9 aylık savunmasız bir bebek insanlıktan nasibini almamış bir mahlukatın rezilliği yüzünden ölümle mücadele ediyor. Eğer yaşama tutulursa da hayatı boyunca kendisine reva görülen iğrençliğin izlerini taşıyacak. İnsanlık adına,vicdan adına sözün bittiği yerdeyiz.
Ama..
Yaşanılan olaydan daha da vahim olanı, bu rezillik ortaya çıktığında toplum olarak tepkilerimizle, düşüncelerimizle, yorumlarımızla insanlık olarak verdiğimiz sınavlar oldu. “Yok bebek Suriyeliymiş de efendim de burada ne işleri varmış. Annesi babası ülkelerine çekip gitseymiş de artık kurtulsaymışız.”
İpin ucunu yakalayamazsak insanlık yerini merhametsizliğe bırakmış, gitti gidiyor..
Savunmasız minicik bir bebeği başına gelenleri umursamadan “bu iğrençliği yapan mahlukatta asla bizden birisi değil de olsa olsa oda mutlaka Suriyeli olmalıymış “ avuntusu kim bilir hangi yoz görüşün kaynağından çıkıyor.
Vahim olaya tahammül ederek haklı bir tepki veren Gaziantep milletvekili Şamil Tayyar’ın “Namussuz sapık yakalandı. Sözün bittiği yerdeyiz. İnşallah idam çıkarda idam sehpasında geberir” temennilerinin altına bizlerde imzamızı atıyoruz.
Ama ne var ki sayın vekilin haklı tepkisi ağrına giden bir şahıs, destek vereceğine uyarıda bulunarak “Sayın vekilim böyle haberler kullanılmamalı. Kendi ayağımıza sıkıyoruz.Düşmana malzeme veriyoruz.Sorumluluk lütfen” diyebiliyor.
Kendi ayağımıza sıkıyoruz!!!
Düşmana malzeme veriyoruz!!!
Sorumluluk lütfen!!!
Nasıl yani? Ne demek oluyor bu cümlelerin açılımı? Anlayan bizlere de anlatıversin…
Bu iğrenç haberi yapan muhabir suçlandı, iftiracı oldu,t ehditler aldı.
Haklı tepki veren milletvekiline de sorumluluk uyarısı yapıldı.
Ama kimliği, görüşü, milliyeti fark etmez bu iğrençliği gerçekleştiren minicik bir yavrunun hayatını karartan sapığa nedense hak ettiği tepkiler verilmedi.STK ‘lar sessiz kaldı.Sadece cılız birkaç ses..
Bu vahim olay bana daha önce “bir kereden bir şey olmaz” diye tecavüz olaylarını kapatmaya çalışan zavallıcıkları hatırlattı.
Yazıklar olsun..
**
Güzel ilimiz de hafta sonu sokak düğünün de yaşanan terör saldırısında ne yazık ki pek çok insanımızı kaybettik. Öfkeliyiz,hüzünlüyüz.
Her olayda olduğu gibi bu olayların trolleri yine başrollerde konuşmaya başladılar.
Yok milliyetleri şuymuş.Şunlara zamanında yardım etmişler.Ölenler bizden mi? Yoksa sizden mi?
Ne önemi var.15 temmuzda artık birlik olmamız gerektiğini ötekileştirmeye artık son vermemiz gerektiğini daha iyi anlamadık mı? Yakınlarını, sevdiklerini kaybeden,en mutlu günleri en acılı güne dönüşen gelin ve damadın gözlerindeki acıda mı sizlerin yüreğini yumuşatmaya yetmedi mi ?
Kendinize gelin artık. Ölenler öncelikle insandı.Sonrasında ki davranışlarımız ise içimizde ölen insanlık..
GÜNÜN SÖZÜ
İnsan her yerde aynı insandır; bir insanın yaratılışında asalet yoksa, kainatın tacını giyse yine de çıplak kalır.
Montaigne
TEBESSÜM
Amerika'da bir ilkokulda öğretmen çocuklara evde ders alınabilecek bir hikaye
yaratmalarını,ertesi gün sınıfta okuyacaklarını söylemiş. Ertesi gün çocuklar hikayelerini anlatmaya başlamış. İlk sırada küçük Suzi varmış. Başlamış anlatmaya:
Bizim çiftliğimiz var. Bir gün babamla yumurtaları topladık, bir sepete koyduk. Arabayla giderken bir tümsekten geçtik, sepet devrildi ve yumurtaların hepsi kırıldı." Öğretmen
- Güzeel. Peki bu hikayeden alınacak ders nedir?
- Bütün yumurtaları ayni sepete koyma.
- Aferim çok güzel. Lily sıra sende.
Küçük Lily tahtaya kalkmış ve anlatmaya başlamış:
- Bizim de bir çiftliğimiz var. Babam yumurtalardan civciv çıkması için onları kuluçka
makinesine koyar, geçen hafta 12 yumurta koydu. 12 civcivi olacağını sanıyordu, ama sadece 8^inden civciv çıktı.
- Eveeet. Peki buradan alınacak ders nedir?
- Tavuktan çıkmamış yumurtaları sayma
- Aferim bu da çok güzel. Billy, sıra sende
Küçük Billy tahtaya kalkmış ve anlatmaya başlamış:
- Amcam Ted Vietnam Savaşına katılmıştı. Bir gün helikopterle bir göreve giderken
helikopter vurulmuş. Ted Amcam helikopter düşmeden elinde bir makineli tüfek, bir
kasatura ve bir sise bira ile atlamayı başarmış. Paraşütüyle yere inerken yolda birayı
içip bitirmiş.İnince mermisi bitene kadar makineli tüfeğiyle 70 kişiyi haklamış. Sonra
kasatura kırılana dek onunla 20 kişiyi halletmiş. Sonra da son 10 kişiyi de silahsız
bitirmiş.
- Böyle korkunç bir hikayeden alınacak ne ders olabilir?
- İçerken Ted Amcama bulaşmayın...