Ne atom bombası
Ne Londra Konferansı
Bir elinde cımbız,
Bir elinde ayna;
Umurunda mı dünya!
Diye vurdumduymazlığa isyanın en güzel dizelerini yazmıştır üstat Orhan Veli.Günümüzde de carpediem denilen bir saçmalıkla insanlarımıza;
Ye,iç,yaşa
Umurunda olmasın dünya..dayatması yapılmıyor mu?
Ne yaşaması, hiç bir şey yokmuş gibi davranılması.Yok öyle bir dünya işte.Bizim kitabımızda yazmaz öyle bananecilikler,bencillikler..Özellikle de akla hayale gelmeyecek paradoksların, hayali bir imkansız olan durumların dolu dolu yaşanıldığı bu zamanda kafamızı kumlara gömüp üzerine birde beton döktüğümüz de yeter..9 evladımızı şehit verdiğimiz günde ,evlere ocaklara ateşler düşmüşken yer gök şehitlere ağlarken ;
Şehitlerimize kurulan tuzağın yüz metre ilerisindeki benzin istasyonu çalışanları resmen teröristlere arka çıkıp,utanmadan bir şey görmediğini iddia edip,pişkinlik yapıyorlar.
PKK’nın temsilcileri, meclis sıralarını işgal etmeye devam edip,pozlar veriyor.Milletvekillerinin tamamı da basın danışmanlarının minik kınamalarıyla olayı idare edip,halen sarhoşluğundan kurtulamadıkları milletvekilliği seçilmenin heyecanlarını yaşıyor.Sosyal medyayı foto manyağına çeviriyorlar.
TV’ler sanki kayıplarımız yokmuşçasına umursamayıp saçma sapan yayınlarına devam ediyorlar.
Eğlenceler, konserler, aktiviteler biran olsun ara vermeyi dahi düşünmeden,tantanalarına hız kesmeden devam ediyorlar.
Ve benim ,duygusunu,vicdanını,merhametini,empati yetisi kaybetmeye yüz tutmuş vatandaşım;Bana değmeyen yılan zırhına bürünerek yaşamaya,yaşayabildiğini zannetmeye devam ediyor.
Particiği, menfaatleri bırakıp milliyetçiliğinize geri dönün
Tam da şehit haberlerinin geldiği, dokuz vatan evladımızı kaybettiğimiz ağır bir günde, bir parti lideri, haz almadığı bir diğer parti lideri ile kavgaya tutuşup, ülke vatan çıkarlarını bir tarafa bırakıp “ağa lafı üzerine laf olmaz” yarışına girip kavgaya tutuşuyorlar.Tam da ihtiyaç olanı arzulayanlara sunarak okkalısından bir suni gündem oluşturuyorlar.Tam da şehit haberlerinin geldiği günde.Şaka gibi vallahi.
Gerçek düşmanlar bir yana bırakılarak birbirleriyle laf kavgasına giriyorlar ve iş gençlerin galeyana gelip ev basma girişimlerine kadar gidiyor. Bu ortamı hazırlayanları alkışlıyoruz.Maşallahınız var.Sergilediğiniz bu emsalsiz manzara en çokta bu günleri bekleyen düşmanları sevindiriyor.
Madem bu kadar gözü kara yiğitsiniz, söz konusu vatansa gerisi teferruat lafını tekrardan hatırlayıp,düşman sevindirmeyi bir kenara bırakıp, kavga yerine birleşmeyi denerseniz bir şey kaybetmezsiniz.Birbirinize laf sokup kardeşi kardeşle karşı karşıya getireceğinize,birlik dirlik mesajlarıyla kol kol omuz omuza mücadeleye gidin. Sizlerin bu şahsi kavgalarınızı eylemlere dönüştürüp ortamı alevlendirmek, düşmanı sevindirmekten ve ülkeyi anlamsız yere germekten başka bir işe de yaramaz. Teröristler bile bu kadarını hayal edemezlerdi.
Akıllı olun.Akıllarınız başlarınıza alın.
Çünkü başka Türkiye yok!!
GÜNÜN SÖZÜ
Mevzubahis vatansa gerisi teferruattır.
Mustafa Kemal Atatürk
TEBESSÜM
Yavru kutup ayısı babasının yanına gelip sormuş "Baba ben gerçekten kutup ayısı mıyım?" "Elbette yavrum nereden çıkardın bunu?" "Allah Allah?!.." deyip gitmiş yavru ayı. Bu sefer annesinin yanına gitmiş ve sormuş, "Anne ben gerçekten kutup ayısı mıyım?" "Tabii evladım kutup ayısısın." Yine "Allah Allah?!.." deyip, yeniden babasının yanına gitmiş yavru ayı. Bir daha sormuş "Yaa baba Allah aşkına doğru söyle bak beni evlatlık falan almadınız degil mi? Yani ben sizin öz oğlunuzum." Baba dayanamamış artık "Oğlum dedim ya sana bizim oğlumuzsun diye, hem sen neden ikide bir soruyorsun ki bunu?" Yavru ayı: "Yav donuyorum baba, donuyorum.