BU SEÇİM DE NEDEN YÜZLER GERGİN?

Seçime çok bir şey kalmadı ama, bütün partilerde nedense ilginç bir gerginlik hakim. Yüzler, zoraki tebessüm etmeye zorlansa da beden dilleri yüksek gerilim frekansları yaymaya devam ediyor. Ortalık asparagas çıkışlarla dolu. Vaatler havalarda uçuşuyor. Bir yandan mevcut iktidarı gücü ellerinde tutmaya çalışanlar diğer yanda “bu sefer artık  sıra bende” hevesiyle takla atanlar. Diğer yanda da ya olmazsa diye endişenin bini bin yaşayanlar …

 Ve…sadece geçim derdine düşmüş, tenceresini kaynatmaya çalışan, siyasilerin  hiç birini umursamayan vatandaşlar…

Günümüz siyasilerinin  saha çalışmalardan  çok sosyal medya  paylaşımları pek bir hareketli. Aksatmasız her Cuma topluca atılan dini içerikli  mesajlar, taziyeler, kutlamalar, en tatlı insancıl temenniler… Çocuk ,yaşlı, sevimli hayvancık videoları. Allah’ım ne güzel, bal damlıyor hepsinin klavyesinden bal. Buyurun, bir mutasıp! Adayın sevimli  pazartesi mesajı ;

“Pazartesinin nasipleri,

Yere dağıtılan kısmetleri,

Mucize ve süprizleri,

Aminnn diyenlerin olsun..”

Canım benim, mesaj iyi güzel hoşta, bunu yazanın da gerçek niyetini, yaşam tarzını, ahlak mefhumunu  bilmesek… neyse.

Bayılıyorum  günümüz adaylarının paylaşımlarının hepsine. İyi ki kopyala yapıştırlar da var hani. Okumadıkları, ilk kez duydukları manalı! mesajları şık çerçeveyle de süsleyerek ne de güzel bizleri sevindirik yapıyorlar. Seçim zamanına kadar böyle,Polyanna ile Şeker Kız arasında gidip geliyorlar.

Okudukça içimiz de bir hoş olmuyor değil hani. Sonrasında kim beğenmiş diye kontrol eden özel ekipmanları bile varmış. O kadar mühim yani.

Ama  benim en sevdiğim Cuma  mesajı, gerçek favorim yıllardır hiç değişmez; ”Minareden atlarım, cumanızı kutlarım..”

İsmi lazım değil bir tanesi Şeker Portakalından alıntıyı Kürk Mantolu Madonna olarak yazmış ama o kadarcık kusur kadı kızında da olur. Zaten suçta klavyenin başına oturtulan yirmili yaşlardaki internet sorumlusu gençte.Sonuçta her iki kitabı okuma şöyle dursun adlarını bile yeni duymuştur mutlaka.

Bir saniye deprem bölgelerinden tuttukları depremzedelerle foto çektirme yarışı içinde olanlar var. Onlar gerçekten de sıktılar artık. Çok eleştiri aldıktan sonra vaz geçenler olsa da yine de sayfam boş kalmasın kafasıyla “depremzeler bizimle mutlu” paylaşımları dönmeye devam ediyor.

Bir yerinizde durun ya..

Adayların aynı zamanda genel merkezleri hamam yolu yapmalarından dolayı zaten sıkıntılı  ve az sayı da olan Ankara uçak seferlerinde yer bulamama krizi  yaşayan, gerçek acil  işi olanlar vatandaşlar, sevgilerini gönderiyorlar. Yüksek uçuş  fiyatlarını  söylemek bile istemiyorum ama Adana üzerinden gitmek zorunda kalanların sayıları da  az değil.

