Türk sanayinde ilklere imza atan ve bir dünya devi olan NAKSAN’a gidiyoruz. Sayın Cahit Nakıpoğlu, daha biz asansörün kapısında iken karşılıyor ekibimizi… İçeride “hoş bir aroma “var. Sigara olmadığı belli. Sonradan birlikte paylaşıyoruz puroyu.( cezasını ben ödemeye hazırım) Sorular ve yanıtlar arka arkaya geliyor. Bilmek istiyorum Gaziantep’in en zengin kişisinin bilgi dağarcığında neler var diye. Klasik ekonomi haberciliğinin dışına çıkarak “ Hangi kitabı okuduğunu ve etkisinde kaldığından tutun da vasiyetine neler yazdığını, istihdam yaratıcılığı ve zenginliğin ne anlama geldiğini öğreniyorum. Arada bir eşi hanımefendinin “ kızmalarına” sahne oluyor konuşmamız.
Siyasi yelpazede nerede durduğunu, Fethullah Gülen’le olan ilişkilerini ve kızarak ( çoğunluğunu ben yazdım) yakıştırmalardan şikâyet ediyor Sayın Cahit Nakıpoğlu.
Bu röportajda alışılmışın dışında bir şeyler bulacak okurlarımız. İyi okumalar. Atilla Karaduman.Genel Yayın Yönetmeni
Naksan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cahit Nakıpoğlu, iş ve sosyal yaşamına ilişkin kesitleri Hâkimiyet Gazetesi’yle paylaştı. Hâkimiyet Gazetesi İmtiyaz Sahibi Bekir Sacit Kocaman ile Genel Yayın Yönetmeni Atilla Karaduman’ı makamında kabul eden Nakıpoğlu, birbirinden ilginç açıklamalarda bulundu.
“ADIMA BİR CAMİ VE BİR OKUL YAPTIRILMASINI İSTEDİM”
Türkiye’nin sayılı işadamları arasında yer alan Naksan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cahit Nakıpoğlu, 2000 yılında bypass ameliyatı olduğu sırada vasiyetini açıkladığını söyledi. O yıllarda bu ameliyatın oldukça zor ve riskli olduğunu belirten Nakıpoğlu bu önemli sırrını ilk kez Hakimiyet Gazetesi’ne açıkladı. Nakıoğlu, ““2000 yılında bypass ameliyatı oldum onda çocuklarıma vasiyette bulunmuştum. Bana bir şey olursa bir okul birde cami yapılmasını istemiştim. Allah’ta ömür verdi halen buradayız. Mimar Sinan’a benzer bir camiyi 8 senede yaptım. Burayı yaparken çevresine ev yapılmamasını istemiştim. Yaptığım caminin yanında arsanız varsa bana satın demiştim ama bunlar iki bina dikti. Bu yüzdende Mehmet Bozgeyik’e kızgınım. Güzelim cami’nin görüntüsünü bozdular. Birde okul yaptırdım, Cahit Nakıpoğlu diye onu da ipek eğitim okullarına bağışladım. Okuldan herhangi bir para almıyorum hatta torunlarım okuyor onlar için para bile veriyoruz”
“KAÇ KİŞİYE İŞ SAĞLIYORSAN O KADAR ZENGİNSİN”
Naksan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cahit Nakıpoğlu, zenginliği kişinin sağladığı istihdamla oranlı olduğunu söyledi. Nakıpoğlu, bünyelerinde 7 bin çalışanın yer aldığına dikkat çekerek, “Zenginliğe şöyle bakılıyor sende kaç kişi çalışıyor bende kaç kişi çalışıyor düşüncesi Antep’te var olan bir düşüncedir. Kaç kişiye iş sağlıyorsak o kadar zenginsiniz. Belli bir yere geldikten sonra paranın bir anlamı kalmıyor. Belli bir yerden sonra para rahatsız eder. Gençlerin önünü açmak gerekir. Bende bu yüzden Naksan Holding yönetimini kardeşim Osman’a bıraktım” diye konuştu.
“SEFİLLER BENİ ÇOK ETKİLEDİ”
Bir çok işadamının aksine okumayı çok sevdiğini ve Dünya Klasiklerini önemli oranda okuduğunu belirten Nakıpoğlu, klasikler arasında unutamadığı kitabın Sefiller olduğunu anlattı. Nakıpoğlu, “Dünya klasiklerinin hepsini okudum halen okurum ama gözlerim artık eskisi gibi olmadığı için okumalarımda biraz düşüş oldu. Dünya klasiklerinden Sefiller adlı kitap beni en çok etkiledi ama diğerlerin hepsinde de etkileyen kısımlar olmuştur” dedi.
