Güncel

Proje tanıtıldı

Proje tanıtıldı
04-09-2018 10:37
Gaziantep

Türkiye’deki Denetimli Serbestlik Hizmetlerinde Çocuklar İçin Etkili Risk Değerlendirme Sistemi’nin Geliştirilmesi Projesi kapsamında Denetimli Serbestlik Gençlik Programı’nın Bölgesel Tanıtım Toplantısı Gaziantep’te yapıldı.

Gaziantep Vali Yardımcısı Halil Uyumaz, Gaziantep Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Yalçın, Cumhuriyet Başsavcı Vekili İsmail Karataş, Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Serdar Sezer, Denge Proje Danışmanı Mehmet Can Özkaya, UNİCEF Türkiye Çocuklar İçin Adalet ve Çocuk Haklarının İzlenmesi Sorumlusu Gökhan Koçyıldırım katıldı.

Programa ilişkin konuşan Gaziantep Cumhuriyet Başsavcı Vekili İsmail Karataş,“Türkiye’de denetimli serbestlik hizmetlerinde çocuklar için etkili bir risk değerlendirme sisteminin geliştirilmesi projesi, Türk ceza infaz sistemine dahil olduğu 2005 yılından bu ayan önemli mesafeler kat etti. 2005 yılı öncesinde kanunlarla başı derde giren vatandaşlarımıza yönelik daha çok hapis cezası ve para cezaları uygulanıyorken, artık şimdilerde gerek yetişkin gerek çocuk sanık, şüpheli ve hükümlülere yönelik kamu kurumunda ücretsiz çalışmak,  eğitim ve iyileştirme programlarına katılma, tedavi programlarına katılma gibi alternatif birtakım tedbirler uygulayarak ceza adaletini en iyi şekilde yerine getirilmeye çalışılmaktadır. Bu alanda yapılan çalışmaların nihai amacı suç ve suçluluğun giderek azaltıldığı sağlıklı bir toplum yapısına ulaşmaktır. Burada toplanmamızın amacı ise çocuklar. Ceza mevzuatımızda çocuk suçlu çocuk olarak değil suça sürüklenen çocuk olarak tanımlanır. Dolaysıyla ceza yargılanmasında çocuk genel usule nazaran bir istisna bakış açısı içerisinde barındırır. Bu toplantının sonucunda suça sürüklenen çocukların yarına önemli bazı sonuçlara ulaşmayı temenni ediyorum.”

BAŞTA ADALET GELİYOR

Toplantıda konuşan UNİCEF Türkiye Çocuklar İçin Adalet ve Çocuk Haklarının İzlenmesi Sorumlusu Gökhan Koçyıldırım, “Dünya tarihine baktığımız zaman çocukluk kavramının günümüze kadar çok fazla tartışılmadığını görüyoruz. Geçmişte çocuk dediğimiz kavram küçüklükle veya bir şeyin yavrusu olmakla ilişkilendirilmiş. Bugün ise çocuğu bir hak sahibi birey olarak tanımlıyoruz. Tüm kurumları, kişileri, çocuklarla çalışırken onların yüksek yararını dikkate almak sorumluluğu içerisinde tutuyoruz. Adalet sistemi de bu kurumlardan bağışık değil. Belki de çocukların yüksek yararını en çok dikkate almamız gereken alanların başında adalet geliyor.”

TÜRKİYE’NİN 15 YILDA ALDIĞI YOLU VURGULAMAK GEREKİR

Koçyıldırım, “Çocukla karşılaşan kurumlar genelde çocuğa bir takım hizmetler sunarlar. Ancak adalet sistemi zaman zaman çocukları yargılar veya çocuğun içinde bulunduğu durumdan çok vakaya odaklanır. Geçmişteki adalet pratiklerine baktığımız zaman çocuğun adalet pratiklerinde çok fazla yeri olmadığını görüyoruz. Çocuklar için adalet dediğimiz kavramda Unicef olarak adalet sistemi içerisinde çocuklara özgü kurallar geliştirilmesini önemsiyoruz. Onların adalet sistemi içerisinde yaşlarına ve içinde bulundukları duruma uygun şekilde muamele görmesini önemsiyoruz. Bu noktada son 15 yılda Türkiye’nin aldığı yolu da vurgulamak gerekir. Özellikle çocuk koruma kanunun kabul edilmesi, çocuk mahkemesi hakim ve savcılarının artması, çocuk izlem merkezleri, adli görüşme odaları takdire şayan örneklerden bir kaçını oluşturuyor.”