Günümüz insanının ideolojisi para…

Bu dönem de oy verecekler de ise ekonomi vaatlerinin en doğru,gerçekçi  olanlarına bakacak gibi. Hani eskiden olduğu gibi idolojiler, idealizimler, çav bellalar, adsızlar,arım balım petekçiler… yok artık. Yerini  sadece para cüzdanlarının ikinci gözünü de dolduracak, çoluk çocuğun ihtiyaçlarını karşılatacak ,karnını doyurup sırtını pek edecekler kazanacak. Hal böyle olunca da hiç kimse ne  sözde seçim vaatleriyle ne de çözümsüz çözümlerle uğraşmak istemiyor. Bu durum sadece mevcut başkanlara yarıyor ki onlarda maşallah ellerinde imkanları babalarının malı gibi kullanmaktan çekinmiyorlar. Vatandaş ise ne mi yapıyor? bir elinde faturaları,diğerinde kuş kadar  maaşı ile, en nadide hesap uzmanlarını gölgede bırakacak maliyet hesapları yaparak nereden daha çok kısarımda bu ayı atlatırım, ona  bakıyor.

 İlgililerine duyurulur..

Oy vereceğim parti ise…

Gazetecilerin sorunlarını lafta değil özde çözecek, kağıt fiyatlarını zamlar karşısında sabitleyip,yerel basına devlet desteği sağlayacak,

Gaziantep’ten diğer illere uçak seferleri sayısında artışını sağlayıp, fahiş fiyatlardaki bilet fiyatlarında düşüş sağlayacak,( öğrenciler için özel tarifeler bekliyoruz)

Arsa fiyatlarını aşağılara çekerek İstanbul’la yarışan ev fiyatlarını normale döndürerek herkesleri ev sahibi yapabilecek,

Gaziray’ı son sürat hizmete sokarak tez elden çıban başı  tramvayı ortadan kaldırıp yollara nefes aldıracak,

Aslında çözümü çokta zor olmayan trafiği biran önce düzene koyacak,

Belediyelerin her ihalesi şeffaflaştırılarak eş dost yemesinden kurtarıp gerçek ahlakla taçlandıracak..

Hangi parti olursa oyumu ona vereceğim…

GÜNÜN SÖZÜ

Bir insan parmağını başkasına uzatınca, üç parmağın da kendisine uzatıldığını unutmamalıdır.

TEBESSÜM

Meşhur seçim vaatleri…

Uçuk vaatler konusunda Genç Parti Genel Başkanı Cem Uzan en dikkat çeken isimlerin başında geliyor.3 Kasım 2002 seçimleri öncesinde konser eşliğinde döner-ayranlı mitingler düzenleyen Uzan'ın akılda kalan belli başlı vaatleri şöyleydi: Her işsize 350 TL maaş verilecek. Mazot 1 TL olacak. Fındık 8 TL olacak.Üniversite sınavı kalkacak.Üniversite sayısı 4 katına çıkarılacak ve daha niceleri...

**

Seçim vaatlerinin zirve yaptığı dönem Süleyman Demirel'in yasaklar sonrası siyasete döndüğü 1991 seçimleri oldu.Demirel'in ''kim ne veriyorsa beş lira fazlasını vereceğim'' sözü siyasi literatürde yerini aldı.

**

DYP-SHP hükümetinde ekonomiden sorumlu devlet bakanı olan Çiller herkese biri ev biri araba olmak üzere iki anahtar vaat etti. ''Her mahallede yüz trilyoner olacak'' dedi bunu ''her köylüye traktör'' sözü takip etti.Demirel sonrası Başbakanlık koltuğuna oturdu ama verdiği sözleri yerine getirmedi...

**

Necmettin Erbakan ise vaat yarışında rakiplerinin hiçbirisinden geri kalmadı. Taksim Meydanı'na Cami yapma sözü veren Erbakan seçmene 5 bin tank üreteceğiz deyip her İle bir havaalanı ve hızlı tren vaat etti. REFAHYOL iktidarında Başbakan olan Erbakan, işçi memur ve emekli maaşlarına süper zamlar yaptı. Ancak 28 Şubatta gerçekleştirilen darbe sebebiyle vaatlerini yerine getiremeden iktidardan indirildi..

**

MHP lideri Devlet Bahçeli ise 1999 seçimlerinde "Apo'yu idam edeceğiz" vaadinde bulundu. Sandıktan ikinci parti olarak çıkan MHP hükümet ortağı olmasına rağmen bu sözünü yerine getiremedi...