CAHİT NAKIPOĞLU’YLA YAPILAN RÖPORTAJIN AYRINATILAR 6’DA
KISA BİR ÖZ YAŞAM ANLATISI
“1948 Gaziantep’in Şehreküstü Kepenek mahallesinde doğdum. İlkokulu cumhuriyet ilkokulunda okudum. Daha sonra ortaokulu İstanbul’da okudum. Ortaokuldan sonra iş hayatı sebebiyle okula devam edemedim ama kardeşlerimi okuttum. Evliyim 2 kız 2 erkek çocuğum var.”
KESE KÂĞIDINDAN NAYLON POŞETE GEÇİŞ
“İstanbul’da okurken yarım gün okula giderdim yarım günde Antep’in ihtiyaçlarını alıp gönderiyordum çünkü Antep’te toptancılık yapıyorduk. Bizim her şeyi toptan satan bir mağazamız vardı. İğneden radyo kadar her şeyi satıyorduk. Toptan sattığımız için mal sıkıntımız oluyordu onu da İstanbul’dan temin ediyorduk. 1963’lerde kese kâğıdı vardı, bunlarda ya eski çimento kâğıtlarında ya da eski gazetelerden yapılırdı. Şimdiki gibi poşet naylon değildi. Öncelikle bunları İtalya’dan almaya başladık daha sonra 1967 yıllarında İstanbul’da alıp satıyorduk. O yıllarda tabi Türkiye’de kıtlık dönemi vardı. Bizim ürünlerimizde kara borsaya düştü. Devamlı mal aldığımız firmalar bize mal veremiyorlardı. Bizde Gaziantep’e fabrika kurduk. 35 yıl oldu şükür sektörde lider konumuna geldik. Her türlü ambalaj malzemesi yapıyoruz. İlk 500 deki şirketlerim ambalajlarını biz yapıyoruz. Aklınıza gelen her türlü ambalaj üretimi yapıyoruz.”
“HOLDİNG OLARAK KALABALIK BİR AİLEYİZ”
“Holding’de 7 bin kişiye istihdam sağlıyoruz. Her çalışanı 4-5 kişiden oluştuğunu var sayarsak aralarında 11 çocuklu da var. Epeyce kalabalık ve sosyal sorumluluğa önem veren bir aileyiz. Bize mensup bir kurumda çalışan babası falan varsa onlara da sahip çıkarız. Daha sonra çeşitli sektörlere girdik. Öncelikle halı ipliği üretimine sonrada halı üretmeye başladık. Daha sonra halı işine girdik, Royal Halı ve Pieere Cardin Halı üretmeye başladık.”
İŞTE CAHİT NAKIPOĞLU’NUN ZENGİNLİK ANLAYIŞI…
“Zenginliğe şöyle bakılıyor sende kaç kişi çalışıyor bende kaç kişi çalışıyor düşüncesi Antep’te var olan bir düşüncedir. Kaç kişiye iş sağlıyorsak o kadar zenginsiniz. Belli bir yere geldikten sonra paranın bir anlamı kalmıyor. Belli bir yerden sonra para rahatsız eder. Gençlerin önünü açmak gerekir. Bende bu yüzden Naksan Holding yönetimini kardeşim Osman’a bıraktım. Dedem Antep’in en eski ihracatçılarındaydı. Dedem 90 yaşındayken dayımlarım dedemin iş bırakmasını istediler. Dedem iş bıraktıktan sonra 3 ay içinde rahmetli olmuştu. Çalışmaya alışan insan evde oturamaz. Güneşin doğuşuyla işe başlar batışıyla da işi bırakırdık. Dedem ve ortağının 52 yıllık ortaklıkları olmuştu ve bende bunların hesaplarına bakıyordum ama 52 yıl boyunca hiç hesap yapmamışlar buda aralarındaki güveni gösteriyordu.”
“OKUMADAN UYUMAM, KİTABI DA EŞİM GETİRİR SEFİLLER BENİ ÇOK ETKİLEDİ”
“Dünya klasiklerinin hepsini okudum halen okurum ama gözlerim artık eskisi gibi olmadığı için okumalarımda biraz düşüş oldu. Dünya klasiklerinden SEFİLLER beni en çok etkiledi ama diğerlerin hepsinde de etkileyen kısımlar olmuştur. Yatağımın başucunda halen kitap bulunur azda olsa okurum. Şimdilerde ise sanayi ve ticaret alanında yazılanları okuyorum.”
