Nar Medya Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Atılmış, radyonun asla bir müzik kutusu olmadığını ve olamayacağını belirterek, “Radyo halkı eli ayağı yani her şeyidir. Bizim aşkla yaptığımız başka bir işimiz yok, buna gönül verdik yıllardır aşkla yapıyoruz” diye konuştu.
Radyoculuğa 1991 yılı Eylül ayında başlayan Nar Medya Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Atılmış, radyoculuk çok çekici geldiğini ifade ederek kitlelerle iletişim kurmak ve kendi düşüncelerini insanlarla paylaşmak istediğini açıkladı. Kamu adına kamunun haber alma, eğlenme, düşünme haklarına katkı sağlamayı amaçladığını vurgulayan Atılmış, Medya Grup bünyesinde Şirinnar ve Kent FM ile yayıncılık hayatına devam ediyor.
“Radyonun masumiyeti vardır”
Karasal yayınlarına devam ettirdikleri sürece televizyonların izlenme oranlarını kaybettiklerini belirten Atılmış, televizyonda, internet ve sosyal medya da olsa radyonun insanlarda kendine has bir yerinin var olduğunu açıkladı.
Nar Medya Yönetim Kurulu Başkanı Atılmış, icat olduğu günden bu güne kadar radyonun haberi anında ulaştırma yeteneğine sahip olduğunu kaydederek şöyle konuştu: “Sosyal medyadan bir şeyi paylaşacaksanız önce fotoğrafını çekeceksiniz montaj yapıp ondan sonra yayınlarsınız. Radyoda ise ne varsa bire bir anında aktarabilirsiniz, sunucu şekillendirir ve aktarır. O nedenle radyo en hızlı ve en etkili iletişim aracıdır diyebilirim. İçindeki insanlar görünmediği için radyonun bir masumiyeti vardır. Kişiler tarafından sadece hayal ediliyor. Oysa televizyon insanların yüzünü eskitiyor, mimikler daha çabuk yıpranıyor. Radyo söze dayalı sözel bir şey, aklınızdan, beyninizden, düşüncenizden geçen neyse toplum da algılama kapasitesine göre tepki veriyor. Radyo hala heyecan veren bir şeydir.”
“Radyo asla bir müzik kutusu değildir”
Nar Medya Yönetim Kurulu Başkanı Atılmış, Şirinnar Radyo’da türküler, Kent FM’de ise slow müzikler yayınladıklarını anımsattı. Bazı internet sitelerinin radyoları online olarak aktardıklarını ve kendi sitelerinde en çok dinlenen radyoları açıkladıklarının altını çizen Atılmış, ‘Biz bu sitelerde bazen birinci bazen üçüncü oluyoruz ama ilk 5’in içinde mutlaka varız’ dedi.
9 yıldır bir şirket tarafından dinlenme oranlarının ölçüldüğünü ve bu araştırmaların kendilerini son derece mutlu ettiğini belirten Atılmış sözlerine şöyle devam etti: “Birinci gelmemizden dolayı reklam alma kabiliyetimiz arttı. Sonuç olarak bizim dinlenme oranımızın yüksekliğinden ekonomik girdi sağlayabiliyoruz. Biz hiçbir yere bağlı bir kurum değiliz. Halkın sorunlarıyla samimi ve dürüst olarak ilgileniyoruz. Dinlenme oranımızın yüksek olması bağımsız olmamızla, türkü çalıyor olmamızla bağlantılıdır. Mahallenin, insanların sorunu varsa ilgileniyoruz. Günümüzde radyo asla bir müzik kutusu değildir olamaz da radyo halkı eli ayağı yani her şeyidir. Bizim aşkla yaptığımız başka bir işimiz yok, buna gönül verdik yıllardır aşkla yapıyoruz. Ne kadar iyi yaptık yapmadık bilmiyorum ama takdir kamuoyunundur. ”
“Yayıncılığın muhalif olması gerektiğine inanıyoruz”
Şirinnar Radyo’nun yayın politikasına bakarak kendilerini Alevi olarak değerlendirenlerde olduğunu anımsatan Atılmış, ‘Alevileri çok seviyorum ama ben Sünni bir ailenin çocuğuyum. Mezhep benim için önemli olmayan bir kavram” dedi.
Solculuklarının kendilerine göre bir solculuk olduğunu vurgulayan Atılmış şunları dile getirdi: “Biz halkın yanında olmanın sözünü tutuyoruz. Toplumda ezilen, sömürülen, horlanan, aşağılanan, mazlumun yanında olmayı şiar ediniyoruz. Bütün gücümüz ve kapasitemizle haklının yanında olmaya çalışıyoruz. Ama bu diğer sol anlayışlarla aynı olduğumuzu da göstermez. Sol bakış açısının onayladığımız yanları var onaylamadığımız yanları var. Bizim yayıncılık anlayışımız bağımsız yayıncılık anlayışıdır. Gazete, televizyon, radyo olmak üzere bütün yayıncılığın muhalif olması gerektiğine inanıyoruz. Yayıncı eleştiren, sorgulayan, eksikleri gören ve bunu kamuoyuna ifade edendir. Bunu yapmıyorsa zaten yayıncı değildir. O nedenle biz çok samimi olarak muhalifiz. Bunun bedelini ödedik, yeri geldiğinde yine ödemeye devam ediyoruz. Eğer siz bedel ödemezseniz yayıncı olamazsınız. Konuklarımız arasında kimseyi ayırt etmeyiz, herkese kapımız açıktır. Topluma zarar vereni eleştiririz, tartışırız hatta karşı çıkarız.”