Gaziantepliler olarak İŞID teröristleri ,PKK eşkıyaları ile uğraşıyorken, havaların ısınması ile beraber ( -)18 lik sübyanlarımız da trafik teröristlerimiz olarak sahneye çıkmaya başladılar.Gözümüz aydın olsun.
Başımıza halen ne işler açacağı belli olmayan ancak kapıya gelecek cezalarla bizlere kendisini tanıtacak olan trafik casusumuz TEDES, umarız trafikte terör estiren sübyancıkları yakalamada da başarılar gösterir.
Babalarının zenginlik göstergelerinin temsili son model araçlarla, biricik varlıkları sivilceli oğulcukları ve yanlarındaki sümüklü kız arkadaşlarıyla trafikte akla gelebilecek her türlü akrobasi şovlarıyla ehliyetsiz ve densiz biçimde tehlike saçmaya başladılar.
Trafikte terörist , bombalı araç,saldırgan yakalama da oldukça yetersiz olan emniyetimiz umarız babacıkların kimlik ve etiketlerini görmeden bu sübyancıkları trafikte toplamayı başarabilirler.
Kilis’te düşen roketleri canları yandığından protesto etmek için meydanda gezen araçları tek tek tespit edip dört yüz lira ceza yağdıran emniyet, ortalıkta canlı bomba gibi dolaşan canavarcıkları da görür de bir bahar temizliği yapar bir zahmet; bekliyoruz.
Özellikle belli bölgelerde yaptıkları araba yarışlarıyla da Bağdat Caddesinin bu şımarık çakmaları,cana mala,huzura daha fazla zarar vermeden derhal trafikten toplatılmalı..
Bizden söylemesi..
**
KİTAP SELFİESİ!
Gaziantep’te düzenlenen bu yıl ki kitap fuarında rekor seviyelerde ziyaretçi akını olmuş.Çok şükür artık telefonlardan uzaklaşıp nihayet okumaya mı başlıyoruz? Dedirtecek cinsten çok sevindirici bir haber. Ama sonradan da öğreniyoruz ki oraya giden ziyaretçilerin bir kısmı kitapları incelemek, satın almak,okumak için değil de meşhur yazarları görüp onlarla selfie çektirip sosyal medyada caka atmak için koşturuyormuş.Orada yer bildirimi yapmak ta haftanın trendiymiş. Biz de artık tam “bir toplum uyanıyor” başlıklı yazı yazacaktık ama artık başka bahara kalsın dedik. Kızdık mı? Hem de çok.
Sahi bu selfie saçmalığını kim icat etmişti?
**
KİLİS’İ DUYAN VAR MI?
Yanı başımızda ne olduğuna halen kimsenin anlam veremediği Kilis’imizin aylardır yaşadığı meçhul savaş sonucunda Gaziantep’e yoğun bir göç dalgası yaşanıyor.Güzel Kilis’imiz neredeyse Suriyelilere terk edilmiş durumda.Ama çok sürmez onlarda kaçıp gelirler.Hepimizin kahrolduğu bu dramdan sadece emlak piyasasının yüzü gülmüş!
Uzun zamandır durgunluğun yaşandığı piyasalar Kilislilerin gelmesi ile hareket kazanmaya başlamış ve özelikle mobilyalı kiralık daireler çok önem kazanmış.En çokta, yoğun talep üzerine artan kira bedelleri ev sahiplerini memnun etmiş.Buna ne denir ki şimdi?
Dünya işte!Kiminin üzüntüsü ,kiminin sevinci..
GÜNÜN SÖZÜ
“Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem. Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem”.
M.AKİF ERSOY
TEBESSÜM
Bir Amerika’lı, bir İtalyan, bir de bizim Karadenizli Temel, hep birlikte bir inşaatta çalışıyormuş.
Her gün yemek torbalarını açıyorlar; Amerikalınınkinden Hamburger, İtalyalınınkinden spagetti, bizim Temelinkinden de hamsi çıkıyormuş.
Bir gün, iki gün derken bunlar dayanamamış,yarın da ayni yemekler çıkarsa hep birlikte intihar edelim diyerek,karar almışlar.Ertesi gün torbalarını açmışlar ki ne görsünler;
gene ayni yemekler.Hep birlikte intihar etmişler.Bunların hanımları cenaze töreninde bir araya gelmiş.Amerikalının esi;
-"Söyleseydi yemeği değiştirirdim. İntihar etmesine gerek yoktu" diyerek ağlıyormuş. İtalya’nın eşi de;
-"Bu kadar basit bir konu için intihar mi edilir. Söylese değiştirirdim" diyerek ağlıyormuş. Temelin karisi ise;
-"Aaaah, aaahhh, her gün yemeğini kendi hazırlardı..." diyerek ağlıyormuş.