EL ÖPMEYLE AĞIZ AŞINMAZ!

Merve Tanrıöver
Merve Tanrıöver
EL ÖPMEYLE AĞIZ AŞINMAZ!
25-06-2018

Önceleri birbirimize sadece tahammülsüzlükler yaşıyorken son zamanın modası olarak küfür ve hakaretler sanki haddimizmiş gibi davranır olduk; yazık ki çok yazık.

 İnsanlar, geçmiş yıllara göre daha iyi yaşam koşullarına erişmenin yanında, gelişen teknoloji sayesinde de bir çok araç gereç sahibi olmuş, yani bir yerde daha refah bir yaşama erişmiştir.

Ne var ki eski yıllarda olduğunu duyduğumuz ve gördüğümüz bir husus yani insanların birbirlerine olan saygıları, hürmetleri her geçen gün azalmaktadır.
Takım tutar gibi parti tutup karşıt görüşte olan kim varsa tepkimizi sınırları zorlayacak şekilde hakaret ederek sözde kendi egomuzu parlatıyoruz.Bizim görüşümüzde kim varsa iyi,olmayan ise….
 
Halbuki yazdığımız, çizdiğimiz her satır, davranışımızda her ince ayrıntı,karakterinizin, eğitiminizin,ahlak yapınızın en güzel ölçütlüdür.

Günümüzde artık küfür sinirle söylenen bir eylem olmaktan çıktı; normal bir yaşayış halini aldı. Hatta bunun ötesine geçti; bir küfür moda akımı oluştu.Bunu en çok da tetikleyen şuursuz kullanılan sosyal medya. Sosyal medyada da sırf insanları birbirine düşürmek ve oradan rant kazanmak isteyen bir çok sosyal medya sayfaları, grupları ve en çok  da web siteleri, bu bayrağı en ön safta taşıyanlar arasında.

Ülkemiz adına oldukça önem taşıyan cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçim sonuçlarını takip etmekten çok sosyal medya da  insanların birbirleriyle olan kavgalarını, ağır tahriklerle küfürleşmelerini  izlemek zorunda kaldık. Taraftarların yanında  türeyen bir kitle de var ki amaçları  güçlü kimse onun yanında görüneyim,sadece işim yürüsün,nemalanayım,ne kadar sesim çıkarsa o kadar köfte…zihniyetlileri provakatif  eylemlere zemin hazırlayacak paylaşımlarla gerginliklere taban yaptırdılar. Neyse ki partilerin sağ duyulu ekipleri gerekli müdahaleleri yaparak olası kavgaları engellemeye çalıştılar.

Zaten sorunları  yaygaraları çıkaranlar her zaman kraldan çok daha fazla kralcılardır. Klavye başına oturunca kurbağalar file,cüceler deve,deliler akıllıya,cahiller ise filozofa dönüşüyorlar.Muhataplarının karşısında tek kelime konuşacakları dahi olmayanlar,klavyenin başında  arkasından sallamanın kitabını yazıyorlar.Diyoruz ya küçücük insanların deve dönüşüverdiği bir dünya bu sosyal medya dünyası.

Oysa ki tüm insanlığa yakışan,rakiplerinin başarısını tebrik etmek, takdir edip iyi temenniler de bulunmak medeniyetinde ötesinde de kişinin taşıdığı  en güzel ahlaktır,edep örtüsüdür. Aksine insan küçülmez değerinin ölçüsünde inanılmaz büyür. Ama yapabilene..

Oldukça çekişmeli bir seçim sürecini daha atlattık. Ülkemiz için hayırlı ve uğurlu olsun. Seçim öncesi çekişmeleri kavgaları bırakıp  biran önce işlere başlama zamanıdır. Şimdi herkesler işlerinin başına dönerken,yeni seçilenler de heyecanlarını biran önce üzerlerinden atarak kollarını sıvamalıdırlar. Çünkü onları bekleyen çok ama çok önemli ülke meseleleri var. Tüm dünyanın gözleri üzerimizdeyken ve içerde ve dışarıdaki düşmanlarımız açıklarımızı kolluyorken gün beraberlik ve birlik günüdür.

GÜNÜN SÖZÜ

Nazik insan nezaketi nezaketsizden öğrenir.

TEBESSÜM

Akşemsettin ve Fatih Sultan Mehmet, İstanbul'un fethi günü, yanlarında Fatih'in hocaları Molla Gürani, Molla Hüsrev de olduğu halde, törenle İstanbul'a giriyorlardı.
Bizanslılar, şehrin Fatih'ine çiçek vermek için yarış ediyorlardı. Bir yerde, şehri fetheden kişinin bu ak sakallı hocalar arasında gencecik Fatih olacağını düşünmediklerinden, çiçekleri, ak sakallı Akşemsettin'e uzattılar. Akşemsettin, hemen atını geri çekerek, beyaz at üzerindeki genç Fatih'i gösterdi:
-Padişah ben değilim.
Fatih Sultan Mehmet:
-Ona geldiniz, ona. Padişah benim, ama o da benim hocamdır...

İki arkadaş golf oynayarak ve iyi vakit geçirerek halı gibi
çimenlerle kaplı sahada dolaşmaktadırlar. Sahanın yanından geçen yolda büyük ve kalabalık bir cenaze konvoyu görürler. Adamlardan biri, şapkasını çıkartır, büyük bir saygıyla cenazeye doğru dönerek diz çöker, içinden bir kaç küçük dua mırıldanır ve yine aynı saygı ile ayağa kalkar.
Arkadaşı çok etkilenmiştir. “Hey!” der, “Sen gerçekten temiz yürekli iyi bir insansın!..”
“Tabii,” der adam. “Ne de olsa 35 yıllık karımdı.”

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?