Gaziantep’ten bir halıcılık fuarı daha geldi geçti.İlginin yoğun olduğu,artık tüm dünyanın tanıdığı birbirinden yetenekli firmaların yer aldığı fuarda birbirinden güzel tasarımlar alıcıların beğenisine sunuldu.Tebrik ediyoruz.
Ama…halıcık yapımında gerekli olarak tüm ekipmanların,yedek parçalarının iğnelerine kadar ithal olması,bizim de bu alanda iddiasız olmamız oldukça düşündürücü ve de üzücü.
Gaziantep’e bir Fransız gelir. Tekstilcilere akıl verir:
“Makineleriniz yetersiz… Yenileyin, dünya pazarı sizin olsun”
En iyi makinelerin Fransa’da olduğunu söyler… Kendi mallarını pazarlar.
Dinleyenler arasında bir usta vardır. Kendine özgü lehçesiyle… “Bu adam ne diy?” der. Kafaya takar, makinenin resmine bakar. Demiri eritir, çeliği büker, vidasını, motorunu koyar. Fransızların 3 milyon Euro’ya satacağı makineyi… 50 bin liraya üretir.
Yerli piyasaya sunduğu yetmez. Brezilya’ya kadar çeşitli ülkelere yaptığı makineleri gönderir. Bu usta, Mennan Aksoy’dur. Diplomasız dahi!
Yoksulluktan okuyamamıştır. İlkokulu 9 yılda bitirmiş, bir daha eğitim görmemiştir. Allah vergisi öyle bir akıl ve beceriye sahiptir ki… Makineyi bir görsün, ertesi gün atölyesinde yapımı başlanmıştır.
Bu nedenle… Uluslararası makine, teçhizat fuarlarına girişi yasaklanmıştır. Mühendislerin, aylarca çalışarak tasarladığı makineleri, tek başına yapmaktadır. El emeği ve tümü yerli malzemeyle.
İster ki… Yerli sermaye gelişsin. Boşa döviz ödeyerek, kazıklanmayalım.
Mennan Usta, “ Çeliğe hükmetmeyen, hiçbir şeye sahip çıkamaz” derdi. Öyle bir teknoloji üretti ki… Yoğunluğu düşük triko yarattı. Yazın serin, kışın sıcak tutan bir ürün. Dünya peşinde koştu. Kapıştı.
TÜBİTAK ödüller verdi. ODTÜ, İTÜ gibi üniversitelerde hocalığı düşünüldü. Diploması yoktu! Tasarımını cebinde taşıdığı tebeşirle, yere çizerek anlatırdı. Aklına yetişmek mümkün değildi.
Gaziantep’te kanalizasyon atıkları büyük dertti. Çamuru, kokusu şehri bezdirmişti. Belediye yönetimi, dünyayı dolaşır, çareler arar. Mennan Usta, “ Memleketteki ustalar öldü mü?” diye çıkışır. Okumuş gençleri de alır, yanına… “ Şöyle yapın, bu parçayı, şuraya takın” talimatıyla, kafasına göre sistemi kurar. Kanalizasyon çamuru alınır… Kurutulurken, enerji üretilir. Çıkan küller de asfalta, çimentoya katkı maddesi konulur. Bugün… Antep’te her gün çıkan 160 ton çamurun bertaraf edilmesi Mennan Usta’nın eseridir.
Mennan Usta maalesef vefat etti. Vasiyeti;
Gençler bilim ışığında yetiştirilsin.
İmkânlar verilsin, önleri kesilmesin.
Rahmetli Usta her şeyi çözerdi de…
Devletin işleyişine aklı ermeden gitti!
GÜNÜN SÖZÜ
İnsanlar, kendi kendilerini okumaktan ziyade, çalışmakla geliştirip yükseltirler.
Samuel Smiles
TEBESSÜM
Çok yaşlı bir adam ölüm döşeğinde son saatlerini beklerken birden yukarı kattaki odasında merdiven boşluğundan süzülüp gelen en sevdiği çikolatalı bisküvilerin kokusunu duymuş..
Kalan bütün gücünü toplayıp yatakta doğrulmuş, duvarlara tutuna tutuna titreyerek merdivene ulaşmış, zorlukla basamakları inmiş, dizleri bükülerek mutfağa yönelmiş, birden cennete girmiş gibi hissetmiş kendisini.. Mutfak masasının üzeri okunmuş gazetelerle dolu, onun hemen yanında sevdiği yüzlerce bisküvi..
Kendine en yakın bisküviye doğru bembeyaz buz gibi eliyle titreyerek uzanmış ve karısının 'Şırraak..!' diye spatula ile eline indirdiği şaplağı ile sarsılmış "Uzak dur onlardan sersem..!" demiş karısı, "Onlar cenazeye gelecek dostlarımız için..!"