Cumhurbaşkanı seçimleri yaklaşıyor ve artık Soma, gündemden yavaş yavaş çıkıp, yerini aday polemiklerine bırakmaya hazırlanıyor.Ama görünen de o ki,en büyük sıkıntıyı da aslında iktidar partisi yaşıyor.Milletvekillerine göre, cumhurbaşkanı kim olacak? Erdoğan Köşk’e çıkacak mı?Eğer çıkarsa yerini kime teslim edecek?
Başbakan aslında köşkü çok istiyor, ama bir o kadar da endişesi var.Çünkü kendiside biliyor ki,köşke çıkarsa parti dağılır, eski gücünü koruyamaz. Daha önce Özal’ın başına gelenler tekerrür etmesi muhtemeldir.
Kısmen endişelerden biri bu olsa da asıl sebep bu değil. Zira yolsuzluk soruşturmaları ne olursa olsun asla kapanmayacaktır. Köşk’e çıksa bile bu davaları göğüsleyecek, kendi yerine gelen kimse, kendisi gibi olamaz.Çünkü bir yerden sonra emanetçi, sadık kim olursa olsun muhalefetin; Erdoğansız AK Partiyi, Erdoğan’ı konu ederek saldırmasına, mukavemet gösteremez. Muhalefetin eli daha da güçlenir. Mesela muhalefet ; “bak Erdoğan kendini kurtardı, siz kaldınız vs.” diyerek baskı yapacak.Üstelik Erdoğan Köşk’e çıksa bile, muhalefetin Erdoğan hakkındaki diğer iddialarının peşini bırakmaması ve bu konuda kendilerine ciddi müttefikler bulma olasılığı köşkte de kendisinin pekte sağlam olmadığını hissettirir.Aslında başbakan sanılanın aksine sessiz sedasız Cumhurbaşkanı olmaya razı. Yeter ki kimse arkasından uğraşmasın. Ama durum hiçte öyle görünmüyor. Yani iddia edildiği gibi “o yerinde duramaz, aktif, yarı Başkanlık vs. istiyor” söylemleri doğru değil. Arkasından uğraşılacağını bildiği için; yarı başkanlık, halkın seçtiği güç vs. argümanları kullanma arzusu sırf endişeden. Aksi olsaydı güçlü Başbakanlığı devam ediyorken, bu koltukta aktivitesini sorunsuz sürdürürdü.
Ak Parti yönetimi ise, Sayın Erdoğan’ın karizmasını çok iyi biliyor. Köşk’e çıkarsa, yerine kendisinin bu konuda boşluğunu dolduracak karizmatik lider bulamayacağını da iyi biliyor. Seçenekleri kısıtlı.Başbakan köşke çıkarsa parti bölünür, dağılır, ya da evrilir. Yerine gelen liderle, mutlaka eskiye dayalı sorunlar milletvekilleri arasında vardır. Hizipleşme kaçınılmaz. Bir diğer sorunda 3.dönem kuralı.Eğer ağır toplar giderse, yenilerle bu iş, yani lidere Erdoğan üzerinden bağlılık mümkün mü? Değil. Ağır toplar, 3. dönem kuralını kaldırmak istiyorlar. “Kamuoyundan büyük baskı var” bahanesiyle. Çok büyük sürpriz olmazsa 3. dönem kuralı kesinlikle kaldırılacaktır. Ak Parti içinde gündemleri paralel yapılanma olanlar da yavaş yavaş homurdanmaya başladılar. “Başbakan’a millet oyu paralel yapıyı bitirsin diye verdi.” İlginç bir çıkış yaparak artık paralel yapıyla ilgili kaygıları dillendirmeye başladılar bile .Anlaşılacak kaygı şu; Erdoğan Köşk’e çıkarsa, paralel yapı ile mücadele zaafa uğrar; sözler, iddialar boşta kalır.Halkta güvenini yitirir.Buradan da şu çıkıyor; “Erdoğan Köşk’e çıkmamalı, zamanı değil” .Bunu artık açıktan diyenlerin sayısı bir hayli fazla.
Peki Sayın Cumhurbaşkanı Gül ne düşünüyor? Tabi ki oda kendi Cumhurbaşkanlığı adaylığını ilan etmek.Neden olmasın ki?zaten aylar öncesinden, inceden bunun mesajlarını vermeye başlamıştı. Başta İngilizler olmak üzere tüm Batı da, daha rahat uzlaşabilecekleri Sayın Gül’ün tekrar aday olmasından yana.
Muhalefet kanadı ise;Kılıçdaroğlu, başından bir türlü eksilmeyen Sarıgül sıkıntısından bir kurtulabilse bir şeyler yapacak belki ama zor..Hırslı Sarıgül gölge gibi peşinde dolaştıkta işi çok zor..
Devlet Bahçeli ise bu sürecin en şaşkınlık yaratan lideri.Gerek bulduğu ilginç formülleri ,gerekse yaptığı sıra dışı ziyaretleri ve seçim startına erken başlaması ile cumhurbaşkanlığı gündemin en çok konuşulanı..
Vatandaş olarak bizler ise bu süreçte yine cebimize bakıp iki kuruşun derdiyle dertlenip, bu ayıda nasıl çıkarırız cambazlıklarıyla uğraşacağız.Birde kapımıza gelen yaz tatili telaşıyla..
Bu yaz anlaşılan çok sıcak geçecek çoook..
GÜNÜN SÖZÜ
Halk sınıfı oy vererek seçimi belirlemezler,oy sayımı yaparlar..
J.STALİN
TEBESSÜM
Papa bir gün makam aracıyla toplantıdan dönerken araba kullanası gelmiş ve şoföre:’sen arkaya geç ben süreyim birazda arabayı demiş’ ve daha sonra bu durum Papa’nın çok hoşuna gitmiş. Ve biraz gaza basmış, radara girmişler. Bir polis cama tıklatmış papa camı aralamış ve polis heyecanlanıp telsizle merkeze seslenmiş:’Komiserim arabada çok büyük bi adam var’ demiş, komiser:’kim var belediye başkanı mı var?’polis:’hayır efendim daha da büyük.’ komiser:’valimi?’ polis:’yok efendim daha da büyük!’ komiser:’cumhurbaşkanı o zaman.’ polis:’valla efendim makam şoförü papa olduğuna göre arkadakini siz düşünün?’