihanet çetesi vasıtasıyla 17-25 Aralık darbe girişimini başlattılar. Oradan da netice alamadılar. Cumhurbaşkanının doğrudan milletin oyu ile belirleneceği 2014 seçiminde ülke siyasi tarihimizde örneği olmayan bir şekilde 13 parti bir adayı destekledi. Milletimizin yüzde 52’sinin desteğini alarak ilk turda bu mücadelen de hamdolsun galip çıktık. Bu defa Güneydoğu Anadolu bölgemizdeki bazı ilçelerimizde bölücü terör örgütü eli ile silahlı bir başkaldırı teşebbüsünde bulundular. Açtıkları çukurlara kendileri gömüldüler. PKK ve DAEŞ’i kullanarak Ankara, İstanbul’da diğer şehirlerimizde canlı bomba saldırıları yaptılar, yine istedikleri neticeyi alamadılar. 15 Temmuz 2016 gecesi ise ülke tarihimizin de kendi geçmişimizin de en alçak, en kanlı, en sinsi tehdidi ile karşı karşıya kaldık. O gece TSK’nın bünyesine sızmış FETÖ mensubu bir grup asker müsveddesi ne yazık ki bu tür terörist, kendi milletine ve devletine karşı darbe girişimi başlattı. Bu hainler milletin imkanları ile alınan, devletin namuslarına emanet ettiği tankları, helikopterleri, uçakları her türlü silahı yine millete karşı kullandılar. Milletimizle birlikte omuz omuza vererek bu ihanet girişimini de akamete uğrattık. 15 Temmuz'da pek çok dava arkadaşımızı şehit verdik, çok sayıda gazimiz var. O gece meydanlarda AK Partilisi ile diğer partilerin mensupları ile tek yürek tek ses olarak istiklaline ve istikbaline sahip çıkma mücadelesi verildi. 7 Ağustos İstanbul Yenikapı'da bir araya gelen siyasi parti genel başkanları ve her kesimden vatandaşımız, ülkemizin önünde yeni bir kapının açılışının müjdecisi olmuştur. Türkiye'nin birliği, beraberliği, kardeşliği konusunda açtığı bu yeni kapıya sonuna kadar sahip çıkacağına inanıyorum. Biz yıllarca gerekirse kendimiz bedel ödeyeceğiz, ama milletimize bedel ödetmeyeceğiz demiştik. Yıllarca bu hassasiyetle hareket ettik, hiçbir fedakarlıktan kaçınmadık. Maalesef bu alçaklar o gece 240 evladımızı şehit ederek, 2 bin 195 kardeşimizi yaralayarak milletimize bedel ödetmişlerdir. Milletimize bu ihaneti yapanlardan hesap sormak ve FETÖ’nün kökünü kazımak boynumuzun borcudur. Bu vesileyle bir kez daha şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum, yakınlarına başsağlığı diliyorum, gazilerimize Rabbimden şifalar diliyorum” diye konuştu.
“ARTIK 15 TEMMUZ ÖNCESİ GİBİ DAVRANAMAYIZ”
AK Parti’nin ve mensuplarının medeniyet davasının bin 400 yıllık kadim bir dava olduğunu söyleyen ve AK Parti ve mensuplarının Anadolu coğrafyasında bin yıldır verilen mücadelenin bugünkü temsilcileri olduğunu ifade eden Erdoğan, “AK Parti'yi var eden ve yaşatan ruh, İstanbul'un fethinden Çanakkale’ye, İstiklal Harbinden 15 Temmuz'a kadar bu milletin iftihar vesilesi tüm dönemlerinin ruhudur. Bu parti sadece komşularımızda değil Balkanlar'dan Orta Asya’ya, Kuzey Afrika'dan Güney Asya’ya kadar dünyanın neresinde bir mazlum varsa hepsinin de akan gözyaşını silen eldir. Bu parti ötekileştirmelerin, dışlanmışların, öz yurdunda parya muamelesi görenlerin ümitle çarpan yüreğidir. Onun için sizlere büyük görevler düşüyor. 15 Temmuz’a kadar AK Parti'ye oy verenlerden aldığınız güçle tüm Türkiye'ye hizmet etmenin çabası içindeydiniz, 15 Temmuzdan sonra ise hangi partiye oy vermiş olursa olsun artık Türk milletinin tamamına karşı kayıtsız şartsız sorumluluğunuz vardır. O gecede hep birlikte şu gerçekleri gördük; bu millet varsa biz varız, bu ülke varsa biz varız, bu devlet varsa biz varız, bu bayrak varsa biz varız, bu ezanlar, bu salalar varsa biz varız. İşte bunun için 15 Temmuz'da hepsine birden saldırdılar. Meclise saldırdılar, çünkü milletin temsil makamıydı. