Batı’da toplumun tanıdığı bütün firavunlar içinde II.Ramses, Tutankamon’la birlikte en ünlülerden birisidir.Geçici bir süreliğine küçük bir kralcık olan Tutankamon,ününü 1929’da 1929’da Howard Carter tarafından mezarının bulunmasına ve buradan çıkan hazinelerin heyecanına borçludur.
II. Ramses’in ünüyse Mısır topraklarında diktiği kocaman anıtların ve devasa heykelleri nedeniyledir.
II. Ramses’in ayrıca kadim dünyanın en büyük aldatmacısını düzenleyen kişi olmuştur.
MÖ 1274’te, 26 yaşında iken, Suriye’de Orontes Nehri üzerindeki Kadeş Kalesini yeniden fethetmek için dört bölük yolladı.Mısır İmparatorluğu’yla gizli çatışma içindeki Akdeniz’in kuzeydoğusundaki halk olan Hititler; burayı birkaç yıl önce ele geçirmişlerdi. II. Ramses bir ay sonra oraya vardı. Hitit elçilerinin verdiği yanlış bilgiler nedeniyle aldandığından, düşmanlarının bulunduğu yerden daha uzakta olduğunu sanıyordu.
O zaman bir taktik hatası yaptı; Amon bölüğünün başına geçerek önden gitti ve kampını kuşatmayı düşündüğü kalenin ayağına kurdu.Böylece ordusunun büyük bir kısmından uzaklaşmış oldu.
O zaman çok yakın olan Hititliler, gece vakti kampını bastırlar.Çareyi kaçmakta bulan Ramses gece karanlığındaki kavgada kendisini yalnız buldu.Özel muhafızları Nearinler onun ilk darbeye dayanmasını sağladılar ve yardıma gelen bölük sayesinde Hitit saldırısı durdura bilinildi.
Hitit kralı Muvatallis Mısırlıları geri püskürtmeyi başarmıştı.
II. Ramses hiçbir zaman Kadeş’i fethedemedi hatta kuşatmaya bile kalkışamadı.Ama açıkça belli olan bozgunu müthiş bir zafere dönüştürdü.Pentaur adlı küçük bir memur upuzun bir şiir yazarak bu destanda birbiri ardına hükümdarının zaferlerini kutladı, ona hayali kahramanlar atfetti.Özgüvenini bu şekilde şişirmekle yetinmeyen Ramses, bu yalan masalları tapınakların duvarlarına resmettirdi.
II. Ramses’in halkı gerçeği asla öğrenemedi.Savaşa katılan askerlerde korkularından dillerini tuttular.Ama Mısırlılarda güçlü bir hiciv duygusu vardı ve kışkırtıcı metinler yazmayı biliyorlardı. Bunların hepsi bize kadar ulaşmadı ama bazı katiplerin hükümdarın palavralarından şüphe duyduğunu gösteren en azından bir tanesi var.
Katip Horinin Öyküsü,bir kılıç ustasının palavralarını ifşa ediyor ve şu sözlerle yeriyor:
“Hititliler ülkesine girmedin ve Suriye’yi görmedin.Khedem manzaralarını Iged manzaralarından daha fazla tanımıyorsun.Kadeş’e hiç gitmedin.”
İfşa gayet açıktı.
II. Ramses sonunda Hititlilerle barış imzaladı ve hatta yerden yere vurduğu “Kötü Hattu” nun kızıyla evlenmek için hazineler harcadı.Yeterince de büyük bir kral oldu.
Ama propagandayı icat etmeseydi, kendi büyük krallığı istediği gibi olamayacaktı.
Demek ki her dönemin bir yandaş yazarı olabiliyormuş.Tarihi gerçekleri saptıracak kadar bile olsa…
GÜNÜN SÖZÜ
Az yalan söylenmez; yalan söyleyen her yalanı söyler.
Victor Hugo
TEBESSÜM
Zamanın birinde avukat olmadığı için dava vekilliği yapan bir Mevlüt Amca varmış. Vatandaşın hukuki sorunları için uğraşır, dertlerine deva olurmuş. Mesela, bir tarla için dava açılıyor. Vatandaşın hakkı gasp olmuş. Mevlüt Emmiye varıyor, derdini anlatıyor. Mevlüt Emmi, dinliyor meseleyi, sakalını sıvazlıyor. Diyor ki: -Üçüncü maddeden tutturursak tamamdır! Bir cinayet davası, yahut bir kavga veya kız kaçırma olayı var. Mevlüt Emmi dinliyor meseleyi, sonra aynı cevabı yine veriyor:
-Üçüncü maddeden tutturursak tamam! Bu nasıl üçüncü maddeyse mübarek, her derde deva... Her olayda üçüncü madde işliyor, joker gibi al oraya koy, al bu davada kullan! Yıllar sonra artık işten elini eteğini çekiyor Mevlüt Emmi. Bir adam yanına uğruyor:
-Mevlüt Emmi beni hatırladın mı? -Yooo! -Hatırlamazsın, benim dava vekilimdin sen. Şu kadar yıl hapis yattım. Mevlüt Emmi, iştahla soruyor:
-Hangi maddeden hüküm giymiştin?
Cevap: -Üçüncü maddeden Mevlüt Emmi, üçüncü maddeden!
ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?