Sağlık Bakanlığı tarafınsan sigarayı bırakmaya yönelik, insanların çocuklarıyla en mutlu oldukları anda nefes dağlığı çekip sağlıklarını kaybetmemeleri adına vazgeçmeleri için yapılmış çokta dikkat çekici Kamu Spotu reklamı yayından kaldırılmış.Gerekçe de dikkatli bir dahiliye uzmanının BİMER’e yaptığı nefes darlığı çeken hastanın “hadi baba” ile faaliyete tekrar çağırılmasını sakıncalı olması. Sonuçta da hızla alınan bir kararla dikkat çekici bu reklam ekranlardan kaldırılıyor.
İnce hassas noktalar,duyarlı ve uzman tarafından yapılan bir uyarı ve sonuçta da hemen yayından kaldırılma kararı..
Kamu spotuna karşı gösterilen bu hassasiyet isterdik ki aylardır yazmaktan çizmekten hatta şikayet etmekten yorulduğumuz, her kanalın ayrı ayrı ekranlarını dolduran evlendirme programlarına da bu hassasiyet gösterse. Bir psikoloğun da yiğitçe ortaya çıkıp hatta resmi makamlara yapacağı şikayetle çöpçatanlık, gelin bulma, koca arama, eş değiştirme, "kıdemli yarışmacılık" tan geçinme programlarının sakıncasını bildirse de, televizyon kanallarının el birliğiyle ahlaksızlığı, seviyesizliği, pespayeliği, rezilliği normalleştirmesini sağlayan bu yozlaştırıcı yayıncılık anlayışı da bir son bulsa!
TV kanallarına çok büyük rant kapısı olan ve sayıları azalacağı yerde gittikçe artan bu rezil programlara nedense RTÜK kulaklarını kapamış durumda. Neden ve kimden çekiniliyor bilinmez ama gittikçe çöplük haline TV ekranları dizisinden yarışmasına kadar her anlamda gerçek anlamda bir temizlik bekliyor.
Hadi RTÜK sen yaparsın ama..
GÜNÜN SÖZÜ
Üstün insanların aradığı kendi içindedir; küçük insanların aradığı başka insanlardadır.
F. Rochefoucauld
TEBESSÜM
Bir gün şeytan büyük bahçeli koskoca bir malikaneye girmiş. Merdivenleri çıkmış. Bir kuzu görmüş. Kuzunun boynunda bir ip varmış. Şeytan ipi çıkarmadan sadece biraz gevşetmiş. Kuzu malikanenin önünde bulunan aynayı görmüş. Şaşırınca bir hamle yapıp aynayı kırmış. Çıkan gürültüye evin hizmetçisi gelmiş. Sen naaptın? ben simdi burayı nasıl temizleyeceğim. Evin beyi bunu duyunca kesin beni kovar demiş ve kuzuya bir tekme atmış. Kuzu merdivenlerden düşünce ip yetmemiş ve kuzunun boynunu kesip onu öldürmüş. Bu sırada evin uşağı gelmiş. Neler olduğunu sormuş. Kadın anlatınca bunu nasıl yaparsın. Bey şimdi ikimizi de kovacak. O kuzu onun için çok değerliydi demiş. Ve hafifçe kadını itmiş. Kadın dengesini kaybetmiş ve merdivenlerden düşüp boynunu kırmış. Sesi duyunca evin hanımı gelmiş. Olanları öğrenince sinirlenmiş. Tam uşağı dövmek için uşağa yaklaşırken uşak lütfen beni bağışlayın ve beni kovmayın diyerek diz çökmüş. Uşağın üstüne hızla gelen kadın ise ona çarpıp merdivenlerden yuvarlanmış ve ölmüş. Evin beyi gelip de olanları dinleyince belinden silah çekip uşağı vurmuş. Sonra kendi kendine eyvah ben ne yaptım? bir kuzu, aynanın kırılması ve sevmediğim karim için elimi kana bulamaya, katil olmaya değer miydi? demiş ve silahı çekip bir kursunda kendine sıkmış. Bütün bu olanları bir kenardan izleyen şeytansa sırıtarak "Ben hiçbir şey yapmadım ki. Sadece acıyarak kuzunun boynundaki ipi gevşettim, o kadar..." demiş...