BİYOLOJİK SAVAŞLARIN TAM ORTASINDAYIZ!

Merve Tanrıöver
Merve Tanrıöver
BİYOLOJİK  SAVAŞLARIN TAM ORTASINDAYIZ!
13-12-2020

Covid-19  insanlık tarafından mı üretildi,yoksa doğal yollardan mı bulaştı tartışıla dursun dünya nüfusunu azalmaya hedef alan salgınların tesadüf olmadığı gerçeğini kabul etmeyen kalmadı.

Savaş hastası ve sıcak denizler takıntılı Rusya’nın başı çekmesi olası 3. Dünya Savaşı aslında her alanda uygulanmaya başlandı bile.Tabi Rusya gibi çılgın bir ülke gibi insanların başına bomba yağdırmak yerine, sevimli pozlarla sinsice bu savaşlar oluyor artık.Rusya tarihi boyunca savaşları da hep geriden takip etmiştir.Taktikleri de..

İnsanlığı hedef alan Zika virüsü de uzun zamandır dünya gündeminde oldukça geniş bir şekilde yer almakta. Virüs bir sivrisinekten kolayca geçebiliyor.Özelikle hamile kadınlar ve bebekler için büyük tehlike arz ediyor. Zika virüsü nedeniyle; kafası, beyni küçük bebekler doğuyor ve ömür boyu böyle zeka ilkelliği yaşıyor. Dünya şaşkın ve korkmuş bir vaziyette. Zika virüsü hızla yayılıyor ve sözde önleyici aşısı da yok. Çare olarak; insanlık alemine “en az 5 yıl doğum yapmayın, hamile kalmayın” telkinleri yapılıyor.

Gerçekte nedir bu işin aslı?

Tabiî ki kontrolden çıkmış, laboratuar ortamında biyolojik savaş.Ancak zamansız, kontrol dışı deşifre olması planları bozmuş anlaşılan. Zaten yayılması çok kolay olan bu hastalık için hedef sayı “1 milyar” idi.Korkunç değimli?Beyin ve kafatası gelişmemiş Paranthropus ilkel insanları.Ama hastalığın erken açıklanması yani basına sızması olası bir felaketi şimdilik önlemiş oldu.Acaba bu zika virüsünün patenti kime aittir:ROCKEFELLER VAKFI.Şaşırmadık açıkçası.

Zika bölgesi Uganda’da sivrisinek popülasyonunu incelemek amacıyla Rockefeller tarafından 1946 yılında özel sistemler ile kapatılan sık ormanlık bir bölgedir. Uganda Virüs İnceleme Enstitüsü adıyla burada virüs, şempanze ve sivrisinekler üzerinde çalışmalar yapılmaktadır. Eski ABD başkanı Jimmy Carter’ın da bu bölgedeki çalışmalara destek vermek amacıyla sık sık ziyaretler yapmıştır. Carter’ın desteği sonrası bu virüs ilginç bir şekilde insanlarda ve Afrika kıtası dışında görülmeye başlamıştır. İlginçtir ki standart mikroorganizmalarının internet üzerinden dünyanın çeşitli ülkelerine satışı yapılabilmektedir. Bu virüs üzerinde çalışma yapmak isteyenler rahatlıkla bunu satın alabilirler.Zaten amaç her ne şekilde olursa olsun yayılmasını sağlamak.

Peki bu virüs bizi korkutabilir mi? Elbette ki hayır.

Zaten bizim beynimizi küçültmek için zaten öyle virüse falan gerekte yok. Zaten okumayan, araştırmayan,düşünmeyen beynimizi saçma sapan programlarla uyutan bir millet olduk.Bir sokak röportajında üç kadına sorulan “4 büyük meleği biliyor musunuz?”sorusuna “yok ayol biz bu şehre yeni geldik,nereden bileceğiz,yabancıyız” cevabını veren korona da evde kal çağrısına elli kişiyle gizlice toplantı yapan  yüksek potansiyelli ileri zekalılar için özel virüse gerek yok.
Müge Anlı sağ olsun!Acun abimiz sağ olsun!


GÜNÜN SÖZÜ

“İnsanlar bilgisiz doğar, aptal değil; eğitilerek aptal olurlar.”
Bertrand Russell

TEBESSÜM

CIA, Rusya’da bir kasabaya casus yerleştirecek, çevrede Rusların nükleer araştırma merkezleri var. Ama öyle bir casus olacak ki, tıpkı bir Rus gibi... Önce Amerika’da, Rusya’daki kasabanın bir benzeri yapılmış, yüzlerce kişi arasından seçilen casus adayı, yıllarca bu yapma kasabada yaşamış... Rusçayı o bölgenin lehçesiyle öğrenmiş. Ruslar ne yer, nasıl içer, nasıl şakalaşır, nasıl kızar, hepsi en ufak ayrıntısına kadar öğretilmiş ve zamanı gelince bir imtihandan geçirilip, uçakla kasabanın çevresine atılmış. Amerikalı casus, kasabaya adımını atar atmaz, eliyle koymuş gibi meyhaneyi bulmuş, dalmış içeri, herkesi Rus usulü selamlamış ve meyhaneciye votka söylemiş. Meyhanede de fazla kişi yokmuş, biraz sonra ondan başka kimse kalmamış. Meyhaneciyle oradan, buradan, sağdan soldan konuşmaya başlamışlar, vakit geçmiş, meyhaneci casusun omzuna elini atmış! “Haydi Co, kalkıp karakola gidelim, seni teslim edeyim.” Amerikan casus şaşırmış, ama bakmış kurtuluş yok, kaçamayacak, yola çıkmışlar.. Amerikalı dayanamamış, sormuş: “Çok merak ediyorum, benim Amerikalı olduğumu nasıl anladın? O kadar güzel Ruslaşmıştım ki !” Meyhaneci gülmüş: “Her şeyin tamam olmasına tamam da, bizim buralarda pek zenci Rus bulunmaz!”

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?