On beş günlük İstanbul -kültür gezim sırasında, boş durmayıp İstanbul Gaziantep hattında gündemi de yakından takip etmeye çalıştım.
Önce İstanbul izlenimlerim…
-İstanbul dev bir şantiye havasında. Turizm mevsimi olmasına rağmen neredeyse tüm tarihi mekanlar da tadilatlar var ve çoğu yerler teşhire kapatılmış durumda.Açık olanlarda bakımsız ve kirli Ziyarete gelenler büyük hayal kırıklıkları yaşıyor.
-Terör olaylarıyla anılmaya başlayan ülkemizde ne yazık ki turizm sektörü de çok bariz etkilenmiş durumda.Avrupalı turistlerin yerini bu yıl bol miktarda Arap turistler almış durumda.Sultan Ahmet Meydanında gezerken bir an kendimi Arabistan da zannediverdim ki o kadar yani.Bir de yere çöp atmamayı,çevreye karşı edepli olmayı, yere çöp atmamayı,sıraya girme adabını,insanlara ve çevreye saygılı olmayı öğrenebilseler çok daha iyi olacak ama.. Adalar vapurunda, ellerindeki çöpleri denize attıkları için çevredekiler neredeyse bunları linç edeceklerdi ama kimin umurunda.Öz güven tavan yapmış bunlarda azizim..
-Bizdeki Suriyeliler sorunu İstanbul da çok daha yoğun ve vahim durumda.Halkı canından bezdirmişler ki şikayetler bir başlıyor duracak noktası yok.Aramızda fütursuzca ,kontrolsüzce yaşayan Suriyeliler için yetkililer artık çok ciddi kararlar almak zorundalar.Şakası yok artık.
-İstanbul genelinde de dikkat çekecek şekilde tam bir kirlilik ve harabelik hakim. Dünyanın bu en güzel şehri sanki artık zamanla mücadelesinin bırakmış gibi insanoğlunun vurdumduymazlığı karşısında savaşı kaybetmiş sanki. Güzel İstanbul! Ne yaptılar sana böyle…
-Çarpışık ve düzensiz şehirleşmenin en güzel örneklerinden biriside İstanbul olmalı galiba.İki katlı binaların hemen yanı başındaki dev gökdelenler,tarihi yapıların arasında sırıtan AVM’ler, otopark mafyaları yüzünden iyice daralan sokaklar…yaşam her geçen gün daha da zorlaşıyor İstanbullu için.
– Görkemli konserleriyle de meşhur olan Tarihi Rumeli Hisarının tamda ortasına, sahnesine cami yapılıyor. Şaka değil gerçek! Tamamen saçmalık ve mantıksızlık olarak yapılmış,kime ve neye hizmet edeceği belli olmayan el kadar cami de “ tarihi yapının ortasındaki camide illaki namaz kılmak istiyorum “diyenler,Girişin 10 TL olduğu hisara her namaz vaktinde girebilmek için ücret ödeyecekler. İstanbul’da su paralı,yol paralı, artık ibadette paralı, diye haberleri yapacağız hazır olun. Gerekçesi de buraya özellikle dikkat! “ hisarı gezmeye gelen turistler rahat namaz kılsınlar” imiş. Zaten ziyaretçilerin çoğunluğu Avrupalı,Japon,Rus vb…çok güldüm halimize, inanın hem de çok..Ziyarete gelen turistlerin yüzlerindeki şaşkınlık ifadeleri ise tam fotoluk cinsten..
– Sabiha Gökçen Havalimanında bomba ihbarı oldu. Kuzenim uzun bir süre mahsur kaldı.
-“Gidip orayı da bir ziyaret edeyim” dediğimde ailemin şiddetle engel olduğu Gazi Mahallesinde, terör yandaşlarının çıkardığı gösteriler, olaylar durmak bilmedi.
-İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’la da görüştüm. Ama onu da sizlerle daha sonra paylaşacağım…
GÜNÜN SÖZÜ
“Dünyaya son kere bakacaksın deseler bu bakışı İstanbul’un Çamlıca’sın dan isterdim.”
(Lamartine)
TEBESSÜM
Temel otobüs sürüyormuş ve yolcu almış. İstanbul’dan Ankara’ya gidecektir ve oldukça hızlı gider.. Yaşlı bir teyze artık dayanamayarak der ki:
-“Oğlum yavaş git, öldüreceksin bizi.”
Temel;
-“Sen Ford’u bilir misin teyze?”
-“Hayır”
-“O zaman sus.”
Yine hızlı gitmeye devam eder ve bu seferde bir adam sorar :
-“Niye hızlı gidiyorsun ölümüne mi susadın sen ya?”
-“Hayır, ama sen Ford’u bilir misin”
-“Evet”
-“O zaman söyle çabuk, bunun fireni nerde yahu?”