Koronavirüste yaşanan vaka artışı karşısında tabipler gerekli önlemlerin alınmasını istiyorlar. "Şu an vaka sayısının tekrar tırmanışa geçmesine neden olan BA.4 ve BA.5 alt varyantı önceki formlara benzemekle birlikte, diğerlerine göre çok daha fazla bulaşıcı olması ve kazanılmış bağışıklıktan kaçabilmeleri (bu yeniden enfeksiyon ihtimalini artırıyor) gibi farkları bulunmaktadır" Gazianbtep-Kilis Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Mehmet Yılmaz, önemli açıklamalarda bulundu.
"BURUN AKINTISI BİLE ÖNEMLİ BELİRTİ"
"Covid-19 pandemisinde yaklaşık 2.5 yıl geride kalırken, vaka sayıları son haftalarda hem dünyanın farklı noktalarında hem de Türkiye’de artışa geçmiştir. Birçok ülkede bu yükselişin, Omicron varyantının BA.4 ve BA.5 adlı alt varyantlarının yayılması sonucu gerçekleştiği belirlenmiştir. Virüsün çoğalmasının doğal sonucu yapısında oluşan küçük değişiklikler varyant olarak ifade edilen alt türlerinin oluşumu ile sonuçlanmaktadır" şeklinde konuşan Yılmaz açıklamalarını şu şekilde sürdürdü;
"Bu formlar toplumda yeni bir antijenik tür olarak da kolayca yayılmaktadır. Şu an vaka sayısının tekrar tırmanışa geçmesine neden olan BA.4 ve BA.5 alt varyantı önceki formlara benzemekle birlikte, diğerlerine göre çok daha fazla bulaşıcı olması ve kazanılmış bağışıklıktan kaçabilmeleri (bu yeniden enfeksiyon ihtimalini artırıyor) gibi farkları bulunmaktadır. Ayrıca enfeksiyon daha uzun sürmektedir. Boğaz ağrısı ve burun akması en sık saptanan bulgulardır. Hastalığın ağır geçirilmesine dair bir değişime neden olmamaktadır. Mevcut aşıların koruyucu etkinliği devam etmektedir."
Yılmaz sözlerini şu şekilde sürdürdü;
"Türkiye’de Sağlık Bakanlığı, Covid-19 verilerini 1 Haziran tarihinden bu yana günlük değil haftalık olarak açıklamaktadır. Bu verilere bakıldığında özellikle Haziran ayının ortasından itibaren vakalarda önemli bir yükseliş olduğu dikkati çekmektedir. Haziran ayının başında haftalık 7322 olan vaka sayısının, 04-10 Temmuz haftasında 117 bini aşmış olduğu yayınlanmıştır. Özellikle bayram tatili nedeniyle oluşan şehirlerarası hareketlilik ve sosyalleşme eylemleri ile bu sayının önümüzdeki günlerde daha hızlı artması kaçınılmazdır. Aslında Eylül ayında beklenen vaka artışının daha erken başlamasının, ileriki günler açısından endişe verici sonuçlara yol açmadan tedbirlerin alınması gerekmektedir. Sağlık Bakanlığı, son Covid-19 aşısının üzerinden en az altı ay geçen kişilerin, dördüncü doz aşılarını; yani ikinci doz hatırlatma aşılarını olabileceklerini açıklamıştır. Uygulanan aşı formları ve bireysel özellikleri göz önüne alarak, TTBUDEK (Türk Tabipler Birliği Eş güdüm Kurulu) Yürütme Kurulu ve UDEK üyesi dernekler, KLİMİK tarafından aşılama ile ilgili belirlenmiş olan kriterler yayınlanmıştır (https://www.ttb.org.tr/udek/haber_goster.php?Id=535). Bu öneriler doğrultusunda aşılamaların yapılması, özellikle yüksek riskli kişilerin zorunlu olmasa da toplu taşıma ve kapalı alanlarda maske takması ve sosyal mesafe kurallarına dikkat etmesi hastalıktan korunmada halen en önemli noktalardır. Ayrıca hafif dahi olsa üst solunum yolu belirtileri gösteren kişilerin (boğaz ağrısı, burun akması, ateş, halsizlik, öksürük gibi) PCR veya hızlı antijen testleri yaptırarak, tanı konması ve izolasyon önlemlerinin alınması toplumda virüsün yayılımının önlenmesi için önemlidir. COVID-19 salgınını kontrol edebilecek en etkin yöntem toplumun tam doz aşılanmasıdır. Tam doz aşılı kişilerde COVID-19 nedeniyle hastaneye yatış ve ölümlerin anlamlı oranda azaldığı bilinmektedir. Bu nedenle COVID-19 aşı hatırlatma dozları yapılmalı, eksik aşıları tamamlanmalı ve hiç aşı olmamış bireylerin aşılanması sağlanmalıdır. Virüsün çoğaldıkça mutasyona uğraması ve bu mutasyonların birikerek yeni varyantların oluşması kaçınılmazdır. Bu açıdan eğer virüs çoğalacak konak bulamaz ise zincir kırılmış olacaktır. Bunu sağlamanın en etkili yolu da, aşılama ve maske kullanımı ile bariyer önlemlerinin alınmasıdır."