BİRÇOK ÜLKEYE ÖRNEK

Çocukların rehabilit edilmesin önemli olduğunu söyleyen Yıldırım, “Denetimli Serbestlik Sistemi, çocuk adaletinin en önemli bileşenlerinden, adli reform süreci içerisindeki bizim en önemsediğimiz konulardan biridir. Çünkü çocuk adalet sisteminin temel hedeflerinden bir tanesi de suça sürüklenen çocukların potansiyellerine uygun olarak toplum içerisinde rehabilite edilmesidir. Unicef olarak yaptığımız çalışmalardan elde ettiğimiz bulgularda, çocukları ceza infaz kurumlarına kapattığımız zaman suça ve riske daha açık hale geliyorlar ve suç işleme oranları artıyor. Buna karşılık çocukları toplum içerisinde tuttuğumuz zaman, onlara uygun hizmetleri sunduğumuz zaman iki sonuçla karşılaşıyoruz. Çocukların suç işleme oranları düşüyor ve böylelikle toplum güvenliği artıyor. İkincisi ise kamu bütçesinin rahatlaması. Çünkü ceza infaz kurumlarında bir tutuklunun ya da hükümlünün devlet bütçesine maliyeti çok yüksek. Çocukların toplum içerisinde kalması demek onların potansiyelini daha iyi kullanabilmesi anlamına geliyor. DENGE Programı hem çocukların tekrar suça sürüklenme riskini yenilikçi bir teknolojik yaklaşımla, hm de çocuğun içinde bulunduğu koruma risklerini dışarı çıkarabilecek bir değerlendirme formatıyla gelecekte birçok ülkeye de örnek olmaya adaydır.”

DESEĞE İHTİYACIMIZ VAR

“Dünyanın her yerinde çocukları toplum içerisinde tutmak demek onlara hiçbir şey yapmamak anlamına gelmiyor. Çocukları toplum içerisinde tutmak demek onlara uygun hizmetleri rehabilite olacakları şekilde sunmak anlamına geliyor ve bunu sadece Adalet Bakanlığı’ndan beklemek mümkün değil. Dünyanın bütün başarılı modelleri bir temel saç ayağı üzerinde yükseliyor, yani kurumlar arası eşgüdümün sağlanması, çocuklara uygun hizmetlerin zamanında sunulabilmesi. Bu konuda kurum temsilcilerinin desteğine ihtiyacımız var.”

HÜKÜMLÜLERİN İYİLEŞTİRİLMESİ ÖNEMLİ

Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Serdar Sezer, “Suçların rehabilitasyonu, tekrar suç işlemelerinin önlenmesi toplumun korunması amacıyla hizmet etmesi bakımından denetimli serbestlik sistemi infaz sistemimiz için önemli ve vazgeçilmez bir parçasıdır. Ülkemizde kurulduğu 2005 yılından bu yana ceza adalet sistemi içerisinde pek çok başarılı çalışmaya imza atarak yoğun bir dönemden geçerek denetimli serbestlik sistemi ile hükümlülerin cezalarını toplum içerisinde infaz edilmesinde denetimlerin yapılmasında eğitim ve iyileştirme çalışmalarıyla hükümlülerin toplumsal uyum becerilerin güçlendirilmesine katkı sağlamasında çok önemli görevler yerine getirmektedir. Sistemin geliştirilmesi, güçlendirilmesi daha iyiye gitmesi ve başarılı çalışmalara imza atması için çalışmalarımız son hızla sürdürülmekte. Bu kapsamda hükümlülerin iyileştirilmesi,  tekrar suç işlemesinin önlenmesi, toplumun korunması için ihtiyaç duyulan her türlü hizmet, program ve kaynak seferber edilmektedir.”

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER