Finlandiya eski Sağlık Bakanı Dr.Rauni Kilde, yaptığı bir açıklama da “ABD, hiçbir maddi kayıp yaşamadan hatta milyarlarca dolar kazanarak dünya nüfusunu üçte iki oranında azaltmayı hedeflemektedir” diyerek bombayı patlattı.
İşgalci ve sömürgeci ABD, asıl kurucuları ve sahipleri olan Yahudiler, önce kendilerine ait olmayan toprakları işgal edip yerli halkı katlederek kıtada diktatörlüğünü ilan etti. Kıtadaki diğer ülkelerinde gelişmesini engelleyip kaynaklarını ele geçirerek kendisine bağımlı hale getirdi. Ama zamanla kendi kaynakları da tükenmeye yüz tutup obez ve tembel halkını doyurmakta zorlanınca gözünü önce kendisine yakın coğrafyalara sonrada tüm dünyaya dikti.
İlk önceleri dünya hakimiyetini topla tüfekle denemeye çalışsa da, bunun imkansız olduğunu görerek yeni yöntemler ve taktikler üretmeye başladı.
İlk adımları; devletlerin başına kendi yetiştirdikleri yöneticilerin gelmesini sağlayarak ülkelerin politikalarını isteklerine göre belirlemek.Daha geri kalmış ülkelerde iç savaşlar,bölgelerde etnik ve mezhep savaşları… yaparak toplu insan ölümlerini sağlayarak kesesini doldurmak.Politikaların rotasını da milletlerin bölgesel kültürel yapıları belirliyor.Yani kime ne hitap ediyorsa o.
Ama kurnaz olan ve hiç bir dolduruşa gelmeyecek olan ülkeler içinse farklı silahlar üretti ki bu da; son yıllardaki ölüm vakalarındaki artışın hiçte yabana atılmadığı viral hastalık ölümleri.
Hatırlarsak, ülkemizde ve dünya da daha önce kuş gribi vakaları yaşandı. Aslında bu bir çeşit provaydı.Ve başarıya da ulaşıldı. Dünya hastalıktan neredeyse kırıldı. Ama en çok etkilenen ülkelerin başınsa ise,çok büyük nüfusu ve hiçbir tahrike boyun eğmeyecek zekası olan Çin ve uzak doğu ülkeleri oldu.
Ama ülkelerinde hastalıklara karşı boş durmayıp hemen çareler üretmeye başlaması ile “B” planına geçildi ki; daha kuvvetli bir viral hastalık olan Domuz Gribi.Yalnız bu sefer plan daha akıllıca idi ve virüsün insanlara bulaşmasını beklemeden aşı ile yakalanmalarını garantilemek hedefte vardı.
ABD’nin Dünya Sağlık Örgütü’ne domuz gribinin ölümcül bir salgın olduğu yönünde beyanda bulunması için baskı yaptıklarını belirten Rauni Kilde, “Böylece aşıyı tercihli değil zorunlu yapmak istiyorlardı. Özellikle hamile kadınların ve çocukların ilk önce aşı ile zorunlu tutulması gelecek nesilleri hedeflediğini göstermektedir” açıklamasında bulundu.
Finlandiya hükümetinin sınıflandırmayı kabul etmediğini ve aşının zorunluluğunu kaldırmak için, hastalığın derecesini normal olarak gösterdiğini ifade eden Kilde “Hiç kimse aşının bir yıl, beş yıl ya da 20 yıl sonra ne gibi etkilerinin olacağını bilmiyor: Mutlak kısırlık mı? Kanser mi? Ya da ölümcül herhangi bir hastalık mı?”
Dünya; ya savaşlarla, ya da hastalıklarla nüfusu azalacak ve geri kalanlarda büyük patronun güdümünde kendilerine biçilen yaşamlarda ömürlerini geçirebilecek.
Az ,kontrollü nüfusla,itaatkar ve modern kölelerle sadece kendilerine itaat edilecek bir dünya patronluğu!
GÜNÜN SÖZÜ
Kapitalizmde insan insanı sömürür. Komünizm sadece bunun tersidir.
John Kenneth Galbraith
TEBESSÜM
Dünya Feministler Kongresinde konuşmacılar görüş belirtmektedir. Amerikalı konuşmacı önce söz alır: “Ben iyi bir şirketin genel müdürüyüm. Artık alışveriş yapmaktan bıktım. Kocama "bundan sonra alışverişleri sen yap" dedim. Baktım, birinci gün oralı olmadı, ikinci gün oralı olmadı, üçüncü gün yaptı...
Sıra Alman konuşmacıya gelir: ”Ben de iyi bir şirkette üst düzey yöneticiyim. Bir gün kocama "ben artık bulaşıkla ilgilenmekten bıktım, biraz da sen yıka" dedim. Birinci gün yapmadı, ikinci gün yapmadı, baktım üçüncü gün yapmış...
Sıra bizim Fadime’ye gelmiş.Oda büyük bir gururla kürsüye çıkmış:”Ben kendimi bildim bileli temizlikçiyim. Geçen gün Temel'e "ben artık çamaşır yıkamaktan mahvoldum, biraz da sen yıka" dedim. Birinci gün göremedim, ikinci gün göremedim, üçüncü gün gözüm yavaş yavaş görmeye başladı.