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne saldırdılar, çünkü devletin temsil makamıydı. Polise saldırdılar, çünkü bayrağın muhafızıydı. Askerimize saldırdılar, Çünkü onlar vatanın koruyucusuydu. Karşılarına ‘Allahu Ekber’ diyerek çıkan insanlara saldırdılar, çünkü ezanın ve salanın çağrısıyla oraya gelmişlerdi. Tüm bunlara şahit olduktan sonra artık 15 Temmuz öncesi gibi davranamayız. En başta Cumhurbaşkanı olarak ben davranamam, iktidar partisi olarak, Türkiye’nin son 14 yılının sorumluluğunu üstlenmiş iktidar partisi olarak AK Parti böyle davranamaz. Muhalefet partilerinin de aynı anlayışta olduğuna bu süreçte şahit oldum, inanıyorum. Sivil toplum kuruluşlarının, medyanın, meslek örgütlerinin, farklı meşreplerin, ekollerin temsilcisi tüm grupların da aynı anlayışta olduğunu ümit ediyorum. AK Parti'nin 15. kuruluş yıldönümü ülkemiz ve milletimizin böyle tarihi bir dönem noktasında gerçekleşiyor. Türkiye'nin 2002 yılı sonundan bu yana gerçekleştirmiş olduğu ekonomik ve demokratik dönüşümünün mimarı olan AK Parti'den yeni dönemde de aynı öncü misyonunu devam ettirmesini bekliyorum. Bir kez daha kurucu genel başkanı olduğum AK Parti'nin 15. kuruluş yıldönümünü gönülden kutluyorum. Genel Başkanı ve Başbakan Sayın Binali Yıldırım Bey başta olmak üzere tüm yönetici kadroya ve şuana gelişinde emeği geçen tüm kardeşlerime, köy-mahalle temsilcisinden MKYK’sına partiye emek vermiş olan herkesi tebrik ediyorum. Milletimizin birlik, dirlik ve beraberliğimiz için vereceğiniz mücadelede sizlere başarılar diliyorum. Sizlere sevgilerimi saygılarımı sunuyorum” şeklinde konuştu.
“EĞİLMEDİK, BÜKÜLMEDİK, YIKILMADIK”
Ak Parti Genel Başkanı Başbakan Binali Yıldırım, “15 Temmuz 2001'de AK Parti kuruldu. Bugün AK Parti 15 yaşında. Bu kutlu hareket bismillah diyerek milletin huzuruna çıktı. Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti'nin kurulduğu gün, 'Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak' demişti. Bu sözün üstünden 15 yıl geçti. 15 yıl sonra hain FETÖ darbe girişiminin püskürtülmesiyle gördük ki hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” diye konuştu.
Başbakan Yıldırım sözlerine şu şekilde devam etti;
“Şehitlerimizi selamlayarak sözlerime başlıyorum. Bugün sizlerle bir arada olmaktan bahtiyarlık duyuyorum. Bugün bizim için özel bir gün. İçinde bulunduğumuz durumda çok daha anlamlı hale gelen dönemdeyiz. 15 Temmuz 2001'de AK Parti kuruldu. Bugün AK Parti 15 yaşında. Bu kutlu hareket bismillah diyerek milletin huzuruna çıktı. Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti'nin kurulduğu gün, 'Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak' demişti. Bu sözün üstünden 15 yıl geçti. 15 yıl sonra hain FETÖ darbe girişiminin püskürtülmesiyle gördük ki hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Türkiye'yi ön saflara taşıdık, bir yandan da vesayet odaklarıyla mücadele ede ede geldik. İstiklal ve istikbal mücadelesi verdik. Eğilmedik, bükülmedik, yıkılmadık, millete güvendik ve başardık. 2002 seçimlerine giderken 'Tek başına, iş başına' dedik. İlk seçimlerde zaferle çıktık, işbaşına geldik. Türkiye'nin bütün imkan ve kaynaklarını vatandaşlarımız için kullandık, seferber ettik. Her şey Türkiye için dedik ve Türkiye için yaptık. Ülkenin tıkanmış damarlarını açtık. Türkiye'yi adaletle, hakkaniyetle büyüttük ve geliştirdik. Bize omuz veren milletin başını öne eğdirmedik. Önce Türkiye diye yola çıktık ve durmak yok yola devam dedik. Diklenmedik ama dik durduk. Milli irade karşısında hiçbir terör örgütü, vesayet odağını tanımadık. Eli kanlı FETÖ darbecilerine milletimizle birlikte diz çöktürmenin onuruyla huzurlarınızdayız. O karanlık 15 Temmuz gecesi millet akın akın meydanları doldurdu. Çünkü Başkomutan, Cumhurbaşkanı'nın çağrısı vardı. O gece medyamız, o gece polisimiz, o gece valilerimiz kaymakamlarımız, savcılarımız ve 79 milyon milletimiz bir oldu, tek yürek oldu ve bu darbeci hainlere gereken derslerini verdi. Milletçe çıktığımız bu yolda, milletle yürüdük.”
