Toplamda iki yüz kelime kullanan,düşünmekten,okumaktan hatta sorgulamaktan iyice uzaklaşmaya başlayan gençliğimiz kendisi için hazırlanmış tuzaklara düşme tehlikesi yaşıyor.FETÖ’nün ellerinde oyuncak olan bir türlü düzelemeyen,sürekli kan kaybeden eğitim sistemimiz içinde boğulan gençlik kendisine sunulan tehlikelerin farkında dahi değil.
DEİZİM virüsü….
Türkiye’de genelde İslâmî kesimlerde, üstelik de bütün kuşaklarda, ama özellikle genç kuşakta bir deizm dalgası yayılıyor hızla.En ilginç olanı da imam hatipli öğrencilerin arasında yagınlaşması.
Seküler kesimlerin çocuklarının arasındaysa da, ateizm yayılıyor dalga dalga...
Her şeyi sınırlı akılla, geçici, görece bilimle açıklayabileceğini düşünen sığ, felçleşmiş bir kafa, fenâ hâlde revaçta. Deizm dalgasının, özellikle bazı ilâhiyat profesörleri ile ilâhiyatla ilgisi olmayan proje sözde-bilim adamları, felsefeciler tarafından yayıldığı gözleniyor.Kitlesel televizyonlar ve de sosyal medya üzerinden hem de!
Deizm veya diğer adıyla Yaradancılık, tüm dinleri reddeden; fakat bir yaratıcı gücün var olduğunu kabul eden inanç sistemidir. Deizm kavramı ilk olarak 17. yüzyılda özellikle İngiltere'de kullanılmaya başlanmıştır.
Deizm genel olarak dünyaya veya evrenin işleyişine müdahale etmeyen bir Tanrı anlayışına sahiptir. Bu anlayış iki temele dayanır; ilki Tanrı'nın varlığı akılla bilinebilir, ikincisi evren yaratıldıktan sonra, kendi yasalarına göre işler. Yani Tanrı evrene karışmaz, evrene aşkındır. Deizm, dine akılcı bir açıdan yaklaşır. Deizme göre Tanrı'nın varlığını kanıtlamak için mucizelere, vahiylere ihtiyaç yoktur.
Deizm, Tanrı'yı yalnızca ilk sebep olarak kabul eder ve evreni bir Tanrı'nın yarattığına inanmakla beraber yaratıcının evrene hiçbir müdahalesi olmadığına ve olmayacağına inanır.
Deizm bütün dinleri ve din olgusunu reddedildiği için peygamberler, kutsal kitaplar, sevap, günah, ibadet, dua, vahiy, kader, ahret, cennet, cehennem, melek, cin ve şeytan gibi kavramlar bu inanışta yoktur. Deizmde sadece evrenin işleyişi için doğa kanunlarını koyan, bunun ardından evrene ve insanlığa hiçbir müdahalesi olmayan bir Tanrı'ya inanılır.
Gençleri ve düşünmeyi reddeden insanlığı bekleyen büyük tehlike için geniş bütçeli diyanetimiz yoğun işlerinden! Fırsat bulup ta çağın tehlikesi için kırmızı alarm düğmesine basarlar inşallah…inşallah…
GÜNÜN SÖZÜ
Toprak bir gün yağmurun kıymetini anlayacak; fakat o gün yağmur yağmayacak.
N.PARRA
TEBESSÜM
Temel, bir gün tarlasından eve dönmektedir. Karadeniz bölgesinin sarp arazisindeki patikada ilerlerken, birden ayağı kayar ve yüzlerce metre derinlikteki uçuruma yuvarlanır. Can havliyle, uçurumdaki bir ağacın dalına tutunur. Aşağıya bakar, metrelerce derinlikte ve dibinde de sivri kayalar. Belki duyan olur da kurtarmaya gelir diye avazı çıktığı kadar bağırır:
-Çimse yok miiii!
Bir kaç kere daha bağırır. Sonunda, ta yukarılardan, gökten bir ses duyar:
-Ey kulum Temel! Düşüp ölsen ne var ki? Seni cennetime koyarım. Eğer emirlerimi yaptıysan, yasaklarımdan kaçındıysan, kul hakkı yemediysen hiç korkma!
Temel şöyle bi düşünür, emirlerden hemen hiçbirini yapmamış, yasakların neredeyse tamamını yapmış, kul hakkı desen sadece Fadime’nin hakkını ödeyemez. Başını kaldırıp, tekrar bağırır:
Başka çimse yokmii..