DOLANDIRICILIĞIN TARİHÇESİ

Merve Tanrıöver
Merve Tanrıöver
DOLANDIRICILIĞIN TARİHÇESİ
09-12-2019

Gücünün üstünde yiğitliğe soyunup,ayağını yorganına göre uzatamayıp faiz batağına saplananlar,dolar yükselecek diye evini barkını satıp kar edeceğim derken hayal kırıklığına uğrayanlar,iki bin  lira maaş alıp on bin liralık kart borçlarıyla dolaşanlar…Geçmişten ders almayıp geleceğini  imar edemeyenler…Bu yazı sizlere gelsin!

Cüneyt Arkın’ların,Ekrem Bora’ların rol aldığı,halkın paracıklarını yatırmaları için  yere göğe sığdıramadıkları meşhur bir bankerimiz vardı;

“Benim adım Şaşmaz Bekir
Beşer Şaşar, Şaşmaz Beşir
Kafamı kullanıp kendime
Güvenli bir yol seçtim!!!
Banker Kastelli..”

 Bir zamanların en şöhretli bankeriydi.İsmini finans piyasalarında (borsada hisse senedi ve diğer menkul kıymet aracılığı, döviz operasyonları) 1970'lerden itibaren duyurmuş, 1980 yılında Turgut Özal tarafından finans sektörünün çehresinin değiştirilmesiyle girilen sıcak para yarışı ortamında, kısa zamanda "Banker Kastelli" adı altında, on bankanın pazarlama aracılık hizmetlerini yürütmeye başlamış,yıl içinde yaklaşık 550 bin kişinin yine yaklaşık 2.5 milyar Dolar değerinde mevduatını yöneten kişi konumuna gelmiştir.

 Yönettiği kaynakları kendi kredi operasyonları için kullanması sonucunda, aracılığını yürüttüğü bankaların baskısı, kendi müşterilerinin borç yükümlülüklerini yerine getirememesi ve Merkez Bankası'nın 1982 yazından yaptığı yeni düzenlemelerle Banker Kastelli adı ile anılan skandal patlak vermiş, kendisi Cenevre'ye kaçmıştır. Skandal Temmuz 1982'de o dönemde Başbakan Yardımcısı olan Turgut Özal'ın istifasına neden olmuştur.

 Skandal, yurtdışı, Türkiye'ye dönüş, cezaevi ve sonrasındaki yıllarda da gündemde kalmış olan Özden, 2 Haziran 2008 günü Kadıköy'de bulunan ofisinde, arkasında savcıya, avukatına ve yakınlarına altı kısa not bırakmış ve silahını ağzının içine ateşleyerek intihar etmiştir.Öldüğünde mirasçılarına yüklü bir borç bıraktı.

 Selçuk Parsadan 90'lı yılların dolandırıcılıkta bir numarası olan şahsiyettir. DYP’ ye bilmem kaç tane üye kazandıracağım diyerek Tansu Çiller’ den örtülü ödenek çerçevesinde bayağı para koparmış, Perihan Savaş’ ın eşinin hastalığını kullanarak bir sürü politikacıdan para toplamış, çok kişiyi dolandırmış, senelerce kanser tedavisi gördükten sonra ölmüş adamdır.Örtü ödeneği  cebine atmayı başarmış bu meşhur dolandırıcının  ölürken beş parası yoktu.Bu meşhur dolandırıcının zamanın prens oğlu, şimdi sokaklarda beş parasız yaşayan bir evsiz.

Türk dolandırıcılık tarihinde  bu kadar sahtekardan bahsedip de  adını yazdırmış Sülün Osman'dan bahsetmezsek çok ayıp olacak. 1950 ve 60'lı yıllardaki "işleriyle" ün kazanan "Sülün Osman", Beyoğlu’nda sokakta yürüyen tramvayı, Galata Kulesi’ni, Eminönü  meydanındaki saati, şehir hatları vapurları gibi kamu mallarını saf vatandaşlara 'satarak' ya da 'kiraya vererek' efsane haline geldi. Hazret, Taksim Meydanı’nın girişine paspas koyup, gelenden geçenden para toplamayı akıl etmiş, tarihin gelmiş geçmiş en şirin ve komik dolandırıcısıdır. Galata Köprüsü'nü satmak üzereyken tesadüfen yakalandığı biliniyor ama iddiaya göre İstanbul Boğaz Köprüsü’nü satmayı, başarmış. Bir otel odasında tek başına öldü ve kimsesizler mezarlığına gömüldü.

Hepsinin sonuna dikkat;peş parasız,ailelerine kötü bir şöhret,avuç dolusu borçlar ve erken gelen ölümler…
Günümüzün meşhur sahtekarları mı? onlar için cilt cilt kitaplar yazılsa bile az gelir.

GÜNÜN SÖZÜ

Ayakta ölmek diz üstü yaşamaktan daha çok onur vericidir...!

TEBESSÜM

Yahudi pazarda topal bir eşek satıyormuş. Kayserili eşeği incelemiş;sağına,soluna,ayağına,dişine, bakmış ve basmış parayı eşeği satın almış.Komşuları: "-Yahu Kayserili topal bir eşeğe bu kadar para verilip de alınır mı? Amma dolandırıldın be.." diyerek Kayserilinin üzerine varınca Kayserili: "-Bakmayın eşeğin topal olduğuna hayvanın ayağına çivi batmış.Çiviyi çıkardım mı haftasına varmaz eşek düzelecek." demiş. Komşular durur mu? doğru Yahudi'ye gidip: "-Ya ne yaptın sen eşek topal diye ucuza kaptırdın, meğer eşeğin ayağında çivi varmış, eşek onun için topalmış" diye konuşunca "

-Ne diyorsunuz be..hayvan zaten topaldır.. ben çakmışım o çiviyi.....!" der.
Yahudi komşular bu sefer tekrar Kayseriliye gelip: "-Kazığı sen yemişsin Kayserili, eşek zaten topalmış satılırken anlaşılmasın diye ayağına çiviyi Yahudi çakmış" diye söyleyince bir an düşünen Kayserili:"-VAY YAHUDİ VAY..! VERDİĞİMİZ PARA DA SAHTE OLMASAYDI HERİF BİZİ GERÇEKTEN DOLANDIRMIŞTI....."der

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?