EYT (EMEKLİLİKTE YAŞA TAKILANLAR) HAKLARINI İSTİYORLAR

Fatih Gözüaçık
Fatih Gözüaçık
EYT (EMEKLİLİKTE YAŞA TAKILANLAR) HAKLARINI İSTİYORLAR
19-07-2022

Sayıları 5 milyonu bulan benimde içinde bulunduğum EYT yani emeklilikte yaşa takılanlar sorunu yılardır çözüm beklemekte. Emeklilikte yaşa takılanlar bugünlerde heyecanla yıl sonunda çıkması muhtemel yasayı beklemeye başladılar. Onlarca yıldır kamuoyunu meşgul eden bu mesele seçim sathı mahaline girdiğimiz önümüzdeki aylarda muhtemelen meclis gündemine gelerek çözüme kavuşturulacak. Nasıl bir çözüm bulunacak onu da bekleyip göreceğiz. Peki nedir bu EYT bu insanların talepleri nelerdir. Yaşı 45 üzerinde olanlar iyi bilirler 2000’li yıllardan önce sosyal güvenlik kurumu çatısı altında 3 çeşit çalışan vardı. Birincisi Emekli sandığına bağlı olarak çalışan Devlet memurları, İkincisi kendi işyeri olan BAĞKUR çalışanları üçüncüsü işçi statüsünde çalışan SSK çalışanları. Bu üç grubunda emeklilik koşulları farklılık göstermekteydi. Burada SSK’lı olarak çalışanlar için kritik tarih 9 Eylül 1999 yılıdır. Sigorta başlangıcı bu tarihten önce olanlar yani günümüz tabiriyle emeklilikte yaşa takılanlar, yaş şartı aranmak sızın kadınlarda 20 yıl sigortalılık süresi ve 5000 prim günü, erkeklerde 25 yıl sigortalılık süresi ve 5000 prim gününü tamamlayarak yaşa bakılmadan emekli olabiliyorlardı. 1999 yılında getirilen yasa ile hem prim günü artırıldı hem de işe giriş tarihine göre kademeli olarak emeklilik yaşı kriteri getirildi. Dolayısıyla maç oynanırken kural değiştirildi ve emeklilik bekleyen yüzbinlerce insanın hayali suya düştü.

20 yılı aşkın süredir çözülemeyen veya çözülmek istemeyen bu mesele son zamanlarda devamlı gündemde kalmakta. Ne zaman televizyonları açsak haber kanallarında EYT ile söyleşiler, haberler çıkıyor karşımıza, yazılı medya da yine aynı her gün bir formül çıkıyor karşımıza bir şeyler yazılıyor çiziliyor. Finlandiya modeli, Almanya modeli, yaşı öne çekme, prim günü sayısını 7200’e çıkarıp yaşa bakmama gibi bir sürü formül konuşuluyor. Belki de bilinçli olarak kamuoyunun nabzı tutuluyor. Şimdi isterseniz bu modellere bakalım Finlandiya ve Almanya modelinde, emekliliğe belirli bir süre kala birey isterse emekli olabiliyor ama her yıl emekli maaşından yüzde 2 gibi bir kesinti yapılıyor. Normal emekli yaşına geldiği zaman tekrar normal emekli aylığını alıyor birey. Bir defa bu model Türkiye için uygun bir model değil; çünkü özel sektörde çalışan yüzbinlerce kişinin sigortası asgari ücretten gösterildiği için zaten açlık sınırının bir hayli altında emekli maaşı alıyorlar onunda bir kısmı kesildiği zaman elde ne kalacak ki? Bir başka formülde ise 1999 öncesi sigortalı olan SSK çalışanları prim gün sayısını 5000’den 7200 güne çıkarmak ki bu da kabul edilebilir bir durum değil. Düşünün adam emeklilik için tüm yaş hariç tüm şartları yerine getiren bir çalışana bu kez primi 7200’e çıkardık denilirse bu sefer de yaşa takılanlar prime takılacak. Hem özel sektörde çalışanlar belirli bir yaştan sonra nasıl iş bulacak bu formül de sürdürülebilir olmaktan uzak yeni mağduriyetler doğuracak bir formül. Bir başka formülde ise prim ve kadınlarda 20 erkeklerde 25 yıl sigortalılık süresini dolduran çalışanlarda emeklilik yaşını 50’ ye indirmek ki bu formüller içerisinde kötünün iyisi diyeceğimiz bir formül. Yapılması gereken 8 Eylül 1999 yılı ve daha önce ilk defa sigortalı olan ve kadınlarda 20 erkeklerde 25 yıl ile 5000 gün primini dolduran herkesin yaşa bakmadan emekli edilmesi işin doğrusu da bu.

Kanunlar geriye yürümez ama maalesef 1999 da çıkarılan kanun geriye yürütülmüş ve binlerce çalışan mağdur edilmiştir. İşin bir başka boyutu da bu 5 milyon Emeklilikte yaşa takılan (EYT) prim ve yılını dolduran sayısı yaklaşık 700 bin yani 1999 öncesi ilk kez sigortalı olanlardan prim ve sigortalılık süresi dolanlar emekli edilse 700 bin civarı. Bunun sayının içinde kamu kuruluşlarında olanlar maaşı düştüğü için emekli olmak istemeyenlerde çıkacaktır. Bunun SGK’ya maliyeti aylık 2 bin TL olacağı düşünülmekte. Soysal güvenlik kurumunun devletin bütçesini zorlamadan bu konunun ivedilikle çözüme kavuşturulması ve yüzbinlerce insanın beklentileri karşılanmalıdır. Bakan dahil hükümet kanadından bu sorunun yıl sonuna kadar çözüleceği söylenmekte muhtemelen çalışmalar tamamlandıktan sonra aralık ayında ya da ocak ayı içerisinde EYT yasası çıkacaktır. Umarım yeni mağduriyetler yaratacak bir düzenleme yapılmaz. Özel sektörde 45- 50’li yaşlardan sonra iş bulmak çok zor bu insanlar primlerini ödedi ve 1999 öncesi şartlar geçerli olsaydı emekli olacaklardı. Haklarını istemek tabi ki hakkıdır yüzbinlerce çalışanın.

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?