DİLİN KEMİĞİ
Fıstık Ve Baklava Diyarı Gaziantep’ten Selamlar…
Gaziantep'te kebap, katmer ve beyran fiyatlarına rekor zam geldi.
Milli yiyeceğimiz meşhur nohut dürümü da 50 TL..
Bu bizleri üzer mi? Tabi ki de hayır.Varsa yeriz,yoksa diyet yaparız.
Benzine,doğalgazına,elektriğe yapılan zamlardan söz etmezsek gönül koyarlar bize.Olsun biz zaten 50 TL’lik benzin alıyoruz.Diğerlerini zaten hiç kullanmıyoruz.Mis gibi battaniyeler neyimize yetmiyor.
Stokçuların dolardaki artışı bahane ederek felaketi fırsata çevirdikleri bu altın çağlarında şeker,sıvıyağ gibi gıdalar günlük etiket değişimine tabi olup bazı şehirlerde tane ile satılıyor. Şeker zaten sağlığa zararlı,sıvı yağ ise çok gereksiz!
İnsan oturmasının imkansız olduğu evlerin bile fiyatlarındaki artışlar,mülk fiyatı gibi yüksek, kiralar ve anbean yükselişte olan araç fiyatları cüzdanı soymaya devam ediyor.En doğru karar kışın sıcak bölgelere göç edip doğa ile iç içe yaşamak değil midir?Ayrıca bisiklet halen çok ucuz!
Tütün ürünlerine ve daha aklımıza gelmeyen yüzlerce ürüne yapılacak zamlardan bahsetmek yerine artık ne yapıyoruz;Derhal bırakıp bir daha kullanmıyoruz..
Bizim jeneriğe küçükken empoze edilen “Polyannacılık” oyununu oynamamız için şimdi tam zamanıdır.Neşemizi,umudumuzu asla bırakmayıp arsızlık maskemizi de yüzümüze takarak üç maymunu oynamaya devam ediyor ve;
Öncelikle fıstık ve baklava diyarı Gaziantep’ten tüm dünyaya selamlar… diliyoruz….
GÜNÜN SÖZÜ
Sabır, umut etme sanatıdır.
Luc Vauvenarques
TEBESSÜM
Madam Hayganuş'un kocası Agop ölmüş.
Hayganuş çok üzgün. Sevgili kocasının mezarının başında oturmuş ağıt yakıyor.
Komşuları, arkadaşları da elleri önlerinde bu dramatik anı saygı içinde sessizce izliyorlar.
Hayganuş'un kocası Agop'a yaktığı ağıt herkesin gözlerini yaşartıyor:
‘‘Ah Agop efendi ah... Sen ne güzel, ne alim adam idin...
Fransızca bilir idin...
İngilizce'yi, Alamanca'yı fevkalade konuşur idin...
Sen edebiyattan, fizikten, kimyadan, riyaziyeden çok iyi anlar idin...
Şiir bilem yazar idin...''
İzleyenler suskunluk içinde bekliyorlar, ama ölçüyü kaçıran Hayganuş'un Agop'a sıraladığı övgüler bir türlü bitmek bilmiyor.
Artık biri dayanamıyor ve patlıyor:
‘‘Yahu Madam Hayganuş, amma da büyüttün ha!.. Agop'u hepimiz tanır idik. Rahmetli hiç de dediğin gibi bir adam değil idi.
Mesela, Fransızca filan bilmez idi. Şiir de yazmaz idi. Az biraz okuması, yazması var idi. Hepsi o kadar...''
Madam Hayganuş, komşusunun bu sözlerini duyunca hemen ağlamasını kesmiş ve başını kaldırarak gururlu bir sesle şöyle yanıt vermiş:
‘‘Olsun... Heves eder idi.''
**
Adam büyük bir sevinçle karısının yanına geldi.
– Müjde karıcığım dedi. Hani hep bana “Daha pahalı bir evde oturmak istiyorum” diyordun ya. Artık istediğin olacak. Karısı heyecan içerisinde sordu:
– Nasıl yani? Daha pahalı bir eve mi taşınıyoruz yani?
– Hayır, ev sahibi kiraya zam yaptı