Hangi meslek gurubundan olursa olsun bir emek işçisinin işini yapmaya çalışırken tokatlanması, hem de bunu sonradan milyonlara servis edilmesi asla kabul edilir bir davranış değildir.
Her türlü şiddete karşı bir yayın çizgisine sahip olan gazetemiz ,muhabirin tokatlanması olayını herkesler manşetlere taşırken sessiz kalmayı yeğledi.Çünkü buradaki ince nüans olayın meydana geldiği anda değil iki gün sonra servis edilmesi oldu.Eğer gününde olay patlatılmış olsaydı bizimde manşetimizde bu çirkin tokatlama olayı olacaktı.Gereken tepkimizi verecektik.Ama görüntülerin iki gün bekletilmesi bizlerde soru işaretlerine sebep olmuştu.Hatta yayında görülmeyen ama sonradan görüntüleri servis edilen Fatma Şahin başkanımızın da dahil edilerek hedef gösterilmesi olmuştu.Biz o dönemde muhabirin yediği tokata ciddi anlamda üzülüp, arkasında neler döndüğünü de merak etmiştik.
Beklenilen o iki günlük sürede neler yaşandı?
Kimlerle hangi pazarlıklar yapıldı?
Hedefte tokatlama olayı bahane edilerek Fatma Şahin başkanımızı yıpratma amacı mı vardı?
Bu görüntülerin iki gün sonra servis edilmesinin arkasında gerçekte kimler vardı?
Olayı gerçekleştiren Sarıkaya’nın ilk vukuatı olmadığından onun açısından önemi olmasa da Gaziantep’in adının vahim bir olayla anılması kimlerin işine yaradı?
Bugün gelinen noktada;muhabir ile gazeteci söylentilere göre belli bir parada anlaşıp şikayetten vaz geçiliyor.Umarım ortada gerçekten bir para anlaşması olmamıştır.Madem sonrasında anlaşılacaktı ki samimiyetle yapılan özrün kabulü mümkündür.Ama bu olayın ortalığa bu kadar dökülüp saçılmasına,Türkiye gündeminde günlerce yer almasına ne gerek vardı.
Beklenildiği gibi bir süre gözlerden uzak kalan gazeteci kanaldaki işine geri dönüyor.Akıllarda kalan ise tokatlama olayına sessiz kaldı diye linç edilen Başkanımız Fatma Şahin’in günlerce sosyal medyada yazılıp çizilmesi oluyor.
Sizce de bu olay kimlere yaradı? Kimlerin ekmeğine yağ sürdü?
GÜNÜN SÖZÜ
Emanetin en faziletlisi ahde vefa etmektir.
TEBESSÜM
Adamın birisi kendisi hakkında kötü sözler söyleyen birine haddini bildirmek için evine gider. Fakat adamı evde bulamaz. Öfkesinden kapıya büyük harflerle "EŞEK" diye yazıp döner.
Bir kaç gün sonra o adamdan şöyle bir yazı alır:
- Bize gelmişsin. Kapıya attığın imzadan anladım.