Türkiye’de özellikle şehrimizde yaygın bir damak tadı olan halka, lokma ve tulumba tatlıyı sıcak yeme alışkanlığı her ne kadar zevk verse de beraberinde bazı sağlık sorunlarını getiriyor.
Gün boyu kaynar bir halde tutularak müşteriye sıcak sunum yapmak adına tekrar tekrar kaynama noktasına gelen ve defalarca kullanıldığı için kanserojen madde üreten kızartma yağları göründüğü kadar sevimli değil.
Özellikle piyasada adına sıcakçı denen bazı tatlı üreticilerinin yağ kazanlarını gün boyu sıcak halde tuttukları ve müşteri talebi geldiğinde taze pişirip verdikleri tatlılar tüketicide hoş bir damak tadı bıraksa da tehlikenin görünmezliğinin üzerini örtmüyor.
Günlük değiştirilip değiştirilmediği bile belli olmamakla birlikte aynı yağın defalarca kısılıp yükseltilen ateşin üzerinde gün boyu tutulması hatta açıkta bulunması kanserojen madde üretiminin yanı sıra hijyen sorununa da yol açıyor.
İmalattan satışa arz edilen bazı işyerlerinde ağzı açıkta bulunan bu tatlıların hem yağ hem de şerbet kazanları üzerine sinek üşüşmesine de neden olarak sağlık sorunları oluşturuyor.
KANSEROJEN TEHLİKESİ
Kızartma yağlarının 3 kullanımdan daha fazlası yoğunlaşma meydana getirdiğinden sağlığı olumsuz etkiliyor.
Kullanıldıkça kokusunu yitirerek yoğun ve ağır rahatsızlık veren bir koku da bürünen bu yağların bozulup bozulmadığı bu şekilde de anlaşılabiliyor.
Kızartma yağını kaç kez kullanacağınıza yağın kokusuna bakarak karar verilebilir. Eğer yağ, yoğun kokuya sahipse ya da artık yanık kokmaya başlamışsa bu durumda kullanımı bırakmak gerekiyor.
Bu nedenle gün boyu altı yanan ocakların üzerinde bulundurulan yağlar defalarca ısınıp soğuduğundan ve sayısız kullanım yapıldığından kanserojen madde üretiyor.
Vatandaşlar yetkili kurumların bu tür imalat yapan yerlerin denetiminin arttırılmasını ve sık sık kontrol edilerek yağların değiştirilip değiştirilmediğinin tespit edilmesini ve işyerlerinin bu konuda titiz davranmaya zorunlu hale getirilmesini talep ediyor.
