Facebook bir hafta boyunca 690 bin kullanıcısının üzerinde psikolojik deney yaptı.Facebook’un alelade bir sosyal ağ olmadığı aşikar fakat çevrimiçi bir bilim laboratuvarı olduğu bilinmiyordu…
Sosyal ağ, 690 bine yakın kullanıcı üzerinde bir hafta boyunca gerçekleştirdiği psikolojik deneyin sonuçlarını yayınladı. Deneyde, duyguların çevrimiçi olarak aktarılmasının etkileri gözlemlendi.
Facebook’u kullanan 689.009 kullanıcıya özel tasarlanan Haber Akışı sayfası, hangi duyguların insanların paylaşım tavırlarını ne yönde değiştirdiğini gözler önüne serdi.
Deneyi iki aşamalı olarak kurgulayan Facebook, kullanıcıların bir bölümüne pozitif içerikler sunarken, diğerlerine ise arkadaşlarının paylaştığı duygusal açıdan negatif paylaşımları gösterdi.
Facebook, deney esnasında hiçbir iletiyi değiştirmedi. Yalnızca, bu deneye özel bir algoritma geliştirerek, pozitif ve negatif duygu yüklü durum güncellemelerini algıladı ve deneyin kurgusuna paralel olarak dağıtımını gerçekleştirdi.
Deney Facebook’a, durum güncellemelerindeki duyguların bulaşıcı olduğunu gösterdi. Pozitif durum güncellemeleri gören kullanıcılar ‘çoğunlukla’ pozitif paylaşımlarda bulundu. Negatif iletiler görenler de aynı şekilde daha az pozitif paylaşımlar yaptı ve durum güncellemelerinin büyük bir bölümü negatif duygular yüklüydü.
Facebook’un bu deneyi, insanlığın çevrimiçi duygu alışverişini ne denli benimsediğini ortaya koyuyor. Tıpkı gerçek hayatta olduğu gibi, Facebook’ta da bir arkadaşımızı üzgün gördüğümüzde bizler de üzülüyoruz.
Bu hafta bu deneye bende katıldım ve zaman zaman neşeli zaman zamanda karamsar paylaşımlar yaptım. Pozitif paylaşımlarımı neşeli ve çokta umursamaz bildiğim arkadaşlarım beğenirken, negatifleri de sorunları olduğunu bildiğim arkadaşlarım beğendi.Bazıları da benim pozitif bağlantılarımdan sonra onlarda olumlu paylaşımlarda bulundu.
Bu zamana kadar Facebook tarafından gerçekleştirilen ilk psikolojik araştırma, çok net sonuçlar ortaya koyarak sosyal ağı hedefine taşıdı. Ancak kimi kullanıcılar sosyal ağ deneyimlerinin bu tarz müdahalelere maruz kalmasından şikayetçi. Facebook ise her kullanıcının sosyal ağa üye olurken kabul ettiği hiçbir kullanım koşulunu ihlal etmediğinin altını çiziyor. Bu yüzden paylaşımlarımızı yaparken özgür olmadığımızı ve birileri tarafından takip edildiğimizi unutmayalım..
TEBESSÜM
Bir TV kanalında bir PKK itirafçısı geçmişini anlatmaktadır. Muhabir: ‘Anlat bakalım, yasadışı-bölücü-terör örgütü ile nasıl tanıştın?’ İtirafçı başlar anlatmaya: ‘ Bir gece pekakalılar bizim köye gelmiştir. Duymuşuzdur. Birden kapı vurulmuştur: taak taak takk.. Açmışız biz de. Bakmışım ki anarşitler. Bana demiştir ki; bize yemek vereceksin, ekmek,su vereceksin, yardım edeceksen yataklık edeceksen yani ha! Yook demişim, olmaz demişim, siz hayınsınız, anarşitsiniz, bölücüsünüz, size ekmek su yok.. O zamaan anayı vururuk demişlerdir. Yine benden yardım yok… Anayı vurmuşlardır. Sonra gene gelmişlerdir anarşitler, demişlerdir bize yardım edeceksin, ekmek, su… Demişim yok… Babayı da vurmuşlardır. Ertesi gün gene gelmişlerdir… Bize yardım, yoksa karıyı vururuk, yok demişim, karı da gitmiştir. Sonra çocuklar….. Herkes ölmüştür. Ben evde bir başıma düşünürem bir gece… Yine kapı çalmıştır… Takkk takkk takkk!. Açmışım kapıyı, onlar! Demişlerdir ki bize yardım edeceksin, ekmek su vereceksen…Ben demişim, size yardım yok,siz hayınsınız… Bana demişler ki; yoksa senivururuk…! Biraz düşünmüşüm, bana mantıklı gelmiştir, kabul etmişim… İşte böyledir….
GÜNÜN SÖZÜ
Dünya kötülük yapanların değil,seyirci kalıp hiçbir şey yapmayanlar yüzünden tehlikeli bir yerdir.
Albert Einstein