Yahudiler, zina yapmış bir kadını saçlarından sürükleyerek, arkalarında büyük bir kalabalık, Hz. İsa peygamberin huzuruna geldiler...
Hz. İsa'dan bu kadını cezalandırmasını istediler. Amaçları Hz. İsa'yı test etmekti. Çünkü kendinden önceki peygamber Hz. Musa’nın şeriatına göre zina eden kadının taşlanması gerekirdi.
Diğer taraftan Hz. İsa insanlara sürekli merhametli olmayı, affetmeyi, tövbe etmeyi, iyilik yapmayı tavsiye etmektedir. Kadını öldürtse “NERDE TAVSİYE ETTİĞİN İYLİK-MERHAMET” diyecekler,kadını bıraksa “HZ.MUSA'NIN ŞERİATINA UYMUYOR” diye fitne çıkaracaklar....
Bu zor durumdan kurtulmak için Hz .İsa eğildi yere bir daire çizdi. Daire ALLAH' ın izni ve kudretiyle ayna oldu ve o aynaya bakan herkes geçmişte yapıp ettiği, işlediği bütün günahları görüyordu.
Hz. İsa yerden doğruldu, ve kadını bırakın dedi, kadını bıraktılar.
Ve kalabalığa "İlk taşı günahsız olanınız atsın" buyurdu.
Kalabalığın sesi kesildi...
Hz. İsa geriye dönüp baktı ki, kadından başka o kalabalıktan geriye tek bir kişi kalmamış, hepsi oradan kaçmışlardı....
BİR DÜŞÜNELİM....
İşte bizim halimiz tamda bu, başkalarıyla uğraşırız, hiç kendi halimize bakmayız.Diğer insanların kusurlarını araştırıp olanın üzerine bizde senaryo yazarız.Bugünler insanların tek yaptıkları başkalarının ayıpları ve açıkları üzerinden senaryolar üretip,şantajlar yapmaya kalkmak.
Hain,herkeslere hain yaftası,hırsız çevresindekileri hırsızlıkla suçlamayı ahlak edinmiş.Diğer edepsizliklerden bahsetmek bile içim almıyor.
Oysa ki;
Hz. İsa’nın günahları gösteren aynasını bizim önümüze koysalar, hangimizin bakacak ya da konuşacak yüzü olur?
Herkes kendi ayıbına ve kendi günahlarına baksın.
**
ESKİ ANTEP’E ESKİ ADET
Anteplinin tabiriyle bir dışarılı olarak bugün gelinen şehrin, yaşam tarzlarına bakış açısından yeni hali eskisinden çok da farklı değilmiş gibi görünüyor.Eskiden Beyaz Antepliler denilen asıl yerliler! Şehre yön verip kendi iradelerine göre yönetirlermiş.Belli semtlerde oturup, sadece birbirlerinden kız alıp verip,ticari ilişkilerini bile ortak kanallardan yönetilirlermiş.Siyasette de ortak hareket ederek,kim mebus,kim başkan çıkacak hep belli kesimin kontrolünde belirlenen kişilerden olurmuş.
Günümüzde nüfusun da artıp büyükşehir statüsü kazanan Antep’te eskiden kalma adetlerden çok fazla bir şey değişmemiş gibi görünüyor.Tek fark ise yerlinin arasına ithallerinde dahil olması! Halkanın büyümesi.
Ama geçmişten günümüze ulaşan bazı zihniyetlerin hiç değişim göstermeden aynı olması.
GÜNÜN SÖZÜ
İftira eşek arısına benzer, onu iIk vuruşta öIdüremeyecekseniz, hiç dokunmamak daha iyidir. Bernard Shaw
TEBESSÜM
Üç zengin Yahudi kardeş annelerine doğum gününde birer hediye almaya karar vermişler.
Hediyelerini yolladıktan sonra aralarında sohbet etmeye başlamışlar.
Birincisi demiş ki;
-' Ben anneme kocaman bir ev aldım'.
İkincisi
-'Ben bir limuzin aldım ve bir de şoför tutum.
Üçüncüsü
-' Benim hediyem hepinizinkinden güzel.
Annemin Tevrat'ı okumayı ne kadar sevdiğini ve gözlerinin iyi görmediği için artık eskisi gibi okuyamadığını biliyorsunuz. Ona bütün Tevrat'ı ezbere bilen büyük kahverengi bir papağan gönderdim.
Onu eğitmek için 12 Haham 12 yıl boyunca uğraşmış.
Tevrat'ı ezberletmişler.
Bu papağan için havraya 20 yıl boyunca 1 milyon dolar bağışlayacağım ama buna değer.
Annem sadece bölümün adını söyleyecek ve papağan ona ezbere okuyacak.'
Öbür kardeşler biz niye bunu düşünemedik diye hayıflanmışlar ve kıskanmışlarsa da bir şey dememişler.
Kısa bir süre sonra anneleri üçüne de birer teşekkür mektubu yazmış.
Birinciye,
-' Abraham bu ev bana çok büyük geliyor. Tek bir odası yetiyor ama hepsini temizlemek zorunda kalıyorum.'
İkinciye,
-' Mişon yolculuk etmek için çok yaşlıyım arabayı hiç kullanmıyorum ve şoför çok kaba.
' Üçüncüye
-'Solomon'cuğum, annesini mutlu etmeyi bilen tek evladım sensin.
Her şeyin büyük maddi hediyeler olmadığını gösterdin. Gönderdiğin tavuk çok lezzetliydi.
Teşekkür ederim...!