“TÜRKİYE AK PARTİ İLE BUGÜNLERE GELDİ”
11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, AK Parti Genel Merkezi önünde yaptığı konuşmada şunları söyledi: "Hep beraber önce yenici hareket olarak başlayan ve kuruluşunu gerçekleştirdiğimiz AK Parti Türkiye'yi inanılmaz bir şekilde değiştirdi ve bugünlere taşıdı. Bütün emeği geçenlere şükranlarımı sunuyorum. 15 Temmuz'da şehit verdiğimizi Erol kardeşimizi özellikle hatırlamak istiyorum. Bu partinin oluşumunun ilk gününden itibaren emeği geçmiştir. Bugün maalesef 15 Temmuz'un çok karanlık gecenin Türk tarihinin utanç sayfalarından biri olan birinci ayının aydönümü. 4 hafta önce, hiçbirimizin düşünemeyeceği, kimsenin de hayal edemeyeceği şekilde devlet kademelerine sızmış olan, cemaat adı altında bu hareketin darbe girişimiyle uyandı. Çok şükür başarılamadı. Halkın, bütün Türk gençliğinin canını ortaya koymasıyla önlendi. 'Ben varım' diye sokağa çıkanlar tankların önüne yattı, kurşunlara göğüslerini siper ettiler ve karanlık sayfanın açılması önlendi. Bütün şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Gerek dini bir cemaat olsun, gerek ideolojik bir grup olsun, herkes aklını fikrini bir kişiye emanet ederse sonu böyle olur. Herkesin aklının, fikrinin muhakemesini ortaya koyması gerekir. Bu yapılar şeffaf olmazsa, gizlilikler olursa, Müslümanlıkta görüşmemiş şekilde takiye yapılırsa, ikiyüzü olursa ülkelerin başına bu tip felaketleri getirirler. Çok şükür bu karanlık sayfa açılmadı. 15 sene önce partimizi kurduğumuzda Türkiye'nin önü öngörülemez şekildeydi. Arkadaşlarımızla çok çalıştık. Akılla hazırlıklar yaptık, geleceğimizin yol haritalarını çizdik. Reformlar yapıldı. Cumhuriyet tarihinin en parlak dönemlerini AK Parti iktidarları yaşattı. Herkesin hayat standartları yükseldi, taşın, toprağın değeri arttı, Türkiye ile dost olmaya uğraşılan bir ülke yaptık. Bunları yaparken de antidemokratik birçok saldırılarla karşı karşıya kaldık. Bu parti AYM'den 1 oyla döndü. Bütün bunlar yaşandı ama iktidarda olduğumuz için, hiçbir zaman rövanşist olmadık, hep geleceğe baktık. Şimdi de 1 ay önce yaşadığımız bu rezil, bu utanç verici isimleri tarihe kara leke olarak geçecek bu insanların Türkiye'yi düştüğü bu durumdan Genel Başkanımız ve siz çıkaracaksınız. Çıkarırken evrensel hukukun özelliklerinin farkındayız. 15 yıl önce yaptığımız gibi, yapacağınız planlarla insanların güvenini kazanacaksınız. İnanıyorum ki Türkiye'yi bu ortamdan çıkaracağız. Unutmayın ki, Türkiye'nin ve Türk halkının sorumluluğu AK Parti'nin omzundadır. Türkiye'yi bu karanlıktan çıkarmak için geleceğe bakmak gerek. Demokrasiyi derinleştirecek, hukuku güvenilir hale getirir, devleti şeffaf yapacak bir siyasi ortamı yine AK Parti yapacaktır."