Gülen cemaatinin lideri Fetullah Gülen’in bu sefer daha geneli kapsayan bedduasının ikincisi tam da duaya çok ihtiyacımız olan şu günlerde okyanusların ötelerinden bizlere ulaştı.
“Ey Rab, Sen her şeyi görüyorsun, Semi’sin, Basîrsin. Bunları yapan ve bu yapılanlar karşısında dilsiz şeytan gibi susan ne kadar insan varsa, evlerine ateşler sal, yerin dibine batır, en yakın zamanda kahr u perişan eyle. Kim olursa olsun, zırvasından zirvesine kadar hepsini yerin dibine batır Allah’ım!.”
Sayın Hocam;
Siz belki çok uzaklarda olduğunuz için bilemeye bilirsiniz ama, biz birkaç zamandır milletçe tekrar eski huzurlu günlerimize kavuşmak için uğraşmaktayız. Güzel ülkemizde patlayan bombalar, saldırılar yüzünden terörle yatıp terörle kalkıyoruz. Zaten bazılarımızın evlerine ateşler düşmekte,yürekleri yanmakta.
Ama nedense gerek güvenlik kuvvetlerimiz şehit oluyorken,gerekse masum sivil halkımız can kaybı yaşıyorken çokta tepki hatta dua alamadığımız sizden, kendi cemaatinizle ilgili operasyonlar olduğunda köpürüyor ve de bedduaları savuruyorsunuz.Ve ne yazık ki bu seferki beddua kitleniz daha geniş.Gülen cemaatine yapılanlara sessiz kalan ve bugünlerde daha çok dua ve morale ihtiyacı olan bütün millet.
Her gün gelen şehit haberleri, bombalı eylemler, üzerimizde oynana kirli oyunlarla birbirimizle kavga etmenin değil kenetlenmenin ve bir araya gelmenin ne kadar önemli milletçe artık net bir şekilde görmekteyiz.
Halbuki sayın hocam bizler, kendisini taşlayan Taif halkını, helak etmek için gönderilen Hz. Cebrail karşı “ben helak etmek için değil kurtarılmak için gönderildim” deyip engel olan kurtulmaları için dua eden muhteşem bir peygamberin ümmetiyiz ve sizde onun yolunda gitmekte olan bir hocasınız.
Sizden sadece;
Terör belasında kaybettiğimiz şehitlerimize,sivil halkımıza,anne karnında daha doğmadan yitip giden bebeğimize,yaşam savaşı veren yavrularımıza,kaybettiğimiz hayatlarının baharındaki gençlerimize,kimilerinin babası sevdiği olan insanımıza dua etmenizi beklerdik.
Terör yüzünden evini,işinin bırakıp kaçmak zorunda bırakılan güneydoğu halkımız adına da dua beklerdik.Yine bu hassas dönemde bizi bölmeye çalışan iç ve dış düşmanlara karşı Kürt-Türk ayırımı olamadığını birlik ve beraberlik olmamız gerektiği yönündeki mesajları yayınlamanızı beklerdik.
Hatta neden gelmediğiniz halen anlaşılmış değil ama, böylesine hassas bir dönemde Türkiye ye gelip, hocalık sıfatınızla ve belki de diğer cemaatlerle birlikte, birleştirici projelerde yer almanızı beklerdik.
Okyanusun diğer ucundan bu millete, sessiz kalıyorlar diye beddualar savuracağınıza, yaralarını sarmanızı, acılarına ortak olmanızı, teselli vermenizi beklerdik. .
İsrailli dostlarınıza gösterdiğiniz hassasiyeti biz Türk milletine de göstermenizi beklerdik.
Tutuklanan ya da gözaltında bulunan cemaat üyeleri içinse seyirci kalıyor diye sağa sola beddualar edipte insanları daha fazla incitmeyiniz. Bizim derdimiz zaten bize yetiyor.
O çok değer verdiğiniz cemaat mensuplarınız içinde; eğer onlar gerçekte suçlu iseler boş yere üzülmeyin, zaten hiç sizin olmamışlardır. Eğer masum iseler de merak etmeyin, yine dönüp size geleceklerdir.
Anlatabildik mi!
TEBESSÜM
Bektaşi`nin ticarete atılacağı bir dönemde bir milyara gereksinimi vardır.
Camiye gider ve baslar dua etmeye: "Allahım bana bir milyar; ticarete atılacağım..." "Allahım bana bir milyar; ticaret yapacağım..." Hemen yanındaki bir dilenci: de
"Allahım bana bir milyon ekmek parası..."
Bunu duyan Bektaşi sinirlenerek hemen çıkarır bir milyonu verir ve: "Şimdi defol git gözüme gözükme, böyle ufak işlerle Allah`ı meşgul etme... Kör müsün biz burada büyük işlerle uğraşıyoruz...