Bir süredir siz değerli okurlarımdan, eşimin geçirdiği kalp krizi rahatsızlığından dolayı ayrı kalmak durumunda kaldım. Şimdi sizlerle değerli okurlarımla yeniden olabilmek ayrı bir mutluluk benim için.Kısa sürede de olsa bendenizi ortalıkta göremeyip sevinenler olduysa da;üzgünüm.Kurtuluşunuz yok Buradayım!
Ayrıca, sevgili eşimin geçirdiği kalp krizi sonucu bizleri bu süreçte arayan, ziyaret eden,yanımızda bulunan dost ve arkadaşlarımıza da çok teşekkür ederiz.
Hayatta en önemli şey hep sağlıktır, deriz ama başımız derde girmeden de sağlığımızı çok önemsemeyiz.Hatta sevdiklerimizin bizim için ne kadar değerli olduklarını bile onları kaybetme tehlikesi yaşadığımızda anlayabiliyoruz ne yazık ki.Klasik gibi gelebilir ama gerçekten te her şeyin başı sağlık.
Çağımızın moda hastalığı olan ve her yaş grubunu tehdit eden ” stres” şimdiki hastalıkların tetikçisi diyor uzmanlar.Küçücük bebekler de bile strese bağlı hastalıklar olabiliyormuş.Hayret ki ne hayret! Çaresi ise “kafaya hiçbir şeyi takmayıp,her şeye boş vermekmiş”..Yani;
Enflasyon mu yükseldi? Yükselmek iyidir deyip ,boş vereceksin..
Benzine yine mi zam var.?.Aman iki kuruşun lafımı olur. Az gezeceksin, bol yürüyeceksin.
AK Saray çok mu pahalı?.Sana ne.Kıskançlık kalbe zarar verir!
İş bulamıyor musun yada işten mi çıkarıldın ?Ne diye üzülüyorsun ki.Çalışan ne kadar para kazanıyor ki?
Maaşın yetmiyor mu? Sus sen hiç konuşma.İşin var hiç olmazsa haline şükret!
Güneydoğu karışıyor,eşkıya yol kesiyor yoksa bölünmeye mi gidiyoruz? Takma kafana, ver gitsin.
Kredi borçlarını ödeyemiyor musun?Paranın ne önemi var mühim olan insanlık şarkısını dinle..
Hanımın para yok diye evden mi kaçtı? Kaçarsa kaçsın.
Çocuğun bonzai mi içiyor? İçerse içsin.
Kayınvaliden mi hasta? Ölürse ölsün..
Bunları yaparsan hasta olmaz,uzun yaşarmışsın.Ben değil uzmanlar söylüyor…
Eşimin geçirdiği krizin zorluğundan doktorumuzun bir yaptığı yorum da çok manidardı:”Tamamen kapalı bir damarla bu krizi atlattığınıza göre Allah’tan torpilli olmalısınız”
Son günlerin moda terimi olan aslında yıllardır var olup ta bu dönemde iyice değer kazanan torpil nihayetinde bize vurmuş oldu.Ne mutlu bize.
İmamların vekil ağabeyleri sayesinde hastane müdürlüğü yaptığı, cümle dahi kuramayanların acuzelerin üst makamları işgal ettiği,”gelen ağam giden paşam “zihniyetiyle güçlü kimse ona sırnaşıp ortaya atılan sembolik makamlar için secdeye varıldığı, ayakların baş başların ayak olduğu bir dönemin hüküm sürdüğü, kişilerin muhabirinin yazdığı yazının altına adını yazıp aldığı ödülle! pişkin pişkin objektiflere sırıttığı bir dönemde bizimde torpilimiz tepelerden hem de en üst makamdan olmuş.Ne mutlu bize.
TEBESSÜM
Aşağıdakiler gerçek olup mahkemelerde avukatlar tarafından sorulmuş sorulardan derlenmiştir;
1-En genç olan oğlunuz, hani şu 20 yaşında olan, kaç yaşındaydı?..
2-Resminiz çekilirken orada mıydınız?…
3-Savaşta öldürülen kardeşiniz miydi yoksa siz miydiniz?…
4-Kaç kere intihar etmeyi başardınız?..
5-Üç çocuğunuz var, değil mi?
Cevap:”Evet”
Soru:”Kaçı erkek?”
Cevap:”Erkek yok!
Soru:”Hiç kızınız var mı?”
6-Soru:”Şüpheliyi tarif edebilir misiniz?”
Cevap:”Orta boyluydu, sakalı vardı”
Soru:”Erkek miydi yoksa kadın mı?”
7-Soru:”Bütün sorularınız sözlü olmak zorunda, anlaştık mı?
Şimdi, hangi okula gidiyorsunuz?
Cevap:” Sözlü”
8-Soru:”İlk evliliğiniz niçin sona ermişti?”
Cevap:”Ölüm sebebiyle”
Soru:”Kim ölmüştü?”
9-Soru:”Bugüne kadar kaç ölü üzerinde otopsi yaptınız, doktor bey?”
Cevap:”Bugüne kadar ki bütün otopsilerimi ölüler üzerinde yaptım”
10-Soru:”Otopsiye başladığınız zamanı hatırlıyor musunuz?”
Cevap:”Akşam 8.30 civarında başladık”
Soru:”Bay_____ o esnada ölü müydü?”
Cevap:”Hayır, sandalyeye oturmuş neden otopsi yaptığımı merak ediyordu”
GÜNÜN SÖZÜ
Küçük insanlar insanlarla, ortalama insanlar olaylarla, büyük insanlar fikirlerle uğraşır!”