“İŞSİZLİK YOK İŞİ BEĞENMEYENLER VAR”
“Türkiye’de işsiz diye bir şey yok, işini beğenmeyen var. Herkes devlette bir iş varsa devlette çalışayım derdinde İŞKUR müdürü ile konuşuyoruz müdür işsizlerin organizede iş istemediklerini ve masa başı iş istediklerini söylüyor. Devletin yeşil kart çalışmasını yanlış buluyorum. Bunu bakanlara da söylüyorum. Sağlıklı olanların çalışması gerekir. Devlet süt, kitap, defter parası ve cep harçlığına kadar her şeyi karşılıyor. Bu yüzden işsizler çalışmıyor veya iş beğenmeyip çalışmıyorlar. Bu sosyal devlet anlayışı herkes için olmamalı gerçekten muhtaç olanlara için olmalı.”
EĞİTİM… EĞİTİM… EĞİTİM..
“Gaziantep’in sorunlarının en başında eğitim geliyor. 30-40 hayırsever okul yaptırmak istiyor ama arsa yok. Valimiz Erdal Ata bu konuda çok iyi çalışıyor. Gaziantep İstanbul’dan daha çok göç alıyor. Gaziantep Türkiye’nin en çok göç alan ilidir. Kilis OSB hızla devam ediyor. Bir yerde OSB olsun dediğinde elinde sihirli değnek yok ki birden olsun. Geçtiğimiz günlerde şehrimize gelen Bakan Binali Yıldırım ile konuştuk ama konuşmamda bu konuyu açmadım. Adil Konukoğlu Sanayi Odasına konuşacağını söylemişti. Orada bir tünelin açılması gerekir. Avanos dağlarındaki tünelin planlaması yapıldı ve yüksek voltamlı devlet yolu yapılmadan organize açılamaz. Çünkü gelen tırların yükleri 50- 60 tona kadar çıkıyor. Gaziantep’te 5. Organize sanayisinden sonra altıncısı olmaz. 6. Bölge ancak Kilis OSB olur.”
VASİYETİNE NELER YAZDI?
“2000 yılında bypass ameliyatı oldum onda çocuklarıma vasiyette bulunmuştum. Bana bir şey olursa bir okul birde cami yapılmasını istemiştim. Allah’ta ömür verdi halen buradayız. Mimar Sinan’a benzer bir camiyi 8 senede yaptım. Burayı yaparken çevresine ev yapılmamasını istemiştim. Yaptığım caminin yanında arsanız varsa bana satın demiştim ama bunlar iki bina dikti. Bu yüzdende Mehmet Bozgeyik’e kızgınım. Güzelim cami’nin görüntüsünü bozdular. Birde okul yaptırdım, Cahit Nakıpoğlu diye onu da ipek eğitim okullarına bağışladım. Okuldan herhangi bir para almıyorum hatta torunlarım okuyor onlar için para bile veriyoruz. Adımın verilmesini bile istememiştim ama bir şartla kabul ettim Türkiye genelinde 11. Sıradan düşmeyeceksiniz dedim şükür 8. Sıradan aşağı düşmedik.”
KILIÇDAROĞLU’NA NELER SÖYLEDİ?
“CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak Genel başkanları Kemal Kılıçdaroğlu’nun gelmesinden önce yönetimimizin huzurunda Sanayi Odası, Ticaret Odası, Esnaf Kefalet başkanlarından randevu talebinde bulundu. Sadece bende randevu talebinde bulunmadı. CHP Genel başkan geldiğinde konuştuk. Kılıçdaroğlu’na her şeyi eleştiriyorsunuz ama bir alternatif koymanız gerekir demiştim. Hepsini dinledi ve başkan bunları sana yazılı olarak cevap verelim dedi. Kılıçdaroğlu gelip gittikten sonra bazı basın kurumları beni cemaatin temsilcisi olarak gösterdiler. CHP Cahit Nakıpoğlu’nun (Cemaat) yakınlaşmasından söz ettiler. Benim cemaatle bir ilişkim yok ama olsa da onur duyarım. Cemaat dışarıda okullar ve benzer çalışmalarla ülkemize katkı sağlıyor. Ben sadece bir okul bağışladım onun dışında bir ilişkim yok. Bu dershane konusunda karşılıklı konuşulması gerekirdi. Eğitimde sorun olmazsa zaten gençler dershanelere ihtiyaç duymaz.”
