Bu milletin acılarından beslenen, yokluğu ile dalga geçen, musluk akarken kovasını doldurma derdinde olan, listemde ki akıbetini takip ve merak ettiğim “on özel kişi” den birisi de Ali Ağaoğlu’dur. Kızı yaşındaki kadınlarla sevgili hikayelerine, görgüsüzlüğün en alası şaşalı evlerine arabalarına, ağzının dolusunca kabalık küstahlık kokan konuşmalarına, aşırı şişkin egosuna zor dayandığımız tahammül sınırlarımızı zorlayan Ağaoğlu, bu sefer haddini fazlası ile aşarak, terör saldırısında yaşamını kaybedenleri sözde ziyaretindeki şımarıklığı ve birde bunu basın açıklaması şeklinde yapması bu sefer mide bulantısı etkisi yarattı.
Ya yanında bu çirkin saçmalığa gülen yağcılara ne demeli?
Ya da, ne ölene ne de yakınlarına saygı bilmez adamın konuşmalarını dinleyip ortamı terk etmeyen, tepki göstermeyen ve üstüne birde haber yapan gazetecilere..
Senin akıbetin ne olur bilinmez ama, saygı duymadığım, dalga geçtiğin milletin canları gidiyor. Senden saygı gibi bir erdem asla beklemiyoruz ama hiç değilse milletin acısı ile alay etme de artık; ” sus be adam!”
**
Kadına şiddet ve cinayetlerini konuşuyorken, çözümsüzlüklerle mücadele ederken, şimdi de çocuklarımıza canlarımıza yapılan cinsel saldırılar gündemimizi oluşturmaya başladı. Ardı arkası kesilmeyen şikayet ve ihbarla ortaya çıkan bu iğrençliklere sessiz kalınış ve cezaların komik olması da ayrı bir paranoya yapıyor bizlerde. Öğretmeninden, hocasından, babasından, dedesinden sapığın her türlüsünden ,,,tacize uğrayan savunmasız yavrularımızı koruyamamak ve sapıkların yeterli cezayı almamaları bizleri deli ederken, ilgili bakanın kıyametler koparmasını beklerken yaptığı talihsiz açıklamaları yara üzerine tuz misali oldu.
Bir önceki aileden sorumlu bakanımızın “börek açmasını bilmeyen kadının yuvası yıkılır” tavsiyeleri benim gibilerin yüreklerini ağzına getirirken, çiçeği burnunda bakanımızın çocuk istismarlarında olayın suçlularını, kim olurlarsa olsunlar şiddetle kınamasını beklerken “bir kereden bir şey olmaz” savunması bizleri iyice korkutmaya başladı.
Ne diyebilir ki; ebeveynler olarak her gün hayatın içine uğurladığımız göz bebeklerimize ettiğimiz dualarda artık zihin açıklığı, başarılar dilemek yerine; “bombalardan, saldırılardan, tecavüzcülerden, gizli sapıklardan koru Yarabbim!”diyeceğiz..
GÜNÜN SÖZÜ
Görgüsüzlük, zevk veriyor!
Ali Ağaoğlu
TEBESSÜM
Çok havalı ve zengin bir avukat, yeni aldığı, lüks spor arabasını ofisinin önüne park eder. Bu sırada da ofisteki çalışanlara nasıl gösteriş yapacağını düşünmektedir. Dalgın dalgın arabadan inerken yoldan hızla geçen bir kamyon, avukatın arabasının sürücü tarafındaki kapısını kopartır. Avukat derhal cep telefonunu kapar ve polisi arar. Bir dakika içinde polis olay yerine gelir. Fakat avukat daha polisin tek bir soru sormasına fırsat bırakmadan haykırmaya baslar.
- Daha geçen gün aldığım, süper lüks arabam mahvoldu. Şimdi ne kadar usta bir kaportacı bulsam da arabam asla eskisi gibi olmayacaktır. O kamyonun sürücüsü derhal bulunmalı ve yaptığının bedelini en ağır şekilde ödemelidir.
Avukat öfkeli şikayetini nihayet bitirdiğinde, polis bıkkın ve inanamaz bir şekilde başını sallar:
- Siz avukatların bu kadar materyalist olmalarını bir türlü anlayamıyorum! Sahip olduğunuz eşyalara öyle bağlanıyorsunuz ki, gözünüz başka bir şeyi görmüyor. Şu anda sol kolun dirseğinin altından kopmuş ve sen hala arabanı düşünüyorsun.
Avukatın gözü bir anda sol koluna kayar. Ve karşılaştığı manzara karşısında dehşetini gizleyemez.
- Aman Allah'ım, Rolex'im de gitmiş!...