DİLİN KEMİĞİ
EN AĞIR YAZILARDAN….
6 ŞUBAT SONRASI İNSANLIK…
İnsanın bir yakını ölür; defnedilir
Gelir evine hayat devam ediyor der
Bir şekilde devam eder…
Ya insanın evi ölür mü?
İnsanın sokağı, mahallesi, caddesi şehri ölür mü hiç?
Öyle sessizce gömülür mü şehir?
6 Şubat kıyametini yaşamış bizler için , ömrümüzün sonuna kadar unutamayacağımız bir travmanın sene-i devriyesi nihayet geldi çattı.
Koca bir yıl normal insanlar için nasıl geçti bilinmez ama felaketi derinden yaşayan kimisi için acılı, kimisi için yokluk, kimisi için bir sıcak dam bulabilme çabası ile hayatta kalabilme mücadelesi ile geçti.
Biz bugün 6 Şubat için bir karar alıp o günü hatırlatacak şeylerden bahsetmeyecektik. Ama yine de ağırlığından kurtulamadık. Birbirinden saklanan gözyaşları, kayıpların cennetteki mutlu halleri,evsiz kalanların da artık yuvaya kavuşacakları gibi.
Ne kadar düşünmemeye çalışılsa da hatırlatan o kadar çok şey var ki…Çünkü deprem günü de çok ağır bir gündü. Geçmek bilmeyen, bitmek bitmeyen, belirsiz sıkıntıların yoğunluğunda ağır bir Pazar…
6 Şubat sonrası toprak üstünde yaşayan ölüler de ortaya çıktı. Zombiler gibi….
Her şeye rağmen hayat devam ediyormuş ya….
Beş para etmeyen evini beş kat fazlasına kiralayanlar…
Suyu,ekmeği,aşı mahşer gününde ateş pahasına satanlar…
Sokakta darda kalanlara kayıtsız kalanlar…
Başkasının acısından rahatsızlık duyup bencillikte boğulanlar….
Yaşanan acılara ,kayıplara ilgisizlikten kafalarını değil gövdelerini kuma gömenler….
Kimileri yaşarken ölürmüş kimileri de yaşayan ölülerden olurmuş…Bu deprem bize on yüzlü olan insanları da gösterdi.Kalbin sadece bir et parçası olduğuna da şahit olduk.
Rabbim insanlığa bir daha böyle ağır bir felaket yaşatmasın.
Bu son olsun!