REFERANSIM ALLAH’TIR!

Merve Tanrıöver
Merve Tanrıöver
REFERANSIM ALLAH’TIR!
09-04-2018

Pek çoğunun çok ta haz etmedi seçim furyaları sıkıntılarla geçerken,işin ironisini  yakalamayı seven bendenizin  bununla ilgili  zengin bir arşiv çalışmam vardır.Sıcak sıcağa  pek çok detay o an  fark edilmezken soğuduğunda size öyle malzemeler çıkarır ki tadından yiyemezsiniz.

Takip edenleriniz hatırlayacaktır. AK Parti’den Malatya milletvekili olabilmek için aday adayı olan Ebuzer Aydın’ın, 2015 genel seçimi için hazırlattığı ilanda ‘Referansım Allah’tır’ ifadesi gündeme oturmuştu. Sloganı bendenizi öylesine derinden etkilemişti ki  muhteremin aday adaylık sonucunu özellikle takip etmiştim.Sonuç olumsuz olmuştu..Zavallı faniler kararmış kalpleri ile her ne kadar mübarek sloganı görmezden gelseler de bende derin izler bırakmayı başarmıştı.

Geçtiğimiz hafta   ilimizde oldukça çekişmeli geçen,Ticaret Odası seçimlerini takip ettik. Kıran kırana geçen bu önemli yarışta üyeler arasında dönen vaatler, alışılmışın dışında yapılan  propagandalar.. ve beraberinde gelen fısıltılar damgasını vurdu. Kaybedenler,sessiz çalışmalarını renklendirerek yurdum insanından feyiz alarak, vaat edilen paralara,vaatlere karşı kuvvetli bir referans sunabilseydiler belki de sonuçları etkileyebilirlerdi kim bilir?

İSMİ LAZIM DEĞİL!

Yerel gazetelerimizden bir tanesi, birinci sayfasının tamamını bir firmanın dikkat çekmek adına verdiği reklama binaen Arapça çıkarıyor.Tabi arkasından mealini de yayımlamayı unutmuyor.Bir iletişim firmasının Arapça olarak verdiği reklam,savaşın insanlar üzerindeki olumsuz etkilere…dikkat çekmek adına sözüm ona farkındalık yaratacak bir reklam hazırlıyor.Dikkat çekti mi? vallahi de çekti.Ama nasıl çekti?

Hassas günlerden geçiyoruz.Sınırımızda oynanan oyunlar,şehit haberlerimiz,dünyanın karşımıza dikilmesi ve bölge de yalnızlaştırılmamız.Tahminleri boşa çıkaran Afrin başarımızdan sonra gittikçe hırçınlaşan dış güçlerin ülkemize  karşı geliştirdikleri B,C,D planlarına karşın her zamankinden daha çok birlik ve beraberlik yaşamamız gereken dönemler geçiriyoruz.

Şehit haberlerinin acısıyla, barut haline gelen ve her fırsatta birlikte yaşamakta sıkıntı çektikleri Suriyelilere çemkiren halkın tansiyonunu düşürmekte her geçen gün daha da zorlaşıyor.

Ülkesinden kaçmak zorunda kalan Suriyeli mültecilere tek kucak açan ülkemiz üzerine düşeni fazlasıyla yapmış,yapmaya da devam ediyor.Zaman zaman yaşattıkları sıkıntılara öfkelense de merhameti ağır basıp paylaşmaya devam ediyor.Ama birbirinden çok farklı iki gurubun tahammül sınırları zaman zaman taşma noktasına da geliyor.Bunu daha fazla körüklemenin,Arapça yazılı gazete çıkarmanın kime ne faydası olur bilinmez  ama,durduk yere ortamı daha fazla germeninde bir anlamı yok.

Gün ortalığı daha da germek değil, birlik ve beraberliği yakalamak, sıkıca kenetlenmek ve  fitnenin her türlüsünden  uzak durmak zamanıdır…

GÜNÜN SÖZÜ

Havalara giren birine hiç dokunmayın. Bırakın ne kadar yükselirse o kadar sert düşecektir. İzleyin ve keyfini çıkarın.

Jim Jarmusch

TEBESSÜM

Yavru kutup ayısı babasının yanına gelip sormuş "Baba ben gerçekten kutup ayısı mıyım?" "Elbette yavrum nereden çıkardın bunu?" "Allah Allah?!.." deyip gitmiş yavru ayı. Bu sefer annesinin yanına gitmiş ve sormuş, "Anne ben gerçekten kutup ayısı mıyım?" "Tabii evladım kutup ayısısın." Yine "Allah Allah?!.." deyip, yeniden babasının yanına gitmiş yavru ayı. Bir daha sormuş "Yaa baba Allah aşkına doğru söyle bak beni evlatlık falan almadınız degil mi? Yani ben sizin öz oğlunuzum." Baba dayanamamış artık "Oğlum dedim ya sana bizim oğlumuzsun diye, hem sen neden ikide bir soruyorsun ki bunu?" Yavru ayı: "Yav donuyorum baba, donuyorum..."

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?