Bilindiği gibi, yeni başbakanımız eski dış işleri bakanımız oluyorlar.Hal böyle olunca biz de önceki referanslarına bakarak yeni başbakanımızın, ülkemiz için ne kadar yararlı projelere imza atacağı konusunda bilgi sahibi olalım dedik.Bilindiği üzere,bir önceki başbakanımız o koltuğa başarılı bir belediye başkanlığı sonunda oturmuş ve icraatleri halka referans olmuştu..
Sayın Ahmet Davutoğlunun başarı karnesi;
Sayın Davutoğlu’nun bir diplomat olarak dış siyasetteki krizleri öngörememesi ve olayların gidişatına göre manevra yapma irade eksikliği ve esnekliğini gösterememesi dış politika da bize olan güveni zedeledi.
Başta Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri olmak üzere Körfez ülkeleri ile sıcak olan ilişkilerimiz gerginleşti.
Ortadoğu’da Mısır gibi Arap ülkelerinin lideri konumunda olan bir ülke ile siyasi ilişkilerin kopma noktasına geldi.Hatta iç işlerine katılma cüretini göstererek diğer Arap ülkelerinin de şiddetlerini çektik.
Önemli bir ticaret ortağı olan Irak ile ilişkilerin bir türlü tamir edilememesi,ticaretin neredeyse durma noktasına gelmesine neden oldu.Bu durumdan etkilenen illerin başında da Gaziantep başı çekti.
Hamas’a yakın sürdürülen politikaların nasıl Filistin’de bölünmeyi daha da derinleştirerek El-Fetih’in elini zayıflattığı ve böylelikle İsrail’in işine yaradığı, Filistin Devleti’nin Ankara büyükelçisinin birçok konuda nasıl by-pass edildiğini, Türk pilotlarının kurtarılmasında anahtar rol oynayan Filistin’den bir teşekkürün bile anlamsız bir şekilde esirgenmesi şaşkınlık yarattı.
Üçlü zirve süreci, Başbakan’ın Kosova’da yaptığı konuşma sebebiyle tıkandı, bunu tamir etmek zorunda olan Davutoğlu’nun telefonda Sırp meslektaşına verdiği sözleri daha sonra yerine getirmemesi yüzünden de bu süreç askıya alındı.
Sırbistan ile ikili siyasi ilişkiler bile donma noktasına geldi.
Bulgaristan seçimlerinde gereksiz yere Türk toplumu bölünmeye çalışılmış ve yıllardır Türkleri temsil eden partinin, barajı bile aşamayan alternatif parti yüzünden iki-üç milletvekili kaybetmesine yol açılmıştır. Sayın Bakan, Bulgaristan’a yapacağı gezide cumhurbaşkanının randevu vermemesi sebebiyle geziyi son anda iptal etmiş, Bulgar makamlarını gereksiz yere rencide ederek, o dönemde sınırda kilometrelerce uzun kuyrukta bekleyen TIR’lar sorunu çözülebilecek iken konu bir sonraki sefere ertelenmiştir
Avrupa Birliği ile ilişkiler görülmemiş bir şekilde tahrip edilmiş ve ilk defa Türkiye’nin siyasi kriterleri, katılım müzakerelerinin başladığı 2005 yılından bu yana sorgulanmaya başlanmıştır.
Trans-Atlantik ittifakı içerisinde ABD ile ilişkiler gerilmiş, Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Sayın Davutoğlu, öfkeli ABD mevkidaşı John Kerry’nin Paris’te basın mensupları önünde aşağılanmasına yol açmıştır.
ABD’nin Ankara büyükelçisinin, Obama-Erdoğan telefon görüşmesi öncesi Türk muhataplarına “Fethullah Gülen meselesini gündeme getirmeyin, mahcup olursunuz.” demesine rağmen Erdoğan, bunu dile getirmiş, bununla da yetinmeyerek Obama’nın sözlerini çarpıtarak Türk kamuoyuna aktarmış ve ilk defa Beyaz Saray’dan bir yalanlama ile Türkiye karşı karşıya bırakılmıştır.
60 yıldır içerisinde yer aldığımız NATO askerî ittifakında, müttefik olarak Türkiye’nin demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları değerlerine bağlılığı sorgulanır hale gelmiştir.
Her zaman limoni ilişkiler içinde olduğumuz zaman zaman başarılı dış işleri bakanlarımızın sayesinde ılımlaşan Yunanistan ilişkilerimiz bu dönemde anılamaz olmuştur.
Musul’un İŞID militanlarınca işgalinde, bir vatandaşı için dünyayı ayağa kaldıran Avrupalıların aksine aralarında bir diplomatımızın da bulunduğu 49 kişiyi neredeyse unuttuk.Dünyanın midesini bulandıran acımasızca Müslümanları katleden İŞID militanlarına terörist cani, bile demiyerek savunulması da ayrı bir manidarlık yaşattı.
Suriye politikamıza gelince..
En etkili politikası da en uzun sınır komşumuz olan Suriye ile ilgili olmuştur.Şimdi burada anlatmaya kalksam köşem sınırlı.Ama kısaca özetlemek gerekirse Suriye’yi önce sevdik,sonra okşadık sonra da söve söve dövdük.Şimdi ise” ben bilmem Amerika bilir” diyoruz.Başka da bir şey demiyoruz.
Tekrar milletime hayırlı ve uğurlu olsun.
GÜNÜN SÖZÜ
Eğer bir ülkede gölgelerin boyu insanların boyunu geçmişse, o ülkede güneş batıyor demektir.
Kızıldereli Atasözü
TEBESSÜM
Bush arabayla yolda giderken bir domuzu ezmiş ve sonra şoförüne demiş:
– Ben Amerika başkanıyım bana bir şey olmaz şimdi gider özür dilerim demiş ve domuzun sahibinin yanına gitmiş.10 dakika sonra ağzı burnu kan revan içinde gelmiş.Şoförüne:
– Şimdi de git sen söyle demiş.
Şoför 10dakika sonra altınlar, paralar ile geri dönmüş.Bush şaşırarak “ne dedin de sana böyle paralar verdiler?” demiş.
Şoför:
– İçeri girdim “ben Başkan Bush’un şoförüyüm domuz